Sabah'ın okur temsilcisi İbrahim Altay, konuyla ilgili kaleme aldığı köşe yazısında bu kararın sebebini açıkladı.

Basılı gazeteye alâkayı arttırmak ve özgün içeriğin yağmalanmasına engel olamak için bu kararı aldıklarını kaydeden Altay, kaynak gösterilse bile alıntı yapmanın "aşırma" olduğunu vurguladı.

Altay'ın yazısının bir kısmını paylaşıyoruz:

"Sabahları erken saatlerde uyanıp gazetenin internet sitesine giren ve özellikle köşe yazarlarını takip eden bir okur kitlesi var.

Bu hafta hayal kırıklığına uğradılar.

Çünkü Sabah yazarlarının köşe yazıları internet sitesine eskiden olduğu gibi geceden yüklenmiyor. Gündüz saatlerini, en erken 8.00'i beklemek gerekiyor.

Çok sayıda okurumuz sitenin güncellenmediğini sandılar;
'Yazarların önceki günkü yazıları duruyor, bir yanlışlık var' diyerek mesaj attılar. Hayır, bir yanlışlık yok. Bu, Turkuvaz ve Demirören medya gruplarının aldığı müşterek bir karar.

Kararın iki maksadı var. 
Bir: Basılı gazeteye olan alakayı artırmak...
İki: Gazete tarafından üretilen özgün içeriğin yağmalanmasını engellemek... 

Telif hakları Yağmalanma tabirini özellikle kullandım. Çünkü dijital medyada telif hakları ve alıntılama ahlakı konusunda henüz ortak bir anlayış ve uzlaşma zemini teşekkül etmemiş durumda. Geçmişte başlatılan bazı girişimler de ya kadük oldu ya da akim kaldı.

Şimdi herkesin birbirinin malını yağmaladığı bir dönemdeyiz. Sabah gazetesi köşe yazılarını gece siteye koyduğunda sabah olmadan aynı yazılar onlarca farklı internet sitesi tarafından olduğu gibi kopyalanmış oluyor. Bazı siteler var ki sadece Sabah gazetesinde değil bütün günlük gazetelerde yayımlanan köşe yazılarını toplayıp kendi mallarıymış gibi yayımlıyorlar. Dolayısıyla Sabah gazetesi tarafından üretilen bir içeriğe ulaşmak için gazetenin kendi sayfasına gitmeye gerek kalmıyor.

Ajanslara abone olup onların geçtiği haberleri internet sitelerine olduğu gibi aktarmak bir noktaya kadar kabul edilebilir diyelim.

Neticede bedeli ödenmiş bir hizmettir bu. Genel haber akışının içindeki nispeti belli bir yüzdeyi geçmemek şartıyla anlaşılabilir.

Fakat bir gazetenin köşe yazarlarının ürettiği yazıları izin almadan olduğu gibi yayımlamak hangi ahlakla izah edilebilir. Bu gazeteler köşe yazarları istihdam ediyor, onlara yazıları için telif ödüyor.

Yazarların ürettiği özgün içeriklerin de yalnızca kendi mecralarında bulunmasını istemek en tabii hakları.

Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin henüz yetersiz olması sizin bu hırsızlığı yapmaya hakkınız olduğunu göstermez.

Köşe yazılarının kopyalanmasının normal olduğunu savunanların başlıca iki karşı argümanı var.

İlk olarak bu yazıların paylaşılmasının yazarlara ve dolayısıyla gazetelere olan alakayı artırdığını söylüyorlar.

İkinci olarak yaşadığımız çağda bunun önüne geçmenin mümkün olmadığını savunuyorlar.

İkisi de tartışmalı savlar... Kaldı ki bütünüyle haklı olduklarını varsaysak bile bu gerçek, alıntılama ahlakıyla alakalı sorunları ortadan kaldırmıyor. Bu, en hafif tabirle bir 'aşırma' eylemi.

Başka bir gazetede yayımlanan bir yazıyı alıntılamanın doğru yolları da var. Sözgelimi kaynak göstererek bir kısmını yayınlayabilir ve yazının tamamını okumak isteyenleri gazetenin kendi sayfasına yönlendirebilirsiniz.

Ya da yayımlanan yazıyı bir bağlam içinde özetleyip yazının orijinal halini okumak isteyenleri yine gazetenin sayfasına yönlendirebilirsiniz.

Elbette başka formüller de bulunabilir ama yazıları kopyalayıp yapıştırmak ve buradan trafik kazanmaya çalışmak haksızlık.  

Editör: TE Bilişim