İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, İYİ Parti'nin Libya tezkeresine red oyu vermesinin sebeplerine ilişkin  konuştu. Türkiye’nin Suirye sınırındaki tehdidin henüz geçmediğini belirten Özdağ, İdlib’deki operasyonlar sonrası Türkiye sınırına dayanan Suriyelilere dikkat çekti.

SURİYELİ YÜKÜNE EK İSTİKRARSIZLIK GELECEK

İdlib’den Türkiye sınırına 2 milyon Suriyeli’nin geldiğini vurgulayan Özdağ, “. Sınırın öte tarafında bazı yardım faaliyetleri var ama bir süre sonra bu iki milyon kişinin Türkiye’ye girmeleri söz konusu olabilir. Çünkü orada 2 milyon kişiyi tutamazsınız. Bunlar arasında çatışmalara taraf olan bir çok unsur ve onların aileleri de var” şeklinde konuştu.İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın CNN Türk canlı yayında yaptığı açıklamaların satır başları şöyle:“Meseleye geniş bir çerçeveden bakmak lazım. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik tehditler devam ediyor. Doğu Akdeniz’de de Türkiye’ye karşı bir ittifak var. Bu ittifak, AKP’nin yanlık politikalarından da oluştu. Biz durumu Doğu Akdeniz’de ancak donanmayı kullanarak muhafaza edebiliyoruz. İdlib’den 2 milyon kişi saldırılar sonucu Türkiye sınırına geldi ve bu insan yığını devam ediyor. Sınırın öte tarafında bazı yardım faaliyetleri var ama bir süre sonra bu iki milyon kişinin Türkiye’ye girmeleri söz konusu olabilir. Çünkü orada 2 milyon kişiyi tutamazsınız. Bunlar arasında çatışmalara taraf olan bir çok unsur ve onların aileleri de var. Bu, Türkiye’nin zaten karşı karşıya olduğu 5,3 milyonluk Suriyeli yüküne ek ve bir istikrarsızlık getirecek. 

BİZİ 2 BİN KİLOMETRE ÖTEDE KAPSAMLI BİR SAVAŞA ZORLUYORLAR

İYİ Parti olarak Barış Pınarı Harekatını destekledik çünkü 440 kilometrelik bir alanda, 32 kilometre derinliğe girilecek, PKK sınırdan aşağı süpürülecek ama bu olmadı. 120 kilometrelik bir dar alana sıkıştı. Harekât, 3., 4. gününde durdu. Bundan sonra bu bölgede birliklerimiz yerleştiler, fakat hâlâ PKK/PYD’nin bu bölgede saldırıları devam ediyor. İdlib’de geriye doğru göç devam ederken Türk gözlem noktaları kuşatma altına düşüyor. Özetle güney sınırımızda böyle bir profil varken, sanki birinic Arap iç savaşını bitirdik, elimizi yıkadık, şimdi ikincisine gidiyoruz. Gerçekçi olalım. Birinci Arap iç savaşı Suriye iç savaşıdır ve AKP iktidarı burada hiçbir hedefini gerçekleştiremeyip mağlup olmuştu. Hedef Beşar Esad’ın devrilmesiydi. O zaman Türk devlet kurumları Esad’ın devrilemeyeceğini belirtmişti ve sonuçta Suriye’de en çok zarar gören ülke Türkiye oldu. 40 milyar dolardan bahsediyorlar ama harcanan para zararlarla birlikte 80 milyarı buldu. Şimdi daha Libya’ya gitmeden belirli yaş guruplarına vizeleri kaldırdı ve oradan da bir Arap göçü söz konusu. Bu ortam da bizi 2 bin kilometre ötede bir coğrafyaya bir kapsamlı bir savaşa zorluyorlar. 

Editör: TE Bilişim