Bugünkü yazısında, “Çok geç tanıdım Naci Memiş’i.. Birlikte Bayburt döneri yediğimiz günlerde artık ne Alparslan Türkeş hayattaydı ne de o bildiğimiz anlamda Ülkü Ocakları kalmıştı.

Ömrü MHP’de millete hizmetle geçmiş bir adamdan söz ediyorum. Bizzat Türkeş’in talimatıyla köy köy mahalle mahalle dolaşıp ‘İslâm'da Birlik Şuuru ve Milliyetçi Hareket’ konferansları verdi” ifadelerini kullanan Ersoy Dede, Naci Memiş'i şöyle anlattı, “Türkeş özel yazışmalarını ona emanet etmişti. Bunlar arasında neler yoktu ki? Ölümünden sonra onları imha etmek de Naci Memiş’e düştü. 5 çuval özel yazışmayı önüne/arkasına bakmadan yaktı.

Vasiyetti, yerine getirdi. Fehmi Koru, 'muhterem imha etmeden önce insan birer kopyasını almaz mı’ diye sormuş, Memiş’ten, ‘kopyasını alacaksam niye imha ediyorum ki!’ yanıtını almıştı. Öyle bir hatipti ki. Bir şehitlik anlatırdı neden şehit olmadım diye ağlardın dinlerken. Bir Peygamber anlatırdı. Öyle bir Peygamber sevdasını başka hiçbir insanda göremeyeceğini hissederdin. Partisi MHP içinde milletine hizmet etmekten başka bir siyasi hedefi hiç olmadı. Kimsenin koltuğuna göz dikmedi. Hiçbir dava arkadaşının arkasından film çevirmedi." 

Ersoy Dede, konu ile ilgili olarak MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi ise şöyle eleştirdi:

“Son nefesini de kendine şiar edindiği ‘Turani ve Kurani değerlerden ayrılmayın’ diyerek verdi. Bir Peygamber sevdalısı öldü. Devlet Bahçeli duymadı bile.”

Editör: TE Bilişim