Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtı değerlendiren Arık, “Ben Kayserililerin vicdanına sesleniyorum. Bu 21 cami başka bir iktidar döneminde yıkılsaydı tepkiniz ne olurdu?” diye sordu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri Kocasinan Belediyesi’nin mülkiyetinde camilerin hazineye devrinin gündeme gelmesinin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde son 18 yılda Kayseri’de kaç caminin yıkıldığını sormuştu.
Arık’ın sorularına yanıt veren Oktay, yanıt metninde şu ifadeler yer verdi: “Kayseri ilinde son 18 yılda; çeşitli gerekçelerle (ihtiyaca cevap vermedi, yol ve kavşak düzenlemesi, camilerin eski olması, cemaat kapasitesinin yetersiz olması gibi) yıkılarak yerine yenisi yapılan 21 cami, mülkiyeti belediyeye ait ikine Milli Emlak Müdürlüğü’ne devredilen 9 cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılan 3 cami bulunmaktadır” denildi.
Oktay’ın yanıtını değerlendiren Arık, “Öncelikle link göndermeyerek sorularımızın tamamına olmasa da yanıt veren Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına teşekkür ediyorum” dedi.
Arık, sorduğu sorulara verilen yanıtların yetersiz olduğunu ifade ederek açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Biz camilerin hülle yolu ile el değiştirilmesinin bir ahlak erozyonu olup olmadığını sormuştuk. Sayın Oktay buna yanıt vermemiş. Yine soru önergemizde Türkiye’de son 18 yılda kaç caminin yıkıldığını sormuştuk, buna da yanıt alamadık.
Kayseri’de son 18 yılda 21 caminin yıkıldığını belirten Sayın Oktay’ın açıkladığı camilerin yıkılma gerekçelerinden kesinlikle inandırıcı değil. Bu camiler yıkılmasının nedeni ranttır. Kayseri’de Kalemkırdı Camii’nin, eski terminal camiinin rant için yıkılması gibi…
Ben buradan Kayserililerin vicdanına sesleniyorum. Bu 21 cami başka bir iktidar döneminde yıkılsaydı tepkiniz ne olurdu? Bu 21 cami başka bir iktidar döneminde yıkılmış olsaydı, bugün cami yıkanların tepkisi ne olurdu? Bu sorunun yanıtını tüm Kayserililer gibi ben de biliyorum. Bu noktada Kayserililere düşen söylemlere değil, eylemlere değer vermesidir.”
