Bu rapora göre 12 Eylül darbesiyle kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş de bu “terör” örgütlerinin lideri olarak gösteriliyor. 1980 öncesi ABD’nin sola karşı kullandığı iddia edilen Ülkücüler ve MHP 1984 yılında CIA tarafından “neo faşist” bir grup olarak nitelendiriliyor.
Oda TV'nin haberine göre “Türkiye’deki Belli Başlı Terör Grupları” adıyla sıralanan listede o dönem kapatılan Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı ve Aydınlık hareketinin lideri Doğu Perinçek ve yine 12 Eylül darbesiyle kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş de bu “terör” örgütlerinin lideri olarak gösteriliyor. Yani bir başka ifadeyle CIA Perinçek ve Türkeş’e “terörist” demiş oluyor.
ORAL ÇELİK LİDER
Listede Oral Çelik’in de olması dikkat çekici bir durum. Listenin hazırlandığı dönem Abdullah Çatlı ile Avrupa’da bulunduğu bilinen Oral Çelik’in adı MHP’nin Alpaslan Türkeş, Ömer Bağcı, Ali Batman, Hasan Taşkın’ın da içinde bulunduğu lider kadroda gösteriliyor. Oral Çelik’in MHP’de resmi olarak lider kadro içinde yer almadığı bilinirken, ABD’nin neye göre Çelik’i lider kadroda gösterdiği ise merak konusu. CIA’nın MHP’yi tarif ederken kullandığı ifadeler de hayli ilginç. MHP 1984 yılında CIA tarafından “neo faşist” bir grup olarak nitelendiriliyor.
CIA PKK’YI BİLMİYOR
PKK’nın silahlı eyleme başladığı 15 Ağustos 1984 tarihinden bir ay sonra hazırlanan raporda PKK’nın liderinin Abdullah Öcalan olduğu belirtilirken, şu anki durumunun ise “bilinmediği” kaydediliyor. Raporda diğer Kürt gruplarıyla da ilgili detaylı bilgilere yer verilmemiş. CIA’nın PKK konusunda genel-geçer ifadeler kullanması o dönem PKK ve Öcalan’ın Suriye Devleti’nin denetiminde olması ve ABD ile doğrudan bir ilişki içine girmemesinden kaynaklanıyor olabilir.
İSLAMCILAR YOK
CIA’nın hazırladığı raporda İslamcı oluşumlara yer verilmemiş olmaması da ABD’nin 12 Eylül’den sonra Türkiye’ye dönük planları hakkında ipucu vermektedir. Bilindiği gibi 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye’de ABD eliyle başta Fetullah Gülen grubu olmak üzere birçok tarikat ve cemaat hızla yaygınlaştı. 12 Eylül sonrası bütün iktidarlar da bu tarikat ve cemaatlerin güçlenmesine destek vermişlerdi.
