Ancak İstanbul’u da gazi ettik biz . Bu yazımı ekli Istanbul fotoğrafına bakarak okumak lazım. Denizden, Adalar tarafından çekilmiş…Nerede o 3 imparatorluğa başkentlik etmiş Istanbul, nerede o Sinan'ın muhteşem eserleri, nerede o Boğaziçi ni süsleyen güzelim korular, o nefes kesen siluet ?…

Hepsi bir bir ezildi, yok edildi gözümüzün önünde. Istanbul ‘un sıradan bir şehirden ne farkı kaldı ey Dostlar ? Halbuki Tanrı’nın özenerek yarattığı bu doğal güzelliği, kültürlerin üst üste inşa ettiği bu tarihi hazineyi Fatih Sultan Mehmet Han ne zorluklar ile almış, çağı değiştirmiş ve İslam Alemi’ne hediye etmişti….

Sn Cumhurbaşkanımız ‘ihanet ettik’ diyorlar. Ancak kentsel katliam hızlanarak devam ediyor. Geleceğimizi daha da karartacak kuzeyden 3. Köprü, Kuzey Otoyolu ve 3. Havaalanı gibi projeler tam gaz gidiyor… Ben proje adamıyım, alternatifi koyup öyle eleştiri yaparım, istemezükcü değilim. Bilmeyenler 3. Geçiş için denizden ‘Oto-Ray Transmar ALP ’ projeme baksınlar. Yapılan projeler kendi içlerinde çok güzeller, Yavuz Sultan Selim köprüsü bir mühendislik harikası, 3. Havalimanı Ülkemize çor artılar getirecek bir girişim, ancak yer seçimleri yanlış, işte sıkıntı burada…! Güney kıyısını Gebze’den Tekirdağ’a betonladığımız, TEM ile ortasını doldurduğumuz bu Şehrin en azından kuzeyi yeşil kalmalıydı ki susuzluktan, havasızlıktan ölmeyelim, başımıza taş dolular yağmasın, insanlar yağmur yağınca boğuşmasın. Kanal İstanbul ilginç, cesur bir proje, ancak Istanbul için akıllara zarar bir girişim. İstanbul artık bir insanı daha taşıyamayacak, bir aracı dahi alamayacak durumda iken çevresel etkileri tartışmalı bu proje ile yeni nüfus çekilmeyecek mi.? Şimdiden 30 devasa projeden bahsediliyor kıyısında..

Sn. Çevre ve Şehircilik Bakanımız ‘yanlış yaptık, depremde faturayı ödeyeceğiz’ demektedir: Ancak en sakat plan ve projeleri aynı Bakanlık tan onun imzasıyla onaylanmaya devam etmektedir. Tüm boş alanlar ve sahiller doldu, temiz su ve yeşil tükendi.

Yıllardır Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ana işlevi binlerce ayrıcalıklı imar planı onamak oldu ve bu durum aynı hızla devam ediyor, Sn. Mevlut Başkan ne diyorlar acaba…?

Yönetimler Istanbul’ u katletti, bizlerde alkışladık, oy verdik, seçtik. Suçun yarısından fazlası bizim. Halbuki, bu şehir Dünya kültürünün bir parçasıdır. Bugün nasıl Kudüs bizi ilgilendiriyor, Trump Başkan a horozlanıyorsak İstanbul da Dünyayı ilgilendiriyor, babamızın malı değil burası, insanlığın malı.. Nasıl çarpık ve çirkin yapılaşma faturası bugün deprem nedeniyle önümüze geliyorsa bu betonlaşma ve kentsel yağmanın faturası da gelecek nesillerimizin önüne gelecek, hem de KDV si ile…

Ulaşım bitik, caddeler haydut sürücüler, silahlı magandalar ve dilenciler ile dolu, yola çıkmak için sinir ve cesaret hapları almak lazım. Benzin fiyatına hiç girmeyelim, ancak lüks arabalar ibadullah.

Ülke ekonomisi inşaat rantı ile döndürülüyor, ancak bu durum sürdürülebilir değil.

Dünya gözbebeği Gazi İstanbul artık bir ızdırap ve kabus şehri ‘Ekümenopolis’ olma yolunda…Şahadete yürüyor…

Dost acı söyler…

Şehirler toplumların aynasıdır. Hırsızın çaldığı elektriği dürüst insana ödeten bir toplumdan İstanbul’un kıymetini bilmesini beklemek abesle iştigaldir.

Kahroluyorum ben…! Yalnızım, gücüm yok ne yapsam bilemiyorum…!

Ahmet Vefik Alp

Editör: TE Bilişim