İnsanlık tarihi, hemen her konuda met-cezirlere şahit olmuştur. Bin yıllar öncesinde de günümüzde de…

Din değiştirenler, görüş değiştirenler, parti değiştirenler, çevre değiştirenler, maske değiştirenler…

Bunların bir kısmı normaldir amma bazıları tartışılır. Önemli olan samimiyettir, omurgalı davranılıp davranılmadığıdır. Elimizde niyeto-metre yok dolayısıyla niyet okuyamayız lakin kişilerin eylemlerinden sonraki konuşma ve yazılarındaki iz düşüme bakarak pekâlâ yorum yapabiliriz.

Fırat Çakıroğlu ismi, bizim camiada çok özeldir. 20 Şubat 2015’te İzmir’de, Üniversite kampüsünde PKK’lı teröristlerce kalleşçe şehit edildi. Yaralandığında müdahalenin geç yapıldığı, ambulansın geç geldiği gibi birçok ihmal dillendirildi lakin çakır gözler sönmüştü. Sonrasında iki cihan bir araya gelse geri getirilemezdi ki Fırat…

Acı tazedir, taze kalacaktır ve hiçbir zaman küllenmeyecektir. Anası, babası ve ülküdaşları hafızalarına böyle kazıdılar.

18 Şubat 2019 günü, mahalli seçim çalışmaları kapsamında Fırat’ın kabri bir gurup siyasi tarafından ziyaret edilmişti. Aralarında HADEP eski Genel Başkan Yardımcılarından bir zatta vardı. Muhtemeldir ki, HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP veya şimdiki HDP’nin bırakın merkez yönetimini, taşra teşkilatında bir günlüğüne bile görev alıp da bir ülkücü şehit kabrini ziyaretin ilk ve son örneğidir bu zat.

Ülkücüler olarak manen yaralandık ve yaramıza tuz basarak ikircikliği kâğıda döktük.

KABİR ZİYARETİ KABİR AZABI

Metin ol demişler gitme oraya,

Ben giderim demiş kalmam geriye…


Ellerde ibrikler içi su dolu,
Kol kola girmişler tutmuşlar yolu…


Övdüğü hainlerin kalleşçe pusu,
Kurarak kıydıkları o yiğit kulu…


Ziyaret ki bu bir başka ziyaret,
Siyaset, hamaset, kanla ticaret…


İbrikteki su soğukmuş lakin,
Fırat'ın bedeni yandı mı bakın…


Bakmaya ne hacet haykırdı Fırat,
Ya Rab lütfunla beni bir daha yarat…


Yarat ki eblehlere Ekber tokadı,
Vurayım kesilsin cüretkâr takati…

Terk edin kabrimi yandı naaşım,
Boşuna mı verildi ülkü savaşım…


Siz ki yolumdunuz, yoldaşımdınız,
Hesap soracak ülküdaşımdınız…


Sakın demeyin ha dün dünde kaldı,
Bir tek anamın mı öz bağrı yandı…


İncindi ruhum, sönmez ateşim,
Rabbim şahittir bitmez savaşım...

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun Fırat’ı doğurana ve oldurana. Rahmeti rahman olsun şehitlerimize…