Dışişleri Bakanlığı'ndan Hakan Atilla kararına tepki

Dışişleri Bakanlığı tarafından ABD'deki davada Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın jüri tarafından 6 suçlamanın 5'inden suçlu bulunması ile ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "ABD mahkemesi, sahte ve siyasi istismara müsait sözde 'delillere' dayanarak gerçekleştirilen ve Türkiye'nin iç meselelerinin gerçek dışı kurgular temelinde tartışıldığı bir süreçte, daha önce örneğine rastlanmamış bir şekilde Türkiye'nin içişlerine müdahil edilmiştir" denildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle; "New York Güney Bölgesi Savcılığınca hazırlanan SR 15 Cr.867 (RMB) numaralı tadil edilmiş iddianame temelindeki davada Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın juri tarafından altı suçlamanın beşinden suçlu bulunmuş olması haksız ve talihsiz bir gelişmedir. ABD mahkemesi, sahte ve siyasi istismara müsait sözde 'delillere' dayanarak gerçekleştirilen ve Türkiye'nin iç meselelerinin gerçek dışı kurgular temelinde tartışıldığı bir süreçte, daha önce örneğine rastlanmamış bir şekilde Türkiye'nin içişlerine müdahil edilmiştir. Bu arada ABD tarafından maddi ve lojistik destek sağlanmak suretiyle bazı FETÖ mensuplarının yargı sürecini etkileyecek gerçek dışı iddialarda bulunmalarına ve sahte deliller sunmalarına fırsat verilmesi mahkeme sürecinin ciddiyetini ve inanılırlığını yok etmiştir. Bu haliyle bir hukuk ayıbına dönüşen kararın düzeltilmesi en büyük temennimizdir."

Bekir Bozdağ'dan ABD Atilla'ya karşı davası açıklaması

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD, Atilla'ya karşı davasına dair açıklama yaptı.

"Zarrab Davası,siyasi bir kumpas davadır" diyen Bozdağ şunları aktardı:
1)Zarrab Davası,siyasi bir kumpas davadır.
Zarrab Davası’nda hukuk,mahkeme ve muhakeme,siyasi bir yarar için göstere göstere kullanılmıştır.
Bu davada karar,soruşturmadan önce verilmiş;soruşturma/yargılama süreci,verilmiş kararın ilanı için sadece zorunlu usulün tamamlanmasıdır
2)Bu nedenle ABD’de görülen Zarrab Davası’nda jürinin kararı, bizim için süpriz veya şaşırtıcı bir gelişme değildir.
Jürinin Mehmet Hakan Atilla’yı suçlu bulması ve bilahare mahkemenin vereceği karar, Türkiye açısından hukuki bir değer ifade etmez.
3)Zarrab Davası;Türkiye’de ve ABD’de FETÖ ve CIA/FBI/ABD yargısı işbirliğinin de somut ispatıdır. Türkiye,FETÖ dahil hiç bir terör örgütüne boyun eğmediği gibi terör örgütlerinin yularını elinde tutan güçlere de boyun eğmemiştir.Bundan sonra da boyun eğmeyecektir.
4)Türkiye, tam egemen ve tam bağımsız bir ülkedir. Başka bir ülke, Türkiye’yi ve Türkiye’nin kurumlarını yargılayamaz. Bu karar,uluslararası hukuka da aykırıdır.

Halkbank'tan Hakan Atilla davası için açıklama

ABD'deki Hakan Atilla davasına ilişkin açıklama yapan Halkbank, banka ile ilgili idari ve mali karar olmadığını belirterek, Atilla'nın temyiz hakkı olduğunu açıkladı.

Halkbank, ABD'deki Hakan Atilla davasıyla ilgili olarak bundan sonraki süreçte, verilen karar hakkında temyiz dahil tüm yasal yollara müracaat edilmesinin imkan dahilinde olduğunu ve dava ile ilgili hukuki sürecin henüz sonuçlanmadığını bildirdi.

KAP'a yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bankamız Genel Müdür Yardımcısı Sn. Mehmet Hakan Atilla hakkında, ABD'de görülmekte olan davanın ilk yargılama safhasında, kendisine atfedilen suçların bir kısmı için Mahkeme Jürisi tarafından suçlu olduğu yönünde karar verilmiştir. Bundan sonraki süreçte, verilen karar hakkında temyiz dahil tüm yasal yollara müracaat edilmesi imkan dahilinde olup dava ile ilgili hukuki süreç henüz sonuçlanmamıştır.

Bahse konu davada Bankamız taraf olmadığı gibi Mahkeme tarafından Bankamız hakkında alınmış herhangi idari veya mali bir karar bulunmamaktadır.

Genel Müdür Yardımcımız hakkındaki Mahkeme Jürisi kararına dayanılarak, henüz hukuki süreci tamamlanmayan davayla ilgili olarak Bankamızın güven ve itibarını sarsıcı nitelikte açıklama veya haber yapılmasının Bankacılık Kanununun "İtibarın Korunması" başlıklı madde hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini hatırlatmak isteriz.

Bankamız, tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman hassas bir şekilde uymakta olup uyum politikasını uluslararası standartlarda daha da geliştirmek için yoğun bir çaba harcamaktadır.

Bankamız tarafından, bankacılık hizmetleri sunulurken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında herhangi bir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır. Bankamız, işlemlerindeki şeffaflık ve uluslararası düzenlemelere uyum politikasını bundan sonra da kararlı bir şekilde devam ettirecektir."

Editör: TE Bilişim