Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada 13 Mart 2020 Cuma namazı hutbesi belli oldu. Bu hafta hutbede "Tedbir müminden takdir Allah'tandır" adlı dünyayı saran corona virüse göndermede bulunuldu.

Türkiye'de de görülen corona virüse karşı Diyanet İşleri Başkanlığı bu hafta 13 Mart Cuma gününde kılınacak olan namazda hutbede ne olacağı kesinlik kazandı. Hutbede ortak tespihlerin kullanılmaması ve namaz sonrasında mutlaka musafaha yapılmaması uyarısında bulunuldu. Kul hakkı olmaması içinde tedbirli olunması istendi.

Çin'den tüm dünyaya yayılan corona virüse yakalananların sayısı ülkemizde ikiye yükseldi. Devlet kurumları virüsün yayılması önleme adına adımlarını sık atarken Diyanet İşleri Başkanlığı da bugün 13 Mart Cuma gününde namazdaki hutbede corona virüse karşı alınacak olan önlemlerden bahsetti.

13 Mart Cuma Namazı Hutbesi

Muhterem Müslümanlar!

En hafifinden en ağırına kadar hastalık dünya imtihanlarından biridir. Tarih boyunca pek çok hastalık Allah'ın yardımı ve insanların gayretli araştırmaları ile tedavi edilmiştir. Bugün dünyanın dört bir köşesine yayılan Koronavirüs'ün de inşallah şifası bulunacaktır. Nitekim Resûl-i Ekrem'in buyurduğu gibi "Allah, indirdiği her hastalığın muhakkak şifasını da vermiştir." Bizlere düşen ise hastalığa yakalanmamak için tedbiri elden bırakmamaktır.

Aziz Müminler!

Bu salgından korunmak için öncelikle beden, kıyafet, yiyecek ve çevre temizliğine dikkat edelim. Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandıralım. Öksürdüğümüz ya da hapşırdığımız zaman tek kullanımlık mendillerle veya dirseğimizin iç kısmıyla ağzımızı kapatalım. Kalabalık ortamlardan uzak durmaya gayret edelim.

Özellikle lavabo, abdesthane, kapı kolu ve masa üstleri gibi el temasının yoğun olduğu alanları temiz tutalım. Ellerimizi her zamankinden daha fazla sabunla ve ovalayarak yıkayalım. Kirli ellerimizle ağzımıza, burnumuza ve gözümüze dokunmayalım. Camilerimizde ortak tespihleri kullanmak yerine parmaklarımızla ya da şahsi tespihimizle tesbihatımızı eda edelim.

Şayet yurt dışı seyahatinden dönmüşsek, on dört gün boyunca evimizden dışarı çıkmamaya özen gösterelim. Umre ziyaretinden dönenlerin de bu hususa dikkat etmesini ve ziyaretçi kabul etmemesini sağlayalım.

Kıymetli Müslümanlar!

Bizler samimi ve sıcakkanlı bir milletiz. Dost ve arkadaşlarımızla musafaha eder, tokalaşır ve kucaklaşırız. Elbette bu davranışlar çok güzel ve değerlidir. Ancak bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bu dönemde böyle uygulamalara ara vermek sorumluluğun ve tedbirin gereğidir. Bilhassa camilerimizde yaygın olan namaz sonrası musafaha uygulamasına ara verelim. Tokalaşmadan belli bir mesafeden birbirimize gönül selamı vererek hal hatır soralım.

Belli bir yaşın üzerinde olanlar Koronavirüs'den daha fazla etkilenmekte ve risk grubunda yer almaktadır. Dolayısıyla bu günlerde yaşlılarımız evlerinde istirahat etmeli ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıdır.

Değerli Müminler!

Sağlık, Rabbimizin bize emanetidir. Mümine düşen, bu emanete sahip çıkmak, onu korumak için gayret göstermektir. Bu sayede Allah'ın yardımıyla huzura kavuşuruz. Dertlerimize deva, hastalıklarımıza şifa buluruz. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim (a.s) Rabbimizi şöyle anlatır: "O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. O, beni yediren ve içirendir. Hastalandığımda bana şifa veren O'dur. Beni öldürecek ve sonra diriltecek olan da yine O'dur."

Öyleyse yaşadığımız salgın hastalık karşısında hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdekileri korumak için tedbirli davranalım. Aksi halde kendi sağlığımız yanında başkalarının sağlığını da tehlikeye atacağımızı, bunun da kul hakkı olacağını unutmayalım.

Elbette Rabbimizin bir takdiri vardır. Mümine düşen ise tedbir almaktır. Mümin her haliyle mutedil ve dengelidir. Meseleyi hafife almadan, abartıp paniğe kapılmadan, soğukkanlılıkla, aklımızı ve bilgimizi kullanarak bu salgınla mücadele etmek hepimizin vazifesidir."

Editör: TE Bilişim