Sabah yazarı Melih Altınok, Ahmet Davutoğlu'na vurarak dik durmaya çalıştı. Altınok'a göre iktidar, Davutoğlu dönemindeki ABD'ye tamamen angaje pozisyona düşme hatasını tekrarlamamış.

Melih Altınok'un bu tavrı, Kemal Sunal'ın "Şark Bülbülü" filmini hatırlattı.

Altınok'un bugünki yazısı şöyle:

"Guta'daki kimyasal katliam iddialarının ardından gelen saldırıda bazı stratejik hedeflerin imha edildiği açıklandı. Ancak var olduğu söylenen kimyasal tehdidin ne derecede ortadan kaldırıldığını bilemiyoruz.

Fransa ve İngiltere'nin de destek verdiği operasyonun şimdilik bu kadarla sınırlı kalacağı belirtilse de yankıları sürüyor.

Türk Dışişleri'nden yapılan açıklamada da ABD'nin Esad'a yönelik operasyonundan "memnuniyet duyulduğu" ifade edildi.

Evet, diplomasinin dili mesafelidir. Devletler duygularla değil, yakın ve uzun vadeli hedeflerine uygun olarak hareket ederler. Dolayısıyla Dışişleri'nin kimilerimizin tepkisini çeken bu açıklamasının rasyonel bir izahı olduğunu düşünüyorum. Mesela, Ankara'nın son krizde ABD ile Rusya arasında soyunduğu arabulucu rolü, tartışılan bu açıklamanın bir nedeni olabilir...

Zira Türkiye bu son tavrıyla, krizin başında Rusya ve İran'la verdiği pozun bir bağımlılığın ilişkisinden ziyade stratejik bir tercih olduğunu da göstermiş oldu. Davutoğlu dönemindeki ABD'ye tamamen angaje pozisyona düşme hatasını tekrarlamadı.
Fakat yıllardır gelişmeleri yakından takip eden bir gazeteci ve diplomatik davranmak zorunda olmayan bir vatandaş olarak Dışişleri gibi gelişmeden memnuniyet duymuyorum.

Çünkü, ABD'nin ve sıraya girenlerin Suriye'yi vurmak için pek çok açık ve gizli gerekçeleri olsa da eminim ki, bunların teki bile Esad'ın katliamlarıyla ya da sivillerin çektiği acılarla ilgili değil.

Bence dünkü operasyonun şifresi, Eski CIA şefi, ABD Dışişleri Bakan Adayı Mike Pompeo'nun Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin verdiği "o meşhur fotoğrafı" Suriye'ye bağlayıp "biz de görüşmelerin parçası olabiliriz" çıkışında.

Dolayısıyla, ilerleyen günlerde, iç kamuoyunda Suriye konusunda "çırakçıkmakla" eleştirilen Trump da, genel grevi unutturmaya çalışan Macron da Brexit'i affettirmeye çalışan May de benzer salvolar yapacaklar.

Ama kuşkusuz ki Suriye'de çözüm, bölge ülkelerinin inisiyatifiyle gelecek. "

Editör: TE Bilişim