Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel’in yazısının tamamı şöyle:

HES projeleri rant kapısı olmuş!..

Hidroelektrik Santralleri (HES) uygulanmaya başladığından itibaren devamlı tartışma konusu oldu.

Gerçi benim için tartışma konusu değil. Artık ihtiyaçtan ziyade rant kapısı haline gelmiş her HES projesi, ormanlarımızı vadilerimizi yok ediyor.

HES'in bulunduğu çevrelerde hastalık artışları bile görülüyor. HES'lerin inşa edildiği bölgelerde erezyon ve sel oluşumunda da artış gözleniyor. Santralin faaliyeti sırasında barajlarda yüksek oranda buharlaşma meydana geliyor. Bu buharlaşma da çevre yörelerdeki toprakların tuz oranını artırıyor ve toprağın verimliliğini azaltıyor. (1)

Peki, yararından çok zararı olduğunu okuduğumuz HES'lerden kazancımız nedir?

İşte bunun için de Sayıştay raporlarına bakıyoruz.

Bakıyoruz ama ne yazık ki göremiyoruz…

Çünkü HES'lerden tahsil edilmesi gereken alacaklar muhasebe hesaplarında izlenmediğini görüyoruz.

"Nasıl yani" demeyin. Bakın Sayıştay'ın Devlet Su İşleri raporunda bu durum nasıl anlatılıyor:

"Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından, Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanan özel şirketlerden, Yönetmelik ve anlaşma hükümleri uyarınca tahakkuk ve tahsil edilmesi gereken alacakların, ilgili muhasebe hesaplarında izlenmediği görülmüştür."

Rakam ne kadar biliyor musunuz?

115 Milyon TL…

Sayıştay'ın bir tespiti daha var. O da şöyle: "Kişilerden Alacaklar Hesabının incelenmesi sonucunda kesinleşmiş olan Sayıştay ilamlarının infazının yapılmadığı tespit edilmiştir."

Kanuna göre Sayıştay ilamlarında gösterilen tazmin miktarlarının hüküm tarihinden itibaren kanuni faize tabi tutularak İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre sorumlu kamu personelinden tahsil edileceği hükme bağlanmış.

Fakat…

Yapılan incelemede; 115 milyon TL'ye ek olarak Kişilerden Alacaklar Hesabında kayıtlı toplam 1 milyon 177 bin TL ilam tutarının infazının da gerçekleştirilmediği görülmüş.

Bu rakamları aşağıdaki tabloda detaylı olarak görebilirsiniz... 2004 yılına ait iki, 2009, 2010 ve 2014 yıllarına dair alacak kayıtları gözüküyor.

Sayıştay da bu tabloyu, "İnfaz Edilmesi Gereken Sayıştay İlamları Tablosu" olarak açıklıyor.

Vergi tahsiline gelince yoksul vatandaşa şahin kesilen devlet, yanlış hesap sonucunda vatandaşın parasını yanlış harcayanlardan hesap sormuyor.

Bu durum sadece beni mi rahatsız ediyor…

Sincan Cezaevinde yatan Müyesser Yıldız'a selamlar...

Editör: TE Bilişim