“FETÖ/PDY üyesi olmak” suçundan aranırken Ekim 2019’da Esenyurt’ta operasyonla yakalanan ve meslekten ihraç edilen Ergenekon kumpasının savcılarından Mehmet Murat Dalkuş, dün kabul edilen infaz yasasının ardından tutukluluk incelemesinde tahliye edilmesi tepkilere neden oldu.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi toplanan delil durumu, koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler, sanığın tutuklu kaldığı süre ve delil karartma ihtimalinin bulunmaması gibi gerekçelerle Mehmet Murat Dalkuş’un tahliyesi kararlaştırıldı. Mahkeme heyeti Dalkuş hakkında ev hapsi ve yurtdışına çıkma yasağı da koydu.

İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, yaşanan bu tahliyeye tepki gösterdi. Çıray, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Zekeriya Öz yararlanmıyor mu" şeklindeki soruyu sordu.

HUKUKSUZLUĞA İSYAN EDİYORUZ

Cumhuriyet'ten Ceyhan Ersöz'ün haberine göre, Ergenekon davasının avukatlarından Hüseyin Ersöz, Dalkuş’un tahliye edilirken, FETÖ’nün hedef aldığı OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Sorumlu Haber Müdürü ve Barış Terkoğlu’nun tutuklu olmasına isyan etti. 

Ersöz, “Darbe teşebbüsü sonrasında uzun süre kaçak olan, sonrasında yakalanan ve tutuklanan Ergenekon Savcısı Murat Dalkuş ev hapsi adli kontrol tedbiri ile tahliye edildi. Yıllar süren Ergenekon Davası’nda savcılık yapan bu isim serbest kalırken, FETÖ’nün hedefi olmuş gazeteciler yaptıkları bir haberden dolayı cezaevindeler. Bu adaletsiz yaklaşımı hiçbir hukukçunun kabul etmesi mümkün değil. Adaleti dahi vicdanlara uygun şekilde dağıtmayan yargıdan Barış’ların özgürlüklerini talep eder noktadayız. Başından sonuna Ergenekon Davası’nda görev almış olan bir hukukçu olarak bu adaletsizlik karşısında isyan etmemek mümkün değil” dedi.

KAÇMA TEHLİKESİ YOK MU?

Ergenekon davasının avukatlarından Celal Ülgen verilen tahliye kararına isyan etti. Ülgen, “İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi toplanan delil durumu, korona virüs salgını nedeniyle alınan önlemler, sanığın tutuklu kaldığı süre ve delil karartma ihtimalinin bulunmaması gibi gerekçelerle Dalkuş’un tahliyesine karar vermiş. Anımsamak gerekir. Savcı mahkemece tahliyesinden sonra hakkında çıkarılan yakalama kararına rağmen üç yıl müddetle aranmış ve bir köylüsünün ihbarı ile yakalanmıştı. Onun için kaçma tehlikesi yok ama kendiliğinden ifadeye giden Barış Pehlivan ve Murat Ağırelin kaçma tehlikesi var öyle mi? Bir Fetö sanığının delilleri toplanmış da gazetecilerin olmayan hiçbir zaman da olmayacak olan delilleri mi toplanmamış. Yargıdaki bu çifte standart yargıya güveni iyiden iyiye yok etmiştir. Ortada yargı diye bir kurum, bir kavram kalmamıştır” dedi.

2 AYLIK TAKİP SONUCU YAKALANDI 

Dalkuş, Ergenekon Davası'na bakan hakim ve savcıların yargılama aşamasında ihmal ve kusurlarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hakkında dava açılan hakim ve savcılar arasındaydı.  Kırmızı bültenle aranırken İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından 2 ay süren çalışma sonucunda Esenyurt'taki 2 bin 300 konutlu özel bir sitede yakalanan Dalkuş, çıkarıldığı mahkemede, Ergenekon davasında kumpas olmadığını öne sürmüştü. 

"İŞGÜZAR BİR KÖYLÜM İHBAR ETTİ"

Dalkuş mahkemede şunları söylemişti: 

“Elimde evraklarımın bulunduğu bir poşetle bekledim. Kimse beni arayıp sormadı. Anneme, yakınlarıma ‘bu adam nerede?’ diye soran olmadı. Teslim olacağımı söylemiştim. İşgüzar bir köylüm bu nasıl olsa teslim olacak deyip, bir kaç kuruş da para alırım düşüncesi ile beni ihbar etti sanırım. Hiçbir zaman kaçmadım. Kolluk görevlileri Ataköy’deki lojmandan başka bir yere gitmediler. İfadeye gitmemem yargılamanın gecikmesine de neden olmadı” dedi.

Editör: TE Bilişim