FETÖ'nün ikinci bir hamle yapıp yapamayacağının sağladıkları uluslararası desteğe bağlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğu, konuşmasını şöyle sürdürdü.

"FETÖ ikinci bir hamle yapabilir mi? Sürekli bu soruyu soruyoruz. Bunun cevabı bu örgütün uluslararası desteğinde saklı. Bu destek bütünüyle sonlanmadan bu maşa örgütün, bu gladyo yapılanmanın tekrar kullanılmayacağının ve son bir intihar saldırısına girişmeyeceğinin garantisi yoktur.  Peki bu desteğin kesilmesi mümkün mü? Bunun cevabı da millet olarak gösterilecek iradede saklı. Türkiye’nin direnci, kararlığı ve halkın bütünleşerek ayağa kalkışı bu niyeti köreltebilir. İçeride kaşınabilecek hiçbir yapay karşıtlık ve ayrışma bırakılmayacak düzeyde devlet millet bütünleşmesinin kuvvetlendirilmesi kaçınılmazdır."

"15 TEMMUZ KÜRESEL BİR SALDIRIDIR"

15 Temmuz saldırısını hiç kimsenin küçümsememesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hacısalihoğu, şunları ekledi:

"Esasen yapılan küresel bir saldırıdır. Bu saldırıyı bütünüyle ilelebet püskürtmenin yolu, koşulsuz, amasız, tam bağımsız Türkiye inancında ve kararlılığında iç bütünleşmeyi eksiksiz kılmaktır. Türk milletinin Çanakkale ruhunu yeniden ayağa kaldırmaktır. FETÖ gladyo yapılanmasının en önemli marifeti, fitne fesada her durumda ve her yapıda başvurabilmesidir. Bu hain çete, bugüne kadar içine sızdığı kurumlar ve toplumsal katmanlarda ülkenin ne kadar farklı kimlikleri varsa onları bütünlüğümüz içinde birer zenginlik unsuru saymak yerine, ayrışma nedenine ve giderek çatışma faktörüne dönüştürmenin gayretini güttüler. Bunu sadece ülkenin toplumsal yapısı üzerinden değil, ülkeler arası ilişkilerde de yapmaya çalıştılar. Türkiye’nin dış politika stratejisine müdahale ederek fitne tohumlarıyla ülkeyi küresel baronların kuklası yapmak istediler. Türkiye’nin eskiden olduğu gibi yeniden içerde idare edilip dışarıdan yönetilmesini hedeflediler. IMF vesayetinden sıyrılmasına, milli savunma sanayinde yerli ve milli üretimin ağırlık kazanmasına, mazlum milletlere yeniden umut olmasına, güçlü ve yılmaz lideriyle halk bütünleşmesinin engellenememesine çok içerlediler."

"BU FİTNE FESAT YUVASI ÖRGÜT,  10 ALEVİ DERNEĞİ KURMUŞ"

Hacısalihoğu, konuşmasını şöyle noktaladı:

"Bu fitne-fesat yuvası örgüt,  10 Alevi derneği kurmuş ve kaos planının bir parçası olarak mezhep çatışması tasarlamıştır. Öte yandan PKK terör örgütünün darbe girişiminden bir süre önce saldırılarına ara vermiş FETÖ’nün kaos planının bir parçası olarak 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürerek başlatılmak istenen iç savaşın aktörü olmaya hazırlanmıştır. Bugün milletçe verdiğimiz mücadele yeniden istiklal mücadelesidir. Herkese büyük görev düşüyor. Bu küresel saldırıyı bütünüyle püskürtebilmek için kenetlenmek şart. Ayrıca darbenin nereden geldiğini ne niçin geldiğini de kavramak ve her vesilede dile getirmek de şart. Zira FETÖ’yü ağzına almadan 'darbelere karşıyım' demek meseleyi sulandırmak, kripto şüphesi uyandırmaktır.  Suçu söyleyip failden hiç söz etmemek asla masum bir refleks değildir. Hele de FETÖ icadı “kontrollü darbe” söylemini yaygınlaştırmaya çalışmak, 15 Temmuz direnişini unutturmaya hizmet eden, FETÖ’ye karşı en kapsamlı mücadelenin başlangıcı olan 20 Temmuz’u darbe olarak nitelemek FETÖ sözcülüğüne soyunmaktır. 15 Temmuz’dan sonra CHP’nin düzenlediği Taksim mitinginde Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’den hiç söz etmeyerek, "ne darbe ne dikta" demesi, 15 Temmuz darbe girişimini "3.sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablo" olarak yorumlaması, çok sorunlu vurgulardı.  Kocaman yürekli halkımız bu ülkenin demokrasisinin kaçıncı sınıf olduğu tüm dünyaya gösterdi. Bu emperyalist maşaların işgal girişimini, ülkeyi kaosa sürükleyerek iç savaş başlatma çabasının üzerinden artık dar siyasi manevralar ve çıkar devşirmeler yapılamaz. Yapılsa da kimseye yaramaz. Hiç kimse 15 Temmuz bilincini köreltemez. 

Artık herkes kabul etmelidir ki, bu millet yılmaz lideriyle bütünleşerek, şu günlerde sene-i devriyesini yaşayacağımız 15 Temmuz gecesi ya İstiklal ya ölüm demiştir."

Kaynak: dha