Yandaş Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç darbelerin CHP'ye yaradığını söylediği yazıda,15 Temmuz darbe girişiminin başarı olması halinde Kılıçdaroğlu'nun Başbakan olacağını yazdı.

Öte yandan İYİ Parti’li İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu CNNTürk’te katıldığı programda darbelerin AKP’nin ve siyasal İslamcıların işene yaradığını ve bunun iktidarla sonuçlandığını siyasal İslamcıların bugün sarayda olduğunu söyledi.

YANDAŞ ENGİN ARDINÇ DARBELER CHP’YE YARADI

Yandaş Sabah gazetesi yazarı Ardıç CHP'nin darbelerden mağdur olmadığını savunduğu yazısında, "Peki 15 Temmuz girişimi başarılı olsaydı kim başbakan olacaktı? Bir rivayete göre Kemal Kılıçdaroğlu! Peki bazı CHP'liler SABAH gazetesine nasıl el koyacaklar? Demokrasiyle değil herhalde!" ifadelerini kullandı.

Engin Ardıç, 12 Eylül askeri darbesinden sonra sadece CHP'nin değil bütün siyasi partilerin kapatıldığını belirterek, "Peki CHP gerçekten kapatıldı mı? Öyleyse cuntanın kurdurduğu MDP neydi? Öyleyse cuntanın kurdurduğu HP neydi, hani Necdet Calp falan? Halk bu "sahte solu" yutmadı tabii. Öyleyse, SODEP, SHP falan neydi, CHP'nin "bir başka görünümle" devamı değil miydi?" diye yazdı.

"Altmış yıldır duyarız: Eğer 27 Mayıs darbesi olmasaydı 1961 seçimlerini zaten CHP kazanacaktı, dolayısıyla darbeye gerek yoktu...
"Darbelere karşı çıkar görünmek" için ortaya atılan bir kıtırdır bu.
Bendeniz de hep tersini söylerim: Darbe olmasaydı 1961 seçimlerini gene DP ve Adnan Menderes kazanacaktı!
Hatta Menderes, "doğal yollardan" vefat edene kadar, belki 80'li yıllara kadar Türkiye'nin başında kalacaktı.
Neden mi? Nasıl mı?
Türkiye'nin son on sekiz yılına bakınız, nedenini nasılını anlarsınız.
Bunu göremeyen, ülkemizdeki "bürokrat-halk kavgasını", bu sınıf mücadelesini hiç anlayamamış demektir.
(İsterseniz çok daha gerilere de gidebilirsiniz: 1913 darbesi yani Babıali Baskını kime yaramış, bakın bakalım. 1925 darbesi yani Takrir-i Sükun kanunu kime yaramış, 1930 darbesi yani Serbest Fırka'nın ezilmesi kime yaramış?)

***

Şimdi yeni bir terane tutturdular: CHP darbelerden en çok zarar gören partiymiş.
Darbeden sonra, 1961 yılında yapılan ilk seçimde kim başbakan oldu?
İsmet İnönü.
Yaramış maşallah.
Darbeyle allak bullak olan siyasi sistemde sular durulana kadar ancak dört yıllığına iktidar ortağı olabildi.
Bunlar utanmasalar, CHP'nin 1965 seçimlerinde de "mağdur" olduğunu söylerler.
Çünkü halk cahildir, ampul kafalıdır, CHP hep mağdur olmaktadır.

***

Peki 12 Mart darbesinde ne oldu?
Cunta, CHP'yi "solundaki tehditten" kurtardı, solu tırpanlayarak!
"Ortanın solu" politikasını İnönü bu korkuyla icat etmişti.
Bedelini de, cuntanın kurdurduğu sivil görünümlü hükümete başbakan ve bakan vererek ödedi.
Peki 12 Eylül darbesinde ne oldu?
CHP kapatıldı, hep bunu öne sürerler.
CHP kapatıldıysa bütün öteki partiler de kapatıldı, nasıl oluyor da bunlar "en çok" mağdur oluyorlar?
Peki CHP gerçekten kapatıldı mı?
Öyleyse cuntanın kurdurduğu MDP neydi?
Öyleyse cuntanın kurdurduğu HP neydi, hani Necdet Calp falan?
Halk bu "sahte solu" yutmadı tabii.
Öyleyse, SODEP, SHP falan neydi, CHP'nin "bir başka görünümle" devamı değil miydi?
Deniz Baykal fırsatını bulunca CHP'yi yeniden canlandırdı, çünkü SHP'nin itibarı yerlerde sürünüyordu...
CHP 1999 seçimlerinde meclis dışı kaldı. Al sana bir mağduriyet daha...
Peki seçimi kazanmaya yaklaşan DSP neydi, CHP'nin bir başka görünümle devamı değil miydi?"

İYİ PARTİ’Lİ MÜSAVAT DERVİŞOĞLU DARBELERİN AKP’YE YARADIĞINI SÖYLEDİ

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, CNN Türk'te Hande Fırat'ın sunup yönettiği Gece Görüşü'nün konuğu olmuştu

Dervişoğlu, Hande Fırat’ın sorusuna “Bunların hiç birisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mağduriyeti yok. Birinde seçim kazanmış, Birinde güçlü gelmiş, darbeler ve darbe teşebbüsü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasete netice almasının her zaman önüne açılıştır.

Bu darbeler açık ve net söylüyorum bizim nesli zindanlara doldurmuşlar o nesli saraylara taşımıştır.”dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı “Dönemi doğru analiz etme imkanı bulamıyoruz. Yani siyasi tartışmalarda kendi hatalarımızı kabul etmediğimiz için geçmişe dönük hatalarımızı kabul etmediğimiz için dönemi doğru analiz edemiyoruz.

Eğer darbe konusuna gelirsek burada sarf edecek 3-5 kelamın var benim.

Darbeden Türkiye'de en son korkması icabeden siyasi yapı Adalet ve Kalkınma Partisidir.

Darbeler kendi kendini olmaz. Darbelerin uzun vadeli hesapları vardır. Uzun vadeli hesapları erişebilmek için darbe yapıldığı andan itibaren süreci de tanzim eder. Sistem buna bağlı olarak, bu revize edilebilen yürüyen planlar üzerinden eğer beklentisine karşılık bulamazsan ara müdahalelerde bulunur.

28 Şubat dönemini tahkim etmek için, ondan sonra gelen yargı darbesi dediğimiz, hukuk darbesi dediğimiz, elektronik muhtıra dediğimiz şey yeniden güçlü bir şekilde seçimden çıkması için, 15 Temmuz'da sistemi değiştirmesi için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eline koz verdi.

Bunların hiç birisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mağduriyeti yok. Birinde seçim kazanmış, Birinde güçlü gelmiş, darbeler ve darbe teşebbüsü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasete netice almasının her zaman önüne açılıştır.

Bu darbeler açık ve net söylüyorum bizim nesli zindanlara doldurmuşlar o nesli saraylara taşımıştır.”

Editör: TE Bilişim