EOKA terör örgütü, 1963 yılında tarihe “Kanlı Noel Olayları” olarak geçen olayları başlatan Türk düşmanı Rum Başpiskopos 3. Makarios öncülüğünde, Türk halkını yok edip, adayı Yunanistan’a bağlamak amacıyla kurulmuştu. EOKA teröristleri Kanlı Noel baskınlarında 364'ü şehit etti.

Kıbrıs'taki İngiliz hakimiyeti, uzun müzakerelerin ardından, 16 Ağustos 1960'da Rumların ve Türklerin ortaklığını esas alan bir cumhuriyetin ilan edilmesiyle fiilen son buldu.

1960 yılında kurulan yeni cumhuriyetin anayasası Türklerin siyasi haklarını garanti altına alıyordu. Ancak bu dönem fazla uzun sürmedi. Ada'daki Türk nüfus, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını öngören Enosis hayalinin önündeki engel olarak görülüyordu.

1963 yılından itibaren, Akritas adı verilen planı aşama aşama uygulanmaya başlandı. Amaç, Kıbrıs'ı Türklerden temizlemekti. Bunun için Rum paramiliter güçleri kuruldu.

364 TÜRK HAYATINI KAYBETTİ, 103 KÖY BOŞALTILDI

1963'ün Aralık ayında Kıbrıslı Türklerin hafızasından asla silinmeyecek acı olaylar yaşandı. EOKA militanları Türklerin yaşadığı mahalleleri ve köyleri hedef aldı.

Kıbrıs 1963 yılının 21 Aralık günü itibariyle olağanüstü bir Rum vahşetine maruz kaldı. Silahsız Türkler kurşunlarla cezalandırıldı, tek suçları Kıbrıs’ta yaşamaktı. Kıbrıs adası bütün tarihinin en belirsiz günlerini yaşıyordu.

"Kanlı Noel" olarak anılan saldırılarda 364 Türk hayatını kaybetti.

103 Türk köyü boşaltıldı. Kanlı Noel'de çekilen bu fotoğrafsa hafızalardan hiç silinmedi. Türk alayında görevli Tabip Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğu banyo küvetinde hunharca katledilmişti.

Türkiye, diğer garantör ülkeler İngiltere ve Yunanistan'ı müdahaleye çağırsa da olumlu yanıt alamadı. Ada'ya Birleşmiş Milletler Barış Gücü konuşlandırılsa da Türklerin üzerindeki baskılar 1964 yılı boyunca artarak devam etti.

18 BİNİ AŞKIN KIBRISLI TÜRK GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALDI

22 Aralık 1963 günü Rum saldırısı başladı. Saldırılarda EOKA’yı Nikol Sampson komuta ediyor ve Rum birlikler sürekli takviye ediliyordu. Saldırıların başlamasının hemen ardından Yunan yönetici Makarios, Garanti Antlaşmasını tanımadığını açıklayınca Rumlar iyice saldırganlaştılar. Kent boşaltılmalı ve Türkler güvenli bölgeye çekilmeliydi. 23 Aralık tarihinde Türkiye antlaşmanın garantörü olan İngiliz ve Yunan ortaklarına Kıbrıs’a müdahale için öneride bulundu; fakat müdahale yapılmadı. Adada bulunan mücahitlerin özverili çalışmalarıyla 24 Aralık tarihinde 5.000 Türk vatandaş Lefkoşa’nın güvenli bölgelerine taksim edildiler. Rumlar Kaymaklıya saldırdığında genç yaşlı demeden öldürmeye başlamış ve ellerine geçirdikleri yaşlı veya çocuk 550 kişiyi esir almışlardı.

25 Aralık tarihinde Türk tarafı müdahale hakkını kullanmak için harekete geçmiş ve türk savaş uçakları Kıbrıs semalarında Rumlara gözdağı vermeye başlamıştı. Makarios hemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’ü ve Rauf Denktaş’ı anlaşmak için İngiliz Komiserliğine çağırdı. Türk hükümeti ile anlaşma masasına oturan Rumlar hem anlaşma sağlarken hem de geri planda Ayvasıl Türklerini öldürüp toplu mezarlara gömmüştüler. Ayvasıl köylülerinden 21 kişi öldürülerek çukurlara atılmış ve üzerleri kapatılmıştır. Ayvasıl toplu mezarları BM Müfettişi nezaretinde 14 Ocak 1964 tarihinde açıldı ve bütün dünyaya bildirildi.

İngiliz Komutanların da aracılığıyla “Yeşil Hat” çekildi. 26 Aralık 1963 gecesi ise Türk, Yunan ve İngiliz taraflarınca adaya müdahale kararı alındı. 23 ve 25 Aralık günleri arasında “Kanlı Noel” olarak adlandırılan safhada 200 Türk hayatını kaybederken 475 kişi de yaralıydı ve en vahimi kayıpların akıbeti bilinmiyordu. EOKA’ya liderlik yapan Nikol Sampson daha sonra “Eleftheria” gazetesine emri Yunan hükümetinden alarak uyguladığını bildirdi ve “Kanlı Noel”i zafer olarak nitelendirdi.

Rum saldırılarının ardından 18 bin 667 Kıbrıslı Türk, 103 köyü boşaltmak zorunda kaldılar. Barış Gücü ve mücahitlerin nezaretinde bulundukları bölümleri boşaltan Türkler'in BM kayıtlarına göre Lefkoşa’da 39, Girne’de 7, Baf’da 49, Larnaka’da 21 ve Magusa’da 21 olmak üzere 137 köyü zarar görmüştü. 1963 tarihinde başlayarak 1964 yılında sonlanan Rum saldırılarında toplam 364 Kıbrıslı Türk hayatını kaybetti.

KUMSAL BASKINI

24 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Kumsal semtinde 11 kişi öldürülmüştür. Bunlardan 4'ü Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan (o dönemde 1960 anlaşmalarına göre Kıbrıs'ta görev yapan 650 kişilik Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı Komutanlığı'nda görevli Binbaşı)'ın ailesiydi.

İlhan'ın evinin banyo küvetinde eşi Mürüvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan ölü olarak bulunmuştur. Baskının yapıldığı ev daha sonra Barbarlık Müzesi adıyla ziyarete açılmıştır.

KENDİ ELLERİYLE YIKADI

Bir babanın başına gelebilecek en büyük felaketi yaşayan bu tabip binbaşı, evlatlarının cenazelerini kendi elleriyle yıkadı. Minik bedenlerini santim santim yokladı. Hakan'da kurşun izi bulamadı. 10 aylık bebecik… Vücudunu yavrularına siper etmeye çalışan annesinin altında kalmış, nefessizlikten boğularak can vermişti!

ERENKÖY BASKINI: İLK ŞEHİT PİLOT CENGİZ TOPEL

6 Ağustos 1964'te Yunan Albay Grivas komutasında Rum ve Yunan kuvvetleri bu kez Erenköy'e saldırı başlattı. Erenköy’ü korumak için gizlice bölgeye gelen kimi öğrenci, veteriner, kimi öğretmen 500’e yakın Türk mücahidi, savunma ihtiyacı olan halkın yanında siper aldı. Rum saldırıları Erenköy'deki direnişi kıramadı.

Erenköy çevresindeki kuşatmayı sona erdiren ise Türk Hava Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği uyarı uçuşları oldu. O uçuşlar sırasında Türkiye; tarihindeki ilk hava şehidini de verdi.

ÖNCE ESİR ALINDI, SONRA İŞKENCE EDİLDİ

Cengiz Topel, Eskişehir'den Kıbrıs'a gönderilen 4'lü Filo'nun komutanıydı. Uçağı 8 Ağustos 1964'te isabet alarak düştü. Paraşütle atlamayı başardı ancak Rumlar tarafından esir alındıktan sonra işkenceye maruz bırakılarak şehit edildi.

Cenazesi ancak dört gün sonra alınabildi. 14 Ağustos 1964'te Edirnekapı'daki Sakızağacı Hava Şehitliği'nde toprağa verildi. Cenazesine binlerce kişi katıldı.

Ada'daki Türk toplumu, acı dolu günlerin bitmesi için 20 Temmuz 1974'te başlayacak Kıbrıs Barış Harekatı'nı beklemek zorundaydı.

Editör: TE Bilişim