Cumhuriyet’in haberine göre; AKP, 23 limanın işletmesini ihalesiz olarak 49 yıla kadar uzatırken 2004’te benzer girişimin bürokrasi tarafından önlendiği ortaya çıktı.

İyi Partili Erhan Usta, Binali Yıldırım’ın bakanlığı döneminde Atatürk Havalimanı’nın işletme süresinin 500 milyon dolara uzatılmak istendiğini, DPT’nin direnmesiyle ihalenin 2 milyar 925 milyon dolara sonuçlandığını ifade etti.

AKP’li Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde “Büyük bir yolsuzluğu önledik” diyen İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, “Limanlar için iktidar değişiminden önce sözler mi verildi? Süre uzatarak bir şey mi yapılmaya çalışılıyor?” sorularını yöneltti.

AKP, stokçuluğun önlenmesine ilişkin tedbirleri de kapsayan torba yasa teklifine, daha önce yine bir torba yasa teklifinde yer alan ancak tepkiler üzerine tekliften çıkarılan “bazı limanların işletme sürelerinin ihalesiz olarak 49 yıla kadar uzatılması” maddesini de eklemiş, muhalefetin yoğun tepkisine karşın madde, önceki gün gece saatlerinde kabul edilmişti. Meclis’teki görüşmeler sırasında söz alan İYİ Partili Usta, Atatürk Havalimanı’nın işletme süresinin geçmişte benzer şekilde uzatılmak istendiğini ancak bürokrasinin direnmesi sonucu uzatılamadığına değinmişti. Usta, söz konusu olayın ayrıntılarını Cumhuriyet’e anlattı.

"İHALE YAPILMASINI İSTEDİK"

Usta, 2005’in ortalarında işletme süresi bitecek Atatürk Havalimanı için Binali Yıldırım döneminde, Ulaştırma Bakanlığı’nın girişimde bulunduğunu söyledi. Bakanlığın, 2004’ün son aylarında Yüksek Planlama Teşkilatı’na yazı yazdığını ve “yeni bir ihale için yeterli zaman olmadığı” gerekçesiyle “işletme süresinin 20 yıllığına 500 milyon dolar bedelle mevcut işletmeci lehine uzatılması talebinde bulunduğunu” aktaran Usta, “Konuya ilişkin Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı çıkarılması talep edildi. YPK’ye yazı gelince DPT içerisinde dağılır. Ana birim bizdik. Biz de teşkilat olarak bunun doğru bir şey olmadığını, bedelin neye göre tespit edildiğinin bilinmediğini, dolayısıyla rekabet ortamında normal bir açık ihale yapılması gerektiğini söyledik” dedi. Bakanlığın, “Havalimanı çok canlı, bir gün bile hizmetin aksamaması lazım. İhale yapılacak, birisi gelecek, devralacak... Zaman alacak işler. Aksama olur, sorumluluğu üstlenmek istemiyoruz” yanıtı verdiğini kaydeden Usta, “‘İlk yapıldığı gün sürenin ne zaman biteceği belli. Bugüne kadar bununla ilgili neden işlemleri başlatmadınız? Sizin sorumluluğunuzdur’ diyerek ihalede ısrar ettik. Bu ısrarlardan sonra ihale yapıldı” diye konuştu. İhalenin 15.5 yıl üzerinden gerçekleştirildiğini ve 2 milyar 925 milyon dolar artı KDV ile sonuçlandığını aktaran Usta, “500 milyon dolara 20 yıl verelim dedikleri yer, 15.5 yıl için yaklaşık 3 milyar dolara ihale edildi. Eğer bu fiyatı 20 yıl üzerinden düşünürsek, 3.8 milyar dolar ediyor. Büyük bir yolsuzluğu önledik” ifadelerini kullandı.

"HUKUKTAN ÇEKİNİYORLARDI"

Bu konunun daha önce gündeme yansımadığını ancak limanlara ilişkin teklifin gelmesi üzerine anlatmak zorunda kaldığını söyleyen Usta, “O zamanlar ilk yıllarıydı, hukuk sisteminden biraz daha çekiniyorlardı. Kurum olarak bizim rızamız olmadan yapılabilirdi ama çekiniyorlardı. Bu konu Yüce Divan’lık konu olurdu. Şimdi kanunla geçiriyorlar. Bütün sorumluluğu Meclis’e yıkmış oluyorlar” dedi. Usta, 2004’teki olay gerçekleşirken bir denetim mekanizması olduğunu ve ortak aklın yürütüldüğünü, şimdi ise o mekanizmaların olmadığını belirtti.

"YOLSUZLUĞA AÇIK"

Pandemi ile yaşanan tedarik zincirindeki aksamaların Türkiye’nin önemini güçlendirdiğini, limanların daha da önemli hale geleceğini belirten Usta, “Sürenin bitmesine en az beş yıl var. Niye şimdiden yapılıyor? Şimdiden yapmak ile 3-4 yıl sonra yapmak arasında fiyat fark edecektir. Birilerine bir garanti mi verildi? İktidar değişiminden önce birilerine sözler mi verildi? Süre uzatarak bir şey mi yapılmaya çalışılıyor? Kimse, niye acele ediliyor, ihalesiz yapılıyor sorusuna yanıt vermedi. Bu da insanı kuşkulandırıyor. Yolsuzluğa açık bir durum” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim