Efsane komutandan Vatan ve Anne sevgisi

Anacığım, artık yaşlandım 80’ e dayandı yaşım.

Bu dünyada senden başka bir dost bulamadım, bu yaşamda.

Sen ne güzel sarı saçlı, mavi gözlü birmelektin.

Çocuklarını doyurmak için o tütün tarlalarında, bir lokma ekmek için o ipek saçlarını süpürge ettin.

Bir yaz boyunca çardaklarda banyo yapamadım, hiç doktor görmedin, hiç kuaföre gitmedim, hiç makyaj yapmadın,

Tüm Anadolu’nun masnun anaları gibi

Seninde manton olmadı, tayyor eteğin olmadı, elbisen ayakkabın olmadı, evde giysin şalvar, sokakta, çarşaftı.

Gencecik yaşta evlatlarına ve bu dünyaya doymadan bir melek gibi aramızdan sessizde süzülüp gittin.

Ey İstanbul'da yaşamış, hayatları yurtdışında geçmiş Boğaziçi’nin monşerleri

Amerikan, İsrail'in satılmış alçakları, köpekleri,

Köy diye Kadıköy'ü, Erenköy’ü, Arnavutköy’ü, köy zanneden gafiller, Anadolu'ya yaban olan alçaklar,

Siz hiç Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez, susuz, elektriksiz, yolsuz 35'inde tarlalarda yaşlanmış o melek yüzlü güleç Anadolu analarını hiç gördünüz mü?

Siz kimsiniz laiklik kim?

Sizler o mahsun gariplerin canları pahasına tarlalarda ürettiklerini, bedava elinden çalan alçaklarsınız!

Selam olsun tüm Anadolu’nun, Balkanların, Kafkasların ve tüm mazlum ülkelerin melek yüzlü güleç analara.

Editör: TE Bilişim