Türkiye'nin güçlenmemesi için Rusya'yı hedef alan Hasan Subaşı, yazmış olduğu makalede, FETÖ'nün bünyesindeki kişilerin bu düşüncede olmadığını dile getirerek savunmuş!

İşte o makale:

Hani yıllar önce her şeyin sorumlusu Moskova idi! Son yıllarda Amerika... Şimdilerde de Cemaat!

Düğmeye bastı ... Türkiye karıştı!

Cinayetler işlenir... Generaller tutuklanır...

Bütün bunlar olsa olsa birilerinin oyunudur senaryosudur! Düğmeye bastılar oldu... Neden? Türkiye karışsın huzur bulmasın! Hatta bölünsün parçalansın! Yoksa güçlenir...

Güçlenirse ne olur? Sadece iyi bir pazar olur, düşman bellenenlerin de işine gelir... Güçlenirsek Dünyayı fethetmeye kalkacak değiliz ya!

Rusya düğmeye basıp bizi idare etmek bir yana ekonomik darlıklardan dolayı parçalara ayrıldı, her parça, başının çaresine baksın dediler...

Amerika girdiği hiçbir yerden yüzünün akı ile çıkamadı. Düğmeye basmak bir yana silahıyla askeri ile etkili olmak istedikleri yerlerde bile sonuç fiyasko...

''Cemaatleri dışardakilerden ayırmak gerekir''

FETÖ'cülerden 'yurttaş' olarak bahseden Subaşı yazısında şöyle devam etmiş:

Cemaatler ise bu sınırlarda yaşayanların birçoğu gibi sadece kendilerini korumaya ve ayakta kalmaya çabaladılar...

Kendilerini tehlikede hissedenler güçlenmeye çalışırlar. İçgüdüsel reflekstir... Düzene ve baskıya karşı tedbir ararlar, saflarını sıklaştırıp yok olmamak ve ayakta kalmak için mücadele verirler...

Cemaatleri, dışarıdakilerden ayırmak gerekir. Çünkü bünyesindeki insanlar bizim insanlarımızdır. Yurttaşlarımızdır. Yani yaşadıkları ülkelerinde hepimiz gibi huzur ve hukuk isteyen insanlardır. Hiçbir baskı altında kalmadan dini vecibelerini yaşamak isterler.

Bu yolla, ahlaklı ve daha yararlı gençler yetişeceklerine inanırlar. Ellerinde düğme falan yoktur. Hiçbir güç, dahiler ordusu bile olsa, Türkiye'deki yargı ve hukuk düzenini eline geçirip emirler yağdırarak istediğini yaptıramaz... Eğer öyle bir senaryoyu yazıp oynayan varsa yapılacak bir şey kalmamış demektir! Tabi ki bu, söz konusu dahi olamaz ama bunun böyle olduğuna inananlar var ve yaşadığı ülkeyi ve insanlarını, piyon gibi ve zavallı görmeye alışmışlardır. Buna inandıkları içinde karamsar ve mutsuzlardır...

Her zaman yazdım söyledim yine söylüyorum. Hukuk düzenimiz başta darbelerin Anayasası olmak üzere sancılı ve sorunludur. Bu huzursuzluğun en önemli kaynağıdır. Huzursuzluğu olan ülkeleri içeriden ve dışarıdan manipüle etmek zor değildir. Bunun, Amerika ya da Rusya olmasına gerek yoktur. Ülken karışık ise içerde ve dışarıda birçok odak manipüle edebilir ve bundan yararlanmak isteyebilirler.

Çok sancılı ve zor bir yargılama süreci yaşanıyor Türkiye'de, her zaman olduğu gibi haksızlık ve yargılama sürecinde bazı hoyratlıklar olabilir, tutuklamalar da aşırıya kaçılıyor olabilir. İnsan hakları yönüyle zaten geçer notumuz pek yoktu. Ama yargı Türkiye'nin en zorlu davasına bakıyor. Gerçekten elinde düğme olabilecek tek organizasyon! Adı derin devlet mi yoksa Ergenekon mu bilemem ama tek dileğim, yaratılmak istenen kafa karışıklığı içinden oluşturulmak istenen sis bulutundan gerçeklerin ortaya çıkması... Yargının gerçekleri ortaya çıkarması... O zaman ülkeyi yıllardır karıştıran düğmeye, kimlerin defalarca bastığını hep birlikte göreceğiz...

Editör: TE Bilişim