30 yıl önce Türkiye'ye gelen ve öğrenimini hem Çin hem de Türkiye'de yapmış olan Doç. Emet, son aylarda Doğu Türkistan'da gelen haberlerin içyüzünü ve doğrusunu anlattı. "Yakın akrabalarının tamamının Çin'in işkence kamplarında" olduğunu belirten Emet, "Bu konu dünya kamuoyu ve Türkiye'de gündeme gelmeye başlayınca Çin, Türkiye'den de bazı gazete ve televizyon temsilcilerini davet ederek göz boyamaya yönelik haberler yaptırmaya başladı. Oysa aylardır, yıllardır haber alamadığımız akrabalarımız var. Haber aldıklarımız da ölüp bir kenara atılmış olanlardır. Kadın, çoluk çocuk demeden işkence kamplarına ve zindanlara atıyorlar. Zindanlara ya da işkence kamplarına atılan aile reislerinin evlerine çin polisi, askeri ya da özel görevlendirilen Çinliler yatıya kalıyorlar. Bu olacak iş mi?" 

Erkin Emet, Doğu Türkistanlı ailelerin ev ortamına ve mahremlerine giren Çinlilerin fotoğraflarını da gösterdikten sonra, "Çin Devletinin kendi daveti ile göz boyamak  ve olup bitenleri saptırmak için giden gazete ve televizyon temsilcilerinin buna alet olmamaları gerektiğini" de söyleyerek Çin'de yasak olan Türk ve Müslüman isimleri sıralayıp yine yasak olan tişört, başka kıyafetler, ay ve yıldız gibi Türklüğü ve Türkiye'yi çağrıştıran resimleri gösterdi. Emet, "İmamların toplanıp topluca dans ettirildiklerini, Ramazan ayında bira festivalleri düzenlenip herkese zorla bira içirtildiğini, okullarda derse su içirtilerek başlayıp öğrencilerin oruç tutmalarının engellendiğini" de sözlerine ekleyerek "Bütün bunların oraya götürülen gazetecilerden ve televizyon kanallarından gizlendiğini" söyledi.  

Editör: TE Bilişim