Haber Global ekranlarında yayınlanan 'Jülide Ateş'le 40' programına Tiyatrocu Emre Kınay konuk oldu.
Duru Tiyatro genel sanat yönetmeni ve oyuncusu Emre Kınay İYİ Parti Kadıköy Belediye başkan adaylığı ile ilgili olarak sorulan soruya bir sanatçıya yakışmayacak şekilde cevap verdi.
Her fırsatta ötekileştirmeyi dışladıklarını vurgulayan Kınay ve gibiler, yine her fırsatta kendilerinin yapmayın dediği şeyleri yapmaktan geri duramadıklarını göstermiş oldular.
Program sunucusu Jülide Ateş sorduğu “Meral Akşener’in Türklük tanımına baktığımızda bir taraftan diyor ki “Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanını çıkarın, üzerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazan herkes Türk'tür” diyor. Ama bunu söylerken de bir taraftan da çok net bir şekilde diyor ki “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar müslümanım” burada çok net bir Türkçülük vurgusu var. Oysa sanatın evrenselliği, ırk, din dil, milliyet göz etmez mi? Bir parti çatısı altında belediye başkanı olmak bir taraf olma durumunu içinde bir oksimoron olarak barındırmaz mı? Sanatçı mutlaka siyaset yapmalı mı? sorusuna Tiyatrocu Emre Kınay şu şekilde cevap verdi: "Sanat ve siyaset arasında uzlaşmaz bir çelişki olduğu, sanat tarihçileri açısından da tarifi yapıla gelen bir şeydir.
Mansur Yavaş’la, Kemal Kılıçdaroğlu'nun hayata bakış ve hayatta durdukları yer konusunda aynı fikirde olduklarını kim söyleyebilir? Ya da Ekrem İmamoğlu ile.
Tabiki aynı fikirde değilim. Laik, demokratik, çağdaş, cumhuriyet esastır. Bu söylediklerinize ayrışıyoruz. Türkçülük, Tanrıdağı,din önergesi hiç birine kabul etmiyorum. Sosyalistim diye tanımadığın da birisi kendini, zaten bunu söylerken bunu red ederek söylüyordur.
Şu algıyı anlamaya çalışıyorum. Bir yerel belediye başkanlığı adaylığını yapmış ama benim 99 projemin hiç birinde bir yaşam mı, başka tarafa zorlayan bir şey yok ki.
Meral hanım hatırlayacaktır, benim kapıma sizin aracılığınızla veya milliyetçilik kimliği ile gelen hiç kimseyi kapıdan siz bile gönderseniz almam. Çok açık söylüyorum, kabul ediyorsunuz adayınız olayım dedim. Sosyalist olduğumu biliyor musunuz? Evet. Kabul ediyor musunuz? Evet.”
