12 Eylül askeri darbesinin simge isimlerinden olan işkenceci Mamak Cezaevi Müdürü Emekli Albay Raci Tetik, 2012 yılından bu yana kaldığı Çamlıca Bakım ve Rehebilitasyon Merkezi'nde 88 yaşında öldü. Selimiye Cami'nde yapılması planlanan ancak daha sonra Karacaahmet Şakirin Cami'nde gerçekleştirilen Tetik'in cenaze törenine katılan işkence mağdurları, protesto gösterisinde bulundu. Mamak Cezaevi'nde işkenceye uğradığını söyleyen Samet Karakuş; "3 öğün sistemli bir şekilde işkence gördüm. Organlarım iflas etti. Betonun üzerinde zifiri karanlıkta günlerce yattım. Karaciğerimi kaybettim" diye bağırdı. Polis, araya girerek tepki gösterenleri avludan uzaklaştırmaya çalıştı.
Bu sırada İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik, hayatını kaybeden 6 vatandaşla birlikte cenaze namazı kılınan Tetik'in tabutunun başına gelerek, "Değerli cemaat. Aramızdan ayrılan merhum ve merhumelere rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Mamak Cezaevi Komutanı Raci Tetik insanlık suçu işlemiş, binlerce kişiye işkence yapmış ve ölümlere sebeb olmuştur. Hakkımızı helal etmiyoruz. Mekanı cehennem, ateşi bol olsun" dedi.
Polisin güvenlik önlemleri altında tabutu camiden çıkarılan Tetik, Tuzla Şifa Mezarlığı'nda gömüldü.
C-5 İŞKENCEHANESİ
Tokat'ın Erbaa ilçesinde, 1931 yılında doğan Tetik, Temmuz 1980'de Mamak Askeri Cezaevi Komutanı olarak atandı. 12 Eylül darbesiyle birlikte cezaevini 4 yıl yönetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2011 yılında, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sürecinde "sistematik işkenceler"in yapıldığı Ankara Mamak Askeri Cezaevi'ndeki insanlık dışı uygulamaların sorumluları hakkında soruşturma başlatmıştı.Yapılan suç duyurusunda, işkenceler ve hastalanan bazı tutukluların ölümünden sorumlu olarak gösterilen, dönemin "Gestapo" namıyla ün salan cezaevi müdürü Albay Raci Tetik "bir numara" olarak belirtilmişti. Tetik'in, "işkence ve kötü muamelede bulunmak, tehdit, cinayet ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından yargılanarak cezalandırılması istenmişti. Hakkında işkence suçlamasıyla açılan dava takipsizlik kararıyla sonuçlanırken Tetik, "Disiplini oluşturmaya çalıştım. Kanunun verdiği yetkileri kullandım" demişti. Tetik'in yönetimindeki C-5 olarak adlandırılan işkencehanede ünlü yayıncı İlhan Erdost'la birlikte bazı tutuklular, dövülerek, hücrelere atılarak, filistin askılarına asılarak, ıslak beton zeminlerde yatırılarak hayatlarını kaybetmişti. İşkenceden geçirilen binlerce tutukludan yüzlercesi ise sakat kalmıştı.
