Andımızın okunmasının ardından ünlü sanatçı Soner Olgun birbirinden güzel şarkıları, Beşkaza Meydanı’nı dolduran binlerce vatandaş için okudu. Geceye Başkan Saatcı’nın konuşması da damga vurdu.

Özgecan Anıtı önünden başlatılan bayrak yürüyüşüne de katılım oldukça fazla oldu. Yürüyüşe Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, eşi Nesrin Saatcı ile birlikte katıldı. Binlerce vatandaş ellerinde Türk Bayrakları ile Beşkaza Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Sahil Bandı’nda bulunan kafeler çeşitli marşlarla yürüyüş gerçekleştiren vatandaşlara eşlik etti. 
Binlerce vatandaşın Beşkaza Meydanı’na gelmesinin ardından FETAV çocuk korosu tarafından Andımız okundu. Binlerce vatandaş, tarihi ana tanıklık ederken, hep bir ağızdan andımızı tekrar ettiler. Ardından İzmir Marşı, Beşkaza Meydanı’nda coşkuyla söylendi.

“Anadolu ruhunu taşıyanlara bin selam olsun”
Soner Olgun konseri öncesi alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, gerçekleştirdiği konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. Konuşması alkışlar ile sık sık kesilen Başkan Saatcı, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anarak, “Bir kuru ekmek, bir taş, tek atımlık barut, bir kazma bir kürek ile savaşan, Balkanlarda, Çanakkale’de, Yemen’de, Galiçya’da, Sarıkamış’ta, Kut-ül Amâre’de, Musul’da, Kerkük’te, can verip can alan, ‘Kalk uyan yoksa ardı hicrandır’ diyerek çepe çevre kendisini yok etmek isteyenlere karşı, ‘Ya istiklal ya ölüm’ diye haykırıp meydan okuyan, Sakarya’da kıvrım kıvrım akan, İnönü’de çarpışan, Dumlupınar’da şahlanıp koşan, İzmir’de hilal gibi parlayan; biz Anadolu’yuz, medeniyet biziz! “Biz geçmişi belli, geleceği kıyamete kadar var olacak Türk’üz, Büyük Türk Milleti’yiz” diyen Atalarımızın torunları; ilelebet var olacak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 95. yılı kutlu olsun. Bu büyük Anadolu ruhunu taşıyanlara bin selam olsun. Gazi Mustafa Kemal ve gelmiş geçmiş tüm şehitlerimize rahmet olsun, ruhları şad olsun” dedi.

“Kadir Mısırlıoğlu’nun duası kabul olsaydı, şu an hiçbir bayramı kutlamayacaktık”
Başkan Saatcı konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Bu bayram bizim en büyük bayramımız. Bu bayram olmasaydı, dini ve milli hiçbir bayramımız olmazdı. Meczup Kadir Mısırlıoğlu’nun duası kabul olup, emperyalistlerin maşası olan Yunanistan galip olsaydı, görürdük kutlamayı! Yatıp kalkıp 2 ayyaş dediğiniz Atatürk’ümüze ve onun silah arkadaşlarına kurban olun! Bizler birlikten yanayız. İyilikten yanayız. Güzellikten yanayız. Paylaşımdan yanayız. Bilimden yanayız. Adaletten yanayız. Demokrasiden yanayız”

“Diyanet İşleri Başkanlığı’na yazıklar olsun!”
“Geçen Cuma’ya gidenleriniz duymuştur. Tabi ki, hocalar ellerine verileni okuyor. 3 gün sonra en büyük bayramımız ama Cumhuriyet Bayramımızla ilgili hutbede tık yok! Yazıklar olsun Diyanet İşleri Başkanlığı’na! Atatürk ve Cumhuriyet olmasa sizler o minbere çıkıp, okuyabilir miydiniz? Niçin böyle yapıyorsunuz? Nedir bu kininiz?  Türk milletinin içindeki, birisi kâinatın efendisi, diğeri devletimizin kurucusu 2 Mustafa’nın da sevgisini atamazsınız”
“Şöyle bir geçmişe gidelim.  95 yılın özetini yapalım. Atatürk’ümüz uçmağa vardıktan sonra İkinci Dünya Savaşı’nı gördük. 60-70-80 ihtilalleri gördük. Devlet ve millet anlayışının çatışmalarını yaşadık. 28 Şubat’lar, Balyoz, Ergenekon, Sarı Kız, Ay Işığı safsataları ve en son 15 Temmuz’u gördük. İçten içe kuşatılmayı, ekonomik krizleri, cambaza bak oyunlarını yaşadık, yaşıyoruz. İhanetleri gördük. Adam sıfatındaki hainleri, rantları, havuzları, yandaşları, hak bildiklerimizle dalga geçenleri gördük.  ‘Milletim için’ sözünün aslında ‘kendim için’, ‘milletimin malı’ sözünü aslında ‘kendi malım’ anlamına geldiğini gördük. Fikri, hür vicdanı hür olma hedefinden; düşünme, ye, iç, yat, duyma, görme, konuşma, sorgulama neslini dönüşmeyi gördük. 100 yıla doğru giderken bu şekilde bir 100 yıl daha bu topraklarda bağımsız ve hür bir şekilde, milli benliğimiz ve inancımızı koruyarak yaşamamız sizce mümkün müdür?”

Bir yangın var!
“Biz kayıp neslin son kuşaklarıyız. Benim akranlarım bir ideal uğruna mücadele ettiler. İnandılar. Savaştılar. Öldüler. Kayboldular. Ayakta kaldılar. Çabaladılar. Kimileri ruhlarını kaybettiler, mankurt oldu. Kimilerinin kızıl elması değişti, put oldu. Bazıları da hala karınca misali, safım belli olsun diye çabalamakta… Bir yangın var. Bu yangın bilimsizlik, eğitimsizlik, ahlaksızlık, vurdumduymazlık, terbiyesizlik… Bu yangın düşmandan daha tehlikeli. Ruhumuzu benliğimizi yok edecek bir yangın. Gençler gelecek sizindir. Gelecek sizin damarlarınızdaki asil kanda bulunan güç ile düzelecektir”

Kavgamız cehaletle!
“Kavgamız cehaletle, kavgamız en iyi olma kavgası. Bizim şimdi burada olmamızı sağlayanlara borcumuzu ödeme kavgası! Artık gözyaşlarımız, gençlerimiz, şehitlerimiz için değil, başarıdan başarıya koşarak, ülkesini, milletini, ailesini, en başta kendisini onurlu ve mutlu kılacak işlerin altına imza atan gençlerimiz için aksın istiyoruz. Ne zaman zirveler bizimdir, işte o zaman vatan kurtulur”

“Bereketli ovalar taşa betona teslim edildikçe…”
“Anadolu nice medeniyetlere yurt yuva, nicelerine de mezar olmuştur. Anadolu bizi sarıyor, sarmalıyor ama elbette onun da bir sabrı var. Bağrında fidanlar söküldükçe, bereketli ovaları taşa betona teslim edildikçe, dağları tepeleri bıçak gibi kesildikçe, güzellik hoşluk ranta kurban edildikçe, markalar karakterlerin önüne geçtikçe Anadolu sillesini bize vurur. Tarihin kara kaplı defteri adımızı yazar. Noktayı koyar. “Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” diyen anlayışın ülkemize hakim olması en büyük dileğimizdir.”

Olgun, “Başkan Saatcı Kesikkapı’dan komşumdur”
Başkan Saatcı’nın konuşmasının ardından ünlü sanatçı Soner Olgun birbirinden güzel şarkılarını, Beşkaza Meydanı’nı dolduran vatandaşlar için söyledi. Başkan Saatcı ile Kesikkapı Mahallesi, Kale Sokak’tan arkadaş olduklarını ifade eden Olgun, samimiyetinden dolayı Başkan Saatcı’ya teşekkür etti. Başkan Saatcı ile karşılıklı sahnede kısa süreli zeybek oynayan Olgun, Fethiyelilere teşekkürlerini sundu. Muhteşem konserin ardından Başkan Saatcı, Soner Olgun’un eşi Özlem Olgun’a çiçek takdim etti.  


 

Editör: TE Bilişim