Zarrab, Zafer Çağlayan hakkında, “Zafer Çağlayan'a 45-50 milyon euro rüşvet verdiğimi düşünüyorum” derken, Egemen Bağış için de “Aktif Bank Genel Müdürü ile görüşmeden sonra hesap açtım, günlük 5-10 milyon euro işlem hacmiyle açıldı” ifadelerini kullanmıştı.

Bu sözler Zarrab’ın 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından söylediği ifadeleri akıllara getirildi. Zarrab 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından A Haber tarafından ağırlanmıştı. O röportajda Zarrab, rüşvet iddiaları için mahkemede söylediklerini aksine “Akla mantığa sığıyor mu bu rakamlar nereden çıkıyor ya ben anlamıyorum” demişti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet gerekçesiyle gözaltına alındığında “Hayır işlerine girdiğini biliyorum” sözleri ile “kefil” olduğu İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın 70 gün sonra tahliye edilmesini de “Hak yerini buldu” sözleri ile değerlendirmişti. Tatil için gittiği ABD’de tutuklandığında ise “Ülkemizle alakası yok” dedi ancak yine de onun için Sarraf, “Rıza Bey”di. Tutuklulukta 6 ay geçince Erdoğan “Vatandaşımız olduğu için hukukunu aramak zorundayız. Kaldı ki bir suçu da bulunmuyor” diye konuştu. Tutukluyken ABD’ye nota bile verildi ancak daha sonra ajan olup olmadığı sorgulanmaya başlandı. Önce “itirafçılığa” zorlandığı belirtildi, daha sonra zorlandığı alanın “iftiracılık” olduğuna karar verildi.

İşte AKP’nin yaşanan her duruma göre değişen ‘Reza’sı:

‘Hayır işlerine girdi’ 

Erdoğan, Türkiye’de gözaltına alındığında 26 Aralık 2013’te Sarraf için “Altın ihracatı yapan bir zat. Ülkeye katkısının olduğunu, hayır işlerine girdiğini biliyorum” dedi. Tutuklanmasının ardından Sarraf, ticareti ile Türkiye’nin cari açığını kapatan hayırsever olarak tanıtıldı.

‘Hak yerini buldu’

Erdoğan; Sarraf’ın, 17/25 Aralık’tan sonra 70 günlük hapisliğinin ardından “Paralel yargı mesnedi olmayan adımlar attılar. ‘Er geç hak yerini bulacaktır’ diye bir temennim vardı ve hak yerini buldu. Temenni ederim ki buna benzer birçok mağdur olan insanlar vardı. O mağdur olan insanlar da hakkın tecellisiyle bu hapishanelerden bir an önce çıkma imkanı yakalasınlar” ifadelerini kullandı.

Türk bayraklı savunma!

Sarraf, hükümete yakın A Haber’in Türk bayrağı fonlu ekranında kendisini ‘savundu.’ Sarraf, “Ben bir işadamıyım. Değil İran, hiçbir ülkenin işadamı değilim. Ben Türkiye’de, Türkiye ekonomisine ticaretiyle katkı sağlamış bir işadamıyım. 500 bin dolar, 87 milyar dolar... Bu rakamlar nereden çıkıyor? Gözlerim yerinden fırlıyor” dedi.

İhracat şampiyonu Rıza

Sarraf, 21 Haziran 2015’te düzenlenen ve Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle ‘ihracat şampiyonu’ ilan edilmişti. Sarraf, ödülünü dönemin başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş, dönemin ekonomi bakanı Nihat Zeybekci ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden almıştı.

‘Ülkemizle ilgisi yok’

Sarraf tatil için gittiği ABD’de tutuklandı. Erdoğan, 29 Mart’ta ABD’ye giderken, “Aslında ülkemizi ilgilendiren bir konu olmadığı gibi, bir kara para aklama konusu mudur değil midir, gerekçesini bilmeden böyle bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum. Sarraf ile ilgili varsa bir şey Rıza Bey’in avukatları da kendisini savunacaklardır” dedi. Sarraf’ın tutuklandığı dönem AKP Sözcüsü olan Ömer Çelik, “Amerika’daki bir savcının tasarrufu” diye konuştu.

‘Vatandaşımız, suçu yok’

Erdoğan, Sarraf’ın tutukluluğunun 6. ayında, “Neticede bizim vatandaşımız olduğu için, hukukunu aramak zorundayız. Kaldı ki bir suçu da bulunmuyor” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan ayrıca tutuklamanın hangi kurala göre yapıldığını ABD’ye sorduğunu aktardı.

Bozdağ ‘kumpas’a döndü

Tutuklandığı sırada Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ, “Herhangi bir endişemiz yok. Türkiye yaptığı bütün işleri, bugüne kadar anayasa ve hukuka göre yapmıştır; İran’la ilişkiler dahil” dedi. Ancak, duruşma tarihi yaklaştıkça Bozdağ’da “endişe” doğdu. Bozdağ, Hükümet Sözcüsü olarak soruları yanıtlarken, “Sarraf davası, Türkiye’ye dönük açık bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. 17/25 Aralık sürecinde FETÖ’nün başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD yargısı eli ile tekrarlanmasından başka bir şey değildir” dedi.

‘Rıza nerede’ notası

Duruşma tarihi yaklaşırken, Sarraf’ın dosyadaki konumunun ‘sanık’lıktan ‘tanık’lığa kaydığı, hem de tutukluluk halindeki durumunun değiştiği haberleri artmaya başladı. Türkiye Sarraf için ABD’ye nota verdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Notayla sorduk. Bu bizim vatandaşımızdır ve böyle haberler var, bunun durumu nedir. Aradan 3-4 gün geçti. ABD’den herhangi bir ses çıkmadı. Dün itibarıyla arkadaşlarımız tekrar bir notayla, ‘Biz şu tarihli bir notayla sorduk ama sizden dönüş olmadı’ diye sordu. ‘Başka bir yerde. Sağlığı da iyi, güvende, bir sorun yok’ diye genel bir cevap verilmiş” bilgilerini verdi.

‘Canı cehenneme!’

ABD’den gelen Sarraf’ın ‘itirafçı’ olduğu yönünde haberler artarken, AKP’li Mehmet Metiner, “Birileri bizim Rıza Sarraf’ı savunduğumuzu iddia ediyor. Bu ne büyük bir ahlaksızlıktır ya. Sarraf’ın canı cehenneme. Tut ki Rıza Sarraf’ın üzerinden Amerikan ambargosu delinmiş olsun bu Sarraf’ın kişisel suçudur” açıklamasını yaptı.

‘Kendini yakalattı’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlarından İlnur Çevik, Yeni Birlik gazetesindeki köşesinde, “Bu işlerin buraya varacağını daha Rıza Sarraf kuzu kuzu Amerika’ya gidip kendini FETÖ’cü ABD savcılarına yakalattığı zaman anlamalıydık” ifadelerini yazdı.

‘İftiraya zorluyorlar’

Hükümetin ‘tanıklık’ yönündeki haberler karşısındaki ilk tutumu Sarraf’ın ‘itirafçılığa zorlandığı’ yönünde oldu. Bozdağ daha sonara, “Bunlar rehin durumunda adeta orada. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, hükümeti, kurumlarını suçlayan ve Türkiye’nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak itiraflarda bulunmaya daha doğrusu iftiralarda bulunmaya zorluyorlar” dedi.

Ajan da oldu

AKP’li Burhan Kuzu, “Tabiu, şimdi Rıza Sarraf şüpheli bir tablo. Hakikaten baştan beri Amerikan ajanı mıydı? Bugüne kadar ne biliniyordu, Rıza Sarraf, iyi bir adamdır, Türkiye’nin de dostudur, işadamıdır, kritik zamanlarda destek olunmuştur gibi bakıldı. Ama baştan beri farklı telden çalıyor gibi” diye konuştu. Kuzu’nun bu şüphesi, “suçsuz ve hayırsever vatandaş Rıza Bey” için ABD’ye neden nota verildiği sorusunu gündeme getirdi.

Selvi: Hedef Erdoğan

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, köşeside, Sarraf davasında hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu anlatırken, “Gezi’nin ünlü sloganıyla söyleyelim, mesele sadece Rıza Sarraf değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim