Hakkı Öznur açıklamasında 1970’lerden günümüze Avrupa’ya kaçan “Derin Sol” ve “Bölücü” örgütlerin liderlerini ve bu ülkelerde örgütsel faaliyet gösteren, Türkiye düşmanı örgütleri’de isim isim açıklamıştı.

Avrupa gladyosuna bağlı olarak çalışan, Türkiye düşmanı “DERİN SOL ve BÖLÜCÜ” örgütlerin ABD ve AB ülkeleri tarafından nasıl korunduklarını, himaye edildiklerini açıklamasında anlattı.

Hakkı Öznur’un tarihi öneme sahip açıklamasının tam metni:

AB VE AP, HEM PKK/PYD TERÖRİZMİNE DESTEK VERİYOR HEM TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI YAPIYOR

Avrupa ülkeleri PKK, PYD/YPG, DHKP-C, TİKKO vb. bölücü örgütlere, derin Sol örgütlere, destek veriyor, sahip çıkıyor. Ama bulundukları ülkelerde, yasalara saygılı, demokratik kuruluşlar olan Ülkücü kuruluşlara ise baskı uygulamaya, onları yasaklamaya, kapatmaya ve sindirmeye çalışıyor.

Ülkücü kuruluşlar, yasa dışı kuruluşlar olarak gösterilerek buralara üye olanları sicil altına alma, özellikle gençlere iş hayatında ve başka alanlarda yükselemezsiniz algısını vermek istiyorlar. Yapılanlar planlı ve programlı Türk düşmanlığıdır.

Haçlı faşizmi, Nazizm’i tekrar AB bloğunda hortlamıştır. Haçlı faşistler, liberaller, yeşiller, sosyal demokratlar ve Marksistler, Ülkücü düşmanlığında, Türk düşmanlığında birleşmişlerdir. Ülkücülere düşmanlık, Türk’e düşmanlıktır, Türkiye düşmanlığıdır. Türkiye düşmanları, Avrupa’da, Türklük ülküsüne sahip Ülkücüleri sindirmeye çalışıyor. Irkçılıkla, terörle, şiddetle hiçbir bağı olmayan Ülkücü kuruluşları, terör örgütü gibi göstermeye çalışmanın temelinde, Haçlı faşistlerin Türkiye’ye olan düşmanlığı yatmaktadır.

Yüzlerce, binlerce bölücü/Marksist militana vatandaşlık veren, ev sahipliği yapan, himaye eden, derin Sol ve bölücü terör örgütlerinin Türkiye düşmanlığına açık destek veren ABD, Batılı ülkeler ve AP, açıkça terörizme arka çıkmaktadır.

PKK ve derin Sol örgütlerin Avrupa ülkelerinde açıkça faaliyet gösteren büroları, merkezleri var. AB bloğu, terör örgütlerine maddi finansman değil her türlü desteği vermektedir. PKK’nın Kandil’deki ve Avrupa’daki örgüt şefleri AP’de konuşmakta, Batılı ülkelerde ellerini kollarını sallayarak gezmekte, örgütsel çalışmalar yapmaktadır. ABD ve AB ülkeleri, taşeronları olan PKK, PYD/YPG gibi terör örgütlerinin dilini ve söylemini kullanarak Ülkücülere düşmanlık beslemeye devam ediyorlar.

ABD ve AB ülkeleri, PKK ve PYD şeflerini küresel merkezlerde ağırlıyor, misafir ediyor, görüşüyor ve destek veriyor. CIA başta olmak üzere Batılı istihbarat servisleri, Kandil’de, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinden, terör örgütlerinin şefleriyle görüşüyor, örgüt yöneticileri ile beraber poz vermekten, resim vermekten kaçınmıyorlar. Birlikte basın toplantıları bile yapıyorlar.

PKK, YPG, DHKP-C vb. terör örgütleri içli dışlı olanlar, terörle, terörizmle ilgisi ve ilişkisi olmayan Ülkücü kuruluşları; terör örgütü gibi göstermeye çalışıyorlar. Avrupa’da her zaman yasalara ve kanunlara uymuş, demokrasiye bağlı, demokratik çizgiye sahip Ülkücü hareketin temsilcisi, Ülkücü kuruluşları kapatmak ve yok etmek için kirli ve karanlık planlarını uygulamaya sokmuşlardır.

Terörizmin destekçisi olan ve coğrafyamızda Türkiye düşmanı PKK ve onun Suriye’deki kolu olan PYD/YPG’ye her türlü silah ve para desteğinde bulunan ABD ve AB bloğunun Ülkücü düşmanlığı, Türkiye düşmanlığıdır.

Bazı AB ülkelerinde Ülkücü kuruluşları hedef alan Türkiye düşmanı bölücüler ve derin Sol örgütler, çevreler tarafından desteklenen karalama kampanyaları, NATO merkezli gladyo tarafından bir plan dâhilinde yürütülmektedir. Hedef; Avrupa’daki, Türkiye sevdalısı Ülkücüleri baskı altına almak ve sindirmektir.

terörizme destek veren, dünyanın dört bir yanında taşeron örgütleri maşa olarak kullanan Amerikan ve batı emperyalizminin Ülkücü Kuruluşları hedef almaları boşuna değildir. Çünkü Avrupa’daki Ülkücü kuruluşlar; küresel terörizme destek veren, terör örgütlerini himaye eden ABD, AB, Rusya ve Çin gibi küresel güçlere ve her türlü emperyalizme karşıdır. Ülkücü Kuruluşlar terörizme destek veren emperyalizmin oyunlarını bozduğu ve terör örgütlerine destek verenleri bulundukları ülkelerde deşifre ettikleri için demokrasi ve hukuk yolundan çıkmadıkları, ayrılmadıkları için kapatılmak istenmektedir.

Avrupa’da faaliyet gösteren Ülkücü kuruluşlar her zaman şiddete karşı olmuş, hak, hukuk, adalet çizgisinde faaliyetler yürüten demokrasiye ve hukuka bağlı olan meşru ve demokratik kuruluşlardır. Ne ABD’nin, ne AB’nin, ne AP’nin, ne AB ülkelerinin Ülkücü Kuruluşlar aleyhine aldıkları faşist kararlar ve baskılar Ülkücüleri yıldıramaz, sindiremez, susturamaz ve korkutamaz.

Avrupa’daki Türkler Haçlı faşizmine karşı omuz omuza olmalı ve mücadele etmelidir. Türk Milleti, Türklük Ülküsüne sahip Avrupa’daki Ülkücülerle beraberdir. Türklük ülküsüne bağlı, Türkiye sevdalısı, ADÜTDF, ATB/ANF, Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Nizam-ı Alem Ocakları gibi tüm Ülkücü kuruluşlar gururumuzdur. Kalbimiz, gönlümüz ve yüreğimiz her daim onlarla beraberdir.

AVRUPA ÜLKÜCÜLERİ HAÇLI FAŞİZMİNE BOYUN EĞMEZ!

Ülkücü kuruluşlar, 1970'den beri Almanya'nın anayasal düzenine saygılı, kanunlarına riayet ederek, kendi imkânlarıyla oluşturduğu disiplinli, fiziki ortamlarında sosyal ve kültürel faaliyetler yapan, demokratik, sivil, toplum örgütleridir. Demokrasi, insan onuru ve insan haklarına öncelikli olarak önem veren Ülkücü kuruluşlar, ırkçılığı, faşizmi, şiddetin ve terörün her türlüsünü inancı ve taşıdığı kültürel anlayışın gereği reddetmektedir.

Gurbete giden işçilerimiz, mensubu oldukları aziz Türk milletinin inançlarına, değerlerine, kültürüne, diline hep bağlı kalmışlar, o zor ve fırtınalı yıllarda Avrupa ülkelerinde inandıkları dünya görüşü doğrultusunda teşkilatlarını kurmuşlardır.

Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin kültürel varlıklarını koruyarak, birlikte yaşadıkları topluma uyum sağlamalarına yardımcı olmak gayesiyle kurulmuş olan dernekleri, farklı gösterme ve düzmece iddialarla itham etme girişimi, art niyetlidir. Tamamen siyasi kararlardır. Almanlar 1960’ların başlarından itibaren Almanya’ya çalışmaya gelen ve Alman ekonomisine ve Almanya’nın gelişmesinde büyük rolleri olan, sayıları bugün 4 milyona yaklaşan Türkleri ve Türk toplumunda karşılığı olan Ülkücü hareket çizgisindeki birçok Ülkücü kuruluşları tehdit olarak görmesi, son derece tehlikeli ve art niyetli bir yaklaşımdır.

TÜRKİYE’DE “HDP” ALMANYA’DA “YEŞİLLER” VE “SOL” PARTİ

Ülkücü Hareketi’n güçlü olduğu Almanya'da da muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti, Almanya'daki Ülkücülerin mevcut dernek ve kuruluşlarının yasaklanması için ilk girişimi başlatmıştı. Almanya’da Türkiye düşmanı Sol Parti, Ülkücü kuruluşların Almanya'da yasaklanmasını uzun süredir talep ediyor. Sol Parti İç Politikalar Sözcüsü Ulla Jelpke, demokrasiye ve hukuka bağlı Ülkücü kuruluşların kapatılmasını istiyor. Ülkücülerin faaliyetlerini yıllardır önergelerle meclise taşıyan, Türk düşmanı Sol Parti (Die Linke) milletvekili Ulla Jelpke, Ülkücü hareket düşmanlığında başı çekenlerdendir.

Federal Meclis’te hükümeti oluşturan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ve Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi’nin verdiği "Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkmak, Ülkücü hareketin etkisini bastırmak" başlıklı önerge, 18 Kasım 2020 Çarşamba günü kabul edilmişti.

Önerge, iktidar ortakları Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ve Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi’nin verdiği “Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkmak, Ülkücü hareketin etkisini bastırmak” başlığı ile meclise sunuldu.

Almanya’da hükümeti oluşturan partiler, Ülkücü hareket ile bağlantılı derneklerin faaliyetlerini mercek altına alan bir kararı kabul etti. Karar doğrultusunda Ülkücü topluluklar, hükümet tarafından takip edilecek. Almanya'da Ülkücü harekete mensup dernek ve kuruluşların yasaklanması girişimini, federal meclisteki siyasi partiler gündeme taşısa da Almanya genelinde örgütlü bir yapılanmanın yasaklanmasına ilişkin kararı Federal İçişleri Bakanlığı veriyor.

Bu haçlı faşist önerge, tamamen ön yargılı, ideolojik saplantılı, ilmi ve fikri gerçeklerle bağdaşmayan, akıl ve izan dışı iftiralarla dolu. Aşırı sağcı, nasyonalist, ırkçı vb. ithamlar asla kabul edilemez. Avrupa ülkeleri, eğer nasyonal, faşist hareketler, ırkçı, faşist yapılar ve zihniyetler arıyorlarsa, önce kendi kirli geçmişlerine bir bakmaları lazım. Nazizm, faşizm ve Bolşevizm gibi insanlık düşmanı ideolojiler, Batı dünyasından çıkmıştır.

ALMAN GLADYOSUNUN ELEMANI İKİ KRİPTO: CEM ÖZDEMİR VE SEVİM DAĞDELEN

Almanya'da Türkiye düşmanlığında yarışan iki isim var. Biri Cem Özdemir diğeri de Sevim Dağdelen. Sol Parti’den Sevim Dağdelen ve Yeşiller Partisi’nden Cem Özdemir, 26 Eylül Pazar günü Almanya’da yapılan genel seçimlerde yine milletvekili seçilmişlerdir. Kürt kökenli, HDP sever, Alman milletvekili Sevim Dağdelen başta Alman devlet televizyonu olmak üzere görsel ve yazılı medyada devamlı, Türkiye’yi kötüleyen ve Türk devletine hakaret eden açıklamalar yapmaktadır.

Alman Sol Parti milletvekili, Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı olan ve bölücü zihniyete sahip Sevim Dağdelen, 2017 yılının Kasım ayında terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan YPG'nin paçavrasını Alman Meclisi’nde açmıştı. Terör örgütü PKK/YPG’yi savunmuştur. HDP/PKK yandaşı Dağdelen, Alman derin devletinin özel elemanı olarak da Türkiye düşmanı faaliyetlerini sürdürmektedir.

Her fırsatta Türkiye’ye kin kusan, Türkiye aleyhinde Almanya'da lobi faaliyeti yürüten ve başta bölücü terör örgütü PKK olmak üzere Türkiye'ye zarar veren her örgütü ve ülkeyi destekleyen vekillerden biri olan Sevim Dağdelen aynı zamanda İsrail ve Siyonizm’e destek veren bir kriptodur. Kendini, “Kürt-Alevi kökenli, Alman milletvekili Sevim Dağdelen” olarak gösteren Dağdelen, Alman devletinin destek verdiği “Ali’siz Alevilik” projesinin en büyük destekçilerindendir.

Türkiye sevdalısı ve kanunlara her zaman saygılı olan Avrupa’daki en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olan ADÜTDF'nin Almanya'daki "en büyük aşırı sağcı, anayasa düşmanı örgütlerden biri" olduğu iftirasını atan, algı operasyonu yapmaya çalışan Sol Parti Milletvekili, Alman derin devletiyle ilişkisi olan Sevim Dağdelen, Ülkücü düşmanlığını, Türkiye düşmanlığını her daim devam ettirmektedir.

Alman derin devletinin gözdelerinden, Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir’de ülkücülere düşmandır. Almanya da Ülkücü kuruluşlar aleyhine yapılan her türlü toplantılara katılmakta ve destek vermektedir. Almanya’daki Sol grupların, bölücü grupların faaliyetlerine gençlik yıllarından beri katılan ve terör örgütleri, PKK, YPG, DHKP-C vb. açıkça destek veren bir haindir.

ÜLKÜCÜ DÜŞMANI CEM ÖZDEMİR İSRAİL YANDAŞI VE SİYONİZME DESTEK VEREN KARANLIK BİR KİŞİDİR

HDP ve Türk Solu ile ilişkisi olan Cem Özdemir, Almanya'da "Ülkücü kuruluşların" yasaklanmasını öngören ortak bir girişim için koalisyon partileriyle görüşmelere başladıklarını açıklayan kişilerden biridir. Die Welt gazetesine bir mülakat veren Yeşiller Partisi mensubu Özdemir, "Bozkurtlar dünyanın her yerinde kendi kötülüklerini yayan militan aşırı sağcılardır" ifadesini kullanarak, Alman devleti ve istihbaratıyla çalıştığını bir kez daha göstermiştir.

Almanya Yeşiller Partisinde Eş Genel Başkanlıkta yapan Cem Özdemir 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen, bir emperyalist yalan olan "Ermeni soykırımı" tasarısını 2016 yılında Alman Meclisi'ne getiren isimdir. Alman Parlamentosu'nda yer alan 11 Türk kökenli vekil ise tasarıya destek verdi. Türkiye düşmanı tasarıya destek veren vatan hainleri kendilerini, “Alevi Kürt, sosyalist” olarak gören malum tiplerdir.

Washington’daki (İsrail bağlısı) Neoconlar ve İsrail lobileri ile ilişkisi olan Cem Özdemir ayrıca Filistin halkına düşmandır. İsrail –Almanya bayrağı önünde bir konuşma yapan Özdemir siyonizme ve Irak’ın kuzeyindeki Pro-İsrail Barzanilere her zaman destek veren, İsrail yanlısı bir Alman milletvekilidir.Yeşiller Partisi'nin bir dönem Eş Başkanı olan Cem Özdemir, Türkiye düşmanlığında başı çeken isimdir. Cem Özdemir, Alman gladyosunun himayesinde Türkiye aleyhine her türlü kirli ve karanlık faaliyetin başını çekmektedir

ÜLKÜCÜLÜK VE TÜRKİYE’Yİ SAVUNMAK YASAK, BÖLÜCÜLÜK VE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI SERBEST

Avrupa Parlamentosu (AP) ilk defa bir Türkiye raporunda Ülkücü kuruluşların "AB terör örgütleri listesine eklenmesi" fikrini gündeme taşıdı. AB içinde bu konuda ilk adım Fransa'da atılmış, Fransız hükümeti 4 Kasım 2020 tarihinde yayımladığı bir kararnameyle, “Bozkurtlar” olarak nitelendirdikleri Ülkücü Kuruluşları hedef almıştır.

Önce Fransa, ardından Almanya, Avrupa’da 51 yıldır var olan demokrasiye ve demokratik nizama saygılı her zaman saygılı olan "Ülkücü hareket"in derneklerini, kurumlarını yasaklama yoluna gidiyor. AB’nin yeni kirli ve karanlık planı, “Ülkücüleri AB’nin güvenliğini tehdit eden aşırı sağ gruplar" olarak göstermektir.

Türkiye düşmanı, haçlı zihniyetli Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “Ülkü Ocakları'nın faaliyetlerini yasaklayacaklarını” söylemiştir. Ardından Avusturya'nın Türk-İslam düşmanı, haçlı, faşist Başbakanı Sebastian Kurz, Ülkücü kuruluşlara yönelik faaliyetlerin yasaklanacağını açıklamıştır.

Almanya'da iç istihbarattan sorumlu olan, Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), Ülkücü hareketi yakından izliyor. Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin son yayınladığı raporda, Almanya’daki "Ülkücü hareketi" de Ülkücü hareketin Avrupa’daki temsilcileri olan Ülkücü kuruluşları ele almaktadır. Almanya’da, Nazizm’in ruhu hala yaşıyor. Alman devleti ve Almanya’daki sağ ve sol çeşitli siyasi partiler, bilerek ve bilinçli olarak Ülkücü kuruluşları, dernekleri açıkça hedef gösteriyorlar.

Anglo-Sakson stratejisi, her yönüyle işliyor. Hedef, Türkleri özellikle Avrupa’dan söküp atmak. Avrupa ülkeleri, Türk düşmanlığına aldıkları Haçlı, faşist kararları ile devam ediyor. ABD ve Avrupa’da ırkçı, faşist akımlar, son yıllarda, İslam ve Türk düşmanlığının politikalarını merkezine koyarak güç topladılar, önemli mesafeler kat ettiler. Pek çok ülkede bu bağnaz/ırkçı, “Neo-ırkçı” akımlar, parlamentolara girdiler, hükümet ortağı oldular.

DERİN SOL ÖRGÜTLER, BÖLÜCÜLER, ERMENİLER BAYRAM YAPIYOR

PKK’nın yayın organları “Yeni Özgür Politika”, “Yeni Yaşam” gazetesi, SOL Parti’nin (ÖDP) yayın organı “Birgün” gazetesi, EMEP’in yayın organı “Evrensel” vb. Sol tandanslı gazeteler, Avrupa ülkelerinde Ülkücü hareketin yasaklanması, Ülkücü kuruluşların kapatılması kararlarına, sevinç manşetleri atarak destek vermişlerdir. 25 Kasım 2020 günkü “Yeni Yaşam” gazetesinin manşetinde “Avrupa ‘Ülkücü Hareketi’ Yasaklıyor” vardı. Ermeni Haber Ajansı da “Almanya Ülkücülerin dernek ve faaliyetlerini yasaklama kararı aldı” diyerek sevincini bütün Ermenilerle paylaşmıştır.

AB GİBİ ABD’ DE ÜLKÜ OCAKLARINI KAPATMAK İSTİYOR

Yine AB ülkeleri gibi Ülkü Ocakları’nı bir terör örgütü gibi göstermeye çalışan ülkelerden biri de ABD olmuştur. Demokrat Nevada Vekili Yunan kökenli Dina Titus, tarafından 24 Eylül 2021 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi’ne verilen 2022 Savunma Bütçe Tasarısına (NDAA) eklenen bir madde, Dışişleri Bakanlığı’nın "Ülkü Ocakları’nın yabancı bir terör örgütü olma kriterlerini karşılayıp karşılamadığının" araştırılmasını öngörüyor.

Türkiye düşmanı ABD Temsilciler Meclisi, Ülkü Ocakları’nın "yabancı bir terör örgütü olup olmadığının araştırılmasını" öngören bir maddeyi de içeren 2022 Savunma Bütçe tasarısını kabul etmiştir. Söz konusu maddenin bağlayıcı olabilmesi için savunma bütçe yasa tasarısının Senato'da da aynı şekilde kabul edilmesi ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanarak yasalaşması gerekiyor.

ABD/AB bloğu, PKK/YPG/PYD'ye mali, mühimmat, silah ve askeri destek vermeye devam ederken öte yandan her türlü terörizme karşı çıkan demokrasi ve hukuktan yana olan Ülkü Ocakları’nı ise terörist yaftası vurarak itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Küresel emperyalist ABD ve AB ne yaparsa yapsın, Milliyetçi-Ülkücü hareketi sindiremeyecektir. Ülkücüler, baskılara boyun eğmeyecektir.

ABD ve AB ülkelerinin Ülkücü Hareket düşmanlığının temelinde Türk ve Türkiye düşmanlığı yatıyor. Türkiye ve Türk milleti sevdalısı Ülkücülerin Avrupa ülkelerinde ve ABD’de kurdukları dernekler, kuruluşlar, şimdi küresel bir plan dâhilinde kapatılmaya çalışılıyor.

DEV-YOL’DAN TKP’YE, TDKP’DEN TİKKO’YA KADAR DERİN SOL ÖRGÜTLER, BATILI ÜLKELERDEN DESTEK GÖRMÜŞTÜR

1960’ların sonlarından itibaren Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren, Batılı istihbarat servislerinin himayesi altında olan, Türkiye düşmanı Türk ve Kürt Sol örgütler ise her zaman korunmuş, kollanmıştır. Soğuk Savaş döneminden günümüze onlarca yasa dışı, Marksist-Leninist derin Sol örgütler, bölücü/Kürtçü örgütler, yapılar, çevreler, Avrupa’da üslenmiştir. Her örgüt/parti ve çevrenin dernekleri vardır.

Bundan 42 yıl önce, Almanya’da faaliyet gösteren Türk kökenli komünist örgütler/partiler (Devrimci Yol, TKP, Halkın Kurtuluşu vb.) ile Alman Komünist Partisi ve Alman komünistleri, Solcuları, hep beraber Almanya sokaklarında “MHP ve Ülkü Ocakları Kapatılsın” kampanyaları yürütmüşler, yürüyüşler ve mitingler yapmışlardır. 42 yıl sonra değişen bir şey yok! Türk Sol örgütler ve Alman Solcular hep beraber yine Ülkücü düşmanlığına devam ediyorlar.

12 Eylül 1980 öncesi Türk solunda en büyük örgüt, kitlesel gücü olan Mahir Çayan çizgisini sürdüren Devrimci Yol hareketi idi (Gençlik Örgütleri DEV-GENÇ). Dev-Yol’dan sonra en güçlü sol hareket, Sovyet yanlısı, dışardan yönetilen TKP idi. Türkiye’de güçlü olan bu iki sol hareketin Avrupa ülkelerinde de örgütsel gücü vardı. Dev-Yol ve TKP’yi değişik Sol fraksiyonlar takip ediyordu. Devrimci Yol, özellikle 1980 sonrasında “Devrimci İşçi” örgütlenmesiyle Almanya merkezli olmak üzere bütün Avrupa ülkelerine yayılmıştı.

Soğuk Savaş dönemi yıllarında merkez üssü Doğu Berlin (Doğu Almanya) olan TKP, 1960’ların sonlarında Almanya’da, 1968 yılında “Avrupa Türk Toplumcular Federasyonu” (ATTF) kurdular. ATTF 1977 yılında “Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu” (FİDEF) adını aldı.

TKP, 80 sonrası kendilerine bağlı dernekleri birleştirerek 1988 yılında “Göçmen Dernekleri Federasyonu”nu kurdu.

TİP çizgisinde “Demokrasi İçin Birlik” adlı örgüt de TİP’in Avrupa örgütlenmesini sağlıyordu.

TKP ve TİP, 1987 yılında birleşerek “TBKP” adını aldılar. Ancak 1990’ların başından itibaren etkisini ve gücünü kaybetti.

Maoist örgüt, TKP/ML TİKKO da Aralık 1986 yılında, Almanya’da “Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu”nu (ATİK) kurdu. Marksist-Leninist ve Maocu örgütler, Avrupa ülkelerinde yandaşları, değişik dernekler ve yapılar içinde varlıklarını devam ettiriyorlar. Avrupa ülkelerinde kendi çizgilerinde dernekler kurmuşlar ve bu dernekler, bulundukları ülkelerde istihbarat servislerinin denetiminde, desteğinde varlıklarını devam ettirmekteler.

TANER AKÇAM’DAN DURSUN KARATAŞ’A KADAR NE KADAR “DERİN SOL” ÖRGÜT MENSUBU VARSA HEPSİ AVRUPA’YA KAÇMIŞTIR

12 Eylül 1980 darbesinden sonra, çoğunlukla Avrupa ülkelerine yaklaşık 50 bin kişi, siyasi mülteci olarak sığınmıştır. Büyük kısmının yasal anlamda “mülteci” statüsünde göç ettiği bilgisi verilmiştir.

12 Eylül 1980 darbesinden kısa bir süre önce ve hemen sonrasında başta Dev-Yol olmak üzere birçok Sol örgütün liderleri, şefleri, yöneticileri, militanları, kapağı Avrupa ülkelerine atmışlardır. Özellikle darbeden sonra ise birçok Sol örgütün lider kadroları, başta olmak üzere militan kadroları, sempatizanları, kimi Kapıkule üzerinden kimi Orta Doğu üzerinden Avrupa ülkelerine gitmişlerdir.

Batılı ülkeler ve istihbarat servisleri, Sol örgüt militanlarına hiçbir zorluk çıkarmadan önce oturma izni, ardından vatandaşlık vermiştir. Örgütlerin Türkiye düşmanı faaliyetlerine her türlü desteği vermişler, vakıflar üzerinden bu örgütlere para aktarmışlardır.

Derin sol örgütler ve yurtdışına kaçan örgütlerin liderleri ve mensupları:

TKP: TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu (Nabi Yağcı), TKP MK üyeleri ve kadrolarından Mustafa Demir (Yelkenci), Ali Durak (Şiğo), Ahmet Kardam, Orhan Yıldırım, Cemal Kıral, Adil Sonkaya, Feridun Aksın, Mehmet Karaca, Mehmet Bozışık, Gönül Dinçer, Veysi Sarısözen, Aydın Meriç, (H. Erdal) Sıtkı Çoşkun, Alaattin Kılıç, Zülal Kılıç, Feridun Gürgöz, Mehmet Boz, Nurten Boz, Şeref Yıldız, Erdal Talu, Şeyda Talu, Cihan Şenoğuz, Metin Gür, Aydın Engin, Oya Baydar, Fevzi Karadeniz, Zülfü Dicleli, Ayşe Bilge Dicleli, Yüksel Selek, Nurettin Yılmaz, Haluk Tan İpekçi, Aybars Bentürk, Ahmet Muhtar Sökücü, Alaiddin Taş, Beria Önger, Hasan Gürkan, Aysel Gürkan, Ömer Ağın, Hüseyin Çakır, Aynur Hayrullahoğlu, Fikret Demir, Fahrettin Filiz, Sedat Özgüven vb.

TKP ‘İşçinin Sesi’: Bu grubun lideri Nihat Akseymen (Reha Yörükoğlu), Haluk Yurtsever, Bedir Aydemir vb.

TİP: TİP Genel Başkanı Behice Boran, Genel Sekreter Nihat Sargın, TİP yöneticilerinden Yalçın Cerit, Zeki Kılıç, Yavuz Ünal, Orhan Silier, Gündüz Mutluay, Osman Sakalsız, Can Açıkgöz, Umur Çoşkun, Abdurrahman Atalay, Doğan Özgüden, Tarık Ziya Ekinci vb.

TSİP: TSİP Genel Başkanı Ahmet Kaçmaz, yöneticilerden Yalçın Yusufoğlu, Çağatay Anadol vb.

TEP: TEP Genel Başkanı Mihri Belli eşi Sevim Belli…

THKP-C kurucularından Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga, Gülten Çayan, Orhan Savaşcı vb.

DEVRİMCİ YOL( DEV-GENÇ) 12 Eylül öncesi Türk Solunun en büyük ve en güçlü örgütü ve kitlesel tabanı olan Çayanist Devrimci Yol hareketinin önde gelen isimlerinden, Taner Akçam, İbrahim Sevimli, İrfan Yavru, Yaşathak Aslan, Yasin Ketenoğlu, Aydın Erol, Sefa Aydoğan, Erol Nabi Aydemir gibi yüzlerce Devrimci Yol militanı,

DEV-SOL (DHKP-C) lideri Dursun Karataş, Bedri Yağan, Paşa Güven, İbrahim Bingöl gibi yüzlerce örgüt mensubu,

KURTULUŞ (KSD)’nin kurucularından, örgüt yöneticilerinden, militan kadrolardan Mahir Sayın, İsmail Metin Ayçiçek, İrfan Cüre, Doğan Tarkan, Bülent Uluer olmak üzere onlarca örgüt mensubu,

THKP-C, Acilciler: Acilcilerin ilk mensuplarından Engin Erkiner, Mihrac Ural, İbrahim Yalçın, İrfan Dayıoğlu, Mehmet Koç, Cabir Hasan, Nuray Bayındır ve çok sayıda örgüt üyesi,

THKP-C/HDÖ (Halkın Devrimci Öncüleri) Koral Okan ve bir grup örgüt mensubu,

Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birliği (MLSPB) Hasan Şensoy, Ayşe Hülya Özzümrüt ve bir grup örgüt mensubu,

TDKP mensuplarından Atilla Keskin, Yavuz Yıldırımtürk, Mustafa Yıldırımtürk, Abdülkadir Konuk, Ahmet Sefa, Sefariye Ekşi, Ekrem Ekşi, Zeliha Dağlı… Onlarca örgüt mensubu,

TKİB kurucularından Aktan İnce, H. Selim Açan, Yaşar Ayaşlı, Ufuk Bektaş Karakaya ve bir grup örgüt mensubu,

TKEP (Emeğin Birliği) Genel Sekreteri Teslim Töre, Temel Demirer, Hamza Demir ve bir grup örgüt mensubu,

TKP/B Genel Sekreteri Suat Bozkuş ve bir grup örgüt mensubu,

DKP (Devrimci Komünist Partisi) Genel Sekreteri İbrahim Seven ve bir grup örgüt mensubu,

TKP/ML-TİKKO mensuplarından Muzaffer Oruçoğlu, Ali Taşyapan, Ali Mercan, Cem Somel, İsa Güzel, Hüseyin Balkır, İbrahim Polat, Hasan Aksu, Erhan Gencer, Feridun İhsan Berkin, Zeki Uygun, Kazım Çelik, Kemal Yıldırım, Hasan Cançöte, İmam Dayı, Mehmet Koç, Turgut Kaya, Sevda Kuran ve onlarca örgüt mensubu,

DEVRİMCİ PARTİZAN ( Komüncüler): Bedi Avcı, Erdoğan Şenci, Süleyman Yeşil ve bir grup.

THKP-C Üçüncü Yol (Odak-Direniş) Hamza Yalçın, Seda Şanlıel ve bazı örgüt mensupları,

Partizan Yolu/16 Haziran Hareketi kurucusu Sarp Kuray, ve bazı örgüt mensupları

Troçkist Hareket (Sürekli Devrim dergisi çevresi) Masis Kürkçügil ve küçük bir grup,

Türk Sol örgütlerin önde gelen isimleri, hepsi, batılı ülkeler tarafından koruma altına alınmıştır. Dev-Sol adlı terör örgütünün kurucusu ve lideri Dursun Karataş vb. Orta Doğu üzerinden Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelere rahatça girmişler, oralarda uyuşturucu başta olmak üzere her türlü kirli ve karanlık işleri yapmışlar, Türkiye’deki örgütlerine silah ve para göndermişlerdir.

KÜRT ÖRGÜTLERİ BARINDIRAN, ŞEFLERİNE VATANDAŞLIK VEREN YİNE AVRUPA ÜLKELERİDİR

Kemal Burkay’ın liderliğindeki TKSP/PSK’nın örgütü olan 1978 yılında Almanya’da kurulan Kürdistan Dernekleri Federasyonu (KOMKAR), bugün hala faaliyetlerini devam ettiriyor. İsveç, Türkiye’den kaçan Kürtçülerin merkez üssüdür.

Terör örgütü PKK’nın Avrupa’daki siyasal faaliyetlerini 1985 yılında kurulan ERNK, uzun bir dönem sürdürmüş, daha sonra Ocak 2000’de feshedilerek yerini Kürt Demokratik Birliği’ne, (KDP) bırakmıştır. 2004 yılında bu oluşumun adı Avrupa Kürt Demokratik Toplum Koordinasyonu (AKDTK) olarak değiştirilmiştir. AKDK’ye bağlı “Kürt Halk Meclisleri” Avrupa’da, “Öcalan’a Özgürlük, Avrupa’da Yaşayan Kürtlere Kürtçe Öğretme Kampanyası, Ayn el-Arab (Kobani) eylemleri ve Nevruz kutlamaları” gibi bölücü etkinlikleri düzenlemiştir.

Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) ve Avrupa düzeyinde faaliyet yürüten bir diğer PKK örgütlenmesi de merkezi Belçika’da bulunan, 1993 yılında kurulan Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu’dur (KON-KURD). 1993’te kurulan KON-KURD’un Avrupa yapılanması Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM)’dur. 6 Temmuz 2013 tarihinde örgüt, tüzüğünde yeniden yapılanmaya giderek feshedilmiş, yerine Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi “ADKTK” kurulmuştur.

Bölücü örgütler ve yurtdışına kaçan örgütlerin liderleri ve mensupları:

PKK kurucuları, PKK MK üyeleri, militan kadroları, 1979 Temmuz’undan günümüze hepsi Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya geçmişlerdir. Dağdan Avrupa’ya, Avrupa’dan dağa sürekli gidip gelmekteler.

PKK kurucularından Kesire Öcalan Sakine Cansız, Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Duran Kalkan, Hüseyin Topgider, Baki Karer, PKK’da MK üyeliği yapmış halen örgütte görevlerini sürdüren onlarca isimden Cemil Bayık, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan, Osman Öcalan, Çetin Güngör,Adem Uzun, Çetin Güngör, İbrahim Aydın, Ali Sapan, Hüseyin Yıldırım, Rıza Altun, Selahattin Çelik, Mehmet Can Yüce, Meral Kıdır, Selim Çürükkaya, Aysel Çürükkaya, Sait Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Fuat Kav, Yusuf Serhat Bucak, Cemil Casım Kılıç, Sabri Ok, Muzaffer Ayata, Kani Yılmaz, Ayfer Kaya, Mahir Uçar vb. yüzlerce örgüt üyesi …

TKSP/PSK (Özgürlük Yolu çevresi) kurucusu lideri Kemal Burkay, Ziya Acar, Yılmaz Çamlıbel, Memo Şahin, Gani Cansever, Bayram Ayaz, Mehdi Zana, Malmisanij vb. onlarca örgüt üyesi…

KSP lideri Zeki Adsız bir grup örgüt üyesi…

Rızgari yöneticilerinden Mümtaz Kotan, Orhan Kotan, Ruşen Arslan, Ali Yılmaz Balkaş, Recep Maraşlı, Medeni Ferho, Mehmet Nesimi Yaman, Selim Ferat, Şakir Tutal vb. bir grup örgüt üyesi…

Ala Rızgari yöneticilerinden İbrahim Güçlü, Hatice Yaşar, İbrahim Delen, bir grup örgüt üyesi…

DDKD KİP (Şıvancılar) Osman Aydın, Zerruk Vakıfahmetoğlu, Sait Çürükkaya, Serhat Dicle, Mehmet Ali Çılgın, Nejdet Gündem, Mahmut Çıkman, Vildan Saim Tanrıkulu, Mustafa Kılıç, Abid Dündar, Haydar Otlu, Mahmut Önder, İhsan Espar, Aziz Alış, Keya İzol, Ahmed Meki Dalaba, Zekeriya Çelik, Kutbettin Alıç, Sait Güven, Nedim Dağdeviren, Gül Dağdeviren, Sevinç İşcanlı, Methiye Özhal, Sabiha Otlu vb. onlarca örgüt üyeleri…

T-KDP’den Ferhat Aydın ve bazı örgüt üyeleri…

KAWA örgütünden A. Zeki Okçuoğlu, Cemil Gündoğan, Hasan Gezgör, Alişer Gezgör, Davut Kurun, Nurcan Kurun, Musa Yılmaz, Metin İncesu, Burhan Aktaş, Hüseyin Aslan, vb. örgüt üyeleri…

Denge Kawa örgütünden Günay Aslan ve bir grup örgüt üyesi…

DEP: 16 Haziran 1994 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DEP’in Genel Başkanı ve Özgür Gündem gazetesinin sahibi Yaşar Kaya, DEP eski milletvekilleri Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, Ali Yiğit, Nizamettin Toğuç, Naif Güneş vb.

Editör: TE Bilişim