Bugün, Rus destekli Ermeni kaatillerin, Azerbaycanlı mâsûm Türk halkına yaptığı katliâmın yıldönümüdür.
Bugün; vahşetin görmezden gelindiği, hak ve adâletin sustuğu gecedir.

Hissiz dünyanın, hürriyet diye bağıran sahte çehrelilerin ağızlarını açmayıp, gözlerini yumduğu gecedir.

Bugün; bir yıl evvelinden kara ve hava yolu ulaşımlarının kapatıldığı, elektriklerin ve suların kesildiği, her türlü hayat imkânının ortadan kaldırıldığı Hocalı'ya zırhlı araçlarla, roketlerle alçakça, canavarca saldırıldığı gecedir.

Çocukların, kadınların, ihtiyarların ve eli silâhsız mâsûm insanların kırıma, katliâma uğratıldığı gecedir.

Kendilerini medenî diye takdîm eden bütün ülkelerin dillerine kilit vurulduğu günün gecesidir.

Bir şeyi daha söylemeliyiz ki; Türklük, artık bilmelidir ki, kendinden başkası, dostu değildir. Riyâkârların sözüne asla inanmamalı, birlik rûhuyla el ele verip en azından, kendisine yapılan hücûmlar karşısında dimdik durabilmelidir.

Türk Dünyâsı devletleri, önce, kendi içlerinde samimî bir birlik sağlamalı, nerede bir Türk var ise, oranın hasreti çekilmelidir.

Bugünün dünyasında, maalesef "hak" yoktur. Hak olmayan yerde, haklı da yoktur. Güçlü olanın haklı göründüğü bir dünyayı, yeniden inşâ için, Türk, yeniden harekete geçmelidir. İş, başa düşmüştür. Bunun için, herkes, kendine düşen görevi hakkıyla yapmalıdır.

Hocalı'da şehit edilen 63'ü çocuk, 106'sı kadın ve 70'i yaşlı olan 613 kişi alçakların zâlim silâhlarıyla öldürülmüşlerdir. Hocalı'da 1275 mâsûm Azerbaycan Türk'ü rehin alınmış, 487 kişi de sakat kalmıştır. 68'i kadın, 28'i çocuk olmak üzere 150 kişi de hâlen kayıptır.

Acımız da hâlâ devam etmektedir. Bu acı, artık dinmeli, dindirilmelidir!..

Hocalı soykırımı, çağın yüzkarası, utanç vesîkasıdır.

Şehitlerimize, Allah'tan rahmet, sağ kalanlara ve yaralı olanlara da hayırlı ömürler diliyoruz.
 

Editör: TE Bilişim