Mektubun Sabah gazetesinde yayınlanması ilginç bulunurken okuyucu Mehmet Bozdağ " Her defasında etrafları sarılıyor. kurtuluş yok diyorsunuz, bir veya birkaç okçu gelip kurtarıyor. İlkinde iyiydi, ikincide hadi dedik ama her defasında bu olmaz ki! Konu sıkıntısı çekmemeleri lazım, önlerinde malzeme olarak 600 yıl var. Neden bir cinayete iki bölüm ayırdılar anlamadım." dedi.

İşte o mektup ve yazı;

"Tabak, sevdiği deriyi yerden yere vururmuş' derler. Bizim okurlar da en çok sevdikleri diziler için titizleniyorlar. Onların 'mükemmel' olması için, gördükleri aksaklık ve eksiklikleri kaleme alıp tekerlek kırılmadan yol göstermeye çalışıyorlar. Okurumuz Bayram Altuntoprak da severek izlediği TRT dizisi 'Diriliş: Ertuğrul' için kaleme davranmış:

"Merhaba, Yüksel Bey, dün akşam 'Diriliş: Ertuğrul'u izlerken yapımcısı Mehmet Bozdağ'a Twitter'dan mesaj attım. Yorumlara baktım, yüzlerce kişi de benimle aynı fikirde...
İlk bölümünden itibaren hiç kaçırmadan izledik. Zaman zaman durağanlığından şikayetçi olduk. Size yazmıştım ve yayımlamıştınız da biraz hareket katmışlardı. Bu dizilerde bizim de emeğimiz var, saatlerce televizyon karşısında duruyoruz. Maalesef son birkaç bölümdür, 'Diriliş: Ertuğru'u izlerken sıkıntıdan patlayacağız. Tarihi dönem dizisi mi, kriminal polisiye dizisi mi belli değil. Bazı sahneleri çocuk müsameresine döndü. Sürekli birbirinin yüzüne bakan kişiler var. Hikaye bir türlü akmıyor. Mantık hatalarını söylemiyorum bile. Bir zangoç var, her yere girip çıkıyor. Bir bakıyorsunuz mutfakta yemek yapıp servis ediyor, bir bakıyorsunuz yöneticilerin odasına girip çıkıyor. Bir de sanki Kayı boyunda başka savaşçı yok, sadece yedi-sekiz eleman var.
20 kişinin karşısına da bu ekip çıkıyor, 100 kişinin karşısına da. Bizim artık tahammülümüz kalmadı. Senaryonun önünü açmazlar ve bir hareket katmazlarsa bizden bu kadar. Hareket deyince de dakikalarca kılıç ile adam doğrama değil. Olaylar ilerlesin, problemler çözülsün. Aynı sahneler tekrar ediyor, sadece kötü adamlar değişiyor. Her defasında etrafları sarılıyor. kurtuluş yok diyorsunuz, bir veya birkaç okçu gelip kurtarıyor. İlkinde iyiydi, ikincide hadi dedik ama her defasında bu olmaz ki! Konu sıkıntısı çekmemeleri lazım, önlerinde malzeme olarak 600 yıl var. Neden bir cinayete iki bölüm ayırdılar anlamadım. En az bir bölüm daha olmalı ki düze çıksınlar. Bu nedenle üç bölüm kısır geçti. Saygılarımla..."


 

Editör: TE Bilişim