Birçak yazısında "Birçok mecrada şiddet konusunda çeşitli istatistikler göreceksiniz ve birçok kınama mesajı. Ancak ben meslektaşlarıma yönelik bir şeyler karalamak istedim." diyerek Kadına şiddet haberlerinin veriliş şeklini eleştirdi.

Ebru Birçak'ın yazısı şu şekilde " Kadına yönelik şiddet haberlerinde kalemine kan bulaştırma!

Bugün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü... Birçok mecrada şiddet konusunda çeşitli istatistikler göreceksiniz ve birçok kınama mesajı. Ancak ben meslektaşlarıma yönelik bir şeyler karalamak istedim.

Kadına yönelik şiddet haberlerini veriş tarzımız ve gerek bilinçsizlik, gerek örtülü ya da örtüsüz cinsiyetçilik barındırıyor olmamız yüzünden faili kahramanlaştırmamız, olayı kanıksa-t-mamız, normalleştirmemizden söz edeceğim.

Cinayet, şiddet gibi haber konularında titiz davranılmalıyız. Attığımız başlıklara, kullandığımız sıfatlara dikkat etmeliyiz. Sevgilisinden şiddet gören kadın için "nakavt" başlığı atıldığını gördü bu gözler, kan revan içindeki şiddete uğramış bir kadının görüntüsünün umarsızca habere fotoğraf olarak kullanıldığını...

Yapılan eylemi haklı gösterircesine, arka çıkarcasına atılan başlıklar en çok dikkatimi çeken... Bu başlıklar sonucu, kadın ‘hak etmiş’ algısı oluşuyor. “Namus cinayeti” teriminin yanlışlığına birçok kadın örgütü dikkat çektiği halde, bu tür meşrulaştırıcı ifadeler medyada sıklıkla yer alıyor. ‘Öfkeli koca’ tamlaması ise ‘e adam öfkelenmiş’ algısı yaratıyor ve yaşanan olayı yumuşatıyor hatta failin kahramanlaştırılmasına yol açıyor.

Bazı haber başlıklarında failin kendini savunma ifadelerine yer veriliyor. “Eşimi bir erkek aradı diye bıçakladım”, “Her zamanki kadar dövdüm öldü” gibi failin kendini savunan ifadelerinin başlığa taşınması, olayı basitleştiriyor ve normalleştiriyor.

Yine benzer etki yaratan sıfatlar ise en çok dikkat çekmemiz gereken konulardan... Kadının “boşanmış” olması, başka biriyle ilişkisinin olması ihtimali, ayrılmak istemesi gibi bilgilerin verilmesi şiddetin hafifletici sebebi olarak algılanıyor, diğer yandan failin “kıskançlığa” kapılması, eşinin barışmak istememesi üzerine “cinnet geçirmesi” gibi ifadeler failin sorumluluğunu gizliyor.

Sansasyonel biçimde verip, olayları dramatize ederek tiraj/tıklanma kaygısı güderek değil de duyarlı bir şekilde yazalım şiddet haberlerini. Amaçlı veya kazara, kadına yönelik şiddet ile ilgili verdiğimiz mesajlarla kalemlerimize kan bulaştırmayalım.

***

BANA KADIN HALİMLE YAZDIRIYORSUNUZ AYIP!

25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günüymüş peh...

Kadın mısınız kız mısınız bilmem, ilk önce bir soru sormak isterim. Siz elinizin hamuruyla neyin mücadelesini vereceksiniz kuzum. Bırakın Allah aşkına bir mücadele verilecekse (ki mücadele gerektirecek bir şey de yok ya neyse) erkeklerimiz verir siz sırtını sıvazlayın.

Biraz açın atasözleri ve deyimler kitabı okuyun. Atalarımızın bilgelik kokan sözlerini örnek alın, oturup anlamaya çalışın.

Hem şiddet varsa ne olacak ki kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin demiş atalarımız. Onlar dediyse vardır bildikleri karışmayın.

Çıkmışsınız eylem falan yapıyorsunuz, hemcinslerinizi koruyacaksınız kadın aklınızla.

Kocası bu döver de söver de. Hee babası mı döven?

E kızını dövmezse dizini döver adam yazık değil mi amcaya?

Slogan falan atıyorlar o tiz sesleriyle. Bak bir de başları açık! Perdesiz eve benzemişseniz. Bilirsiniz perdesiz ev de ya satılıktır ya kiralık. Kızınız yok mu?

Bari onu düşünün.

Sonra anasına bak kızını al derler yazık olur çocuğa. Sanırım bebeniz yok emecek kocanız yok dövecek, boş işlerle uğraşıyorsunuz.

Hadi bakalım şimdi o elinizdeki pankartları yavaşça bırakın ve açıp avuçlarınıza bakın. Gördünüz mü hamuru?

Haydi doğru eve...

(Not: Tariz -sözün anlaşılan manasının tam tersini kastetmek- barındırır.)

Ebru Birçak Kimdir ?

Ebru Birçak 3 Ocak 1992’de Manisa’da doğdu.

İlköğrenim ve lisenin ardından üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. Asıl yapmayı istediği iş olan medyaya yönelik İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü tercih etti.

İkinci üniversite kapsamında AÖF Medya ve İletişim de okuyan Birçak medya Koçu Hakan Öztürk’ten spikerlik ve sunuculuk üzerine özel ders almıştır.

Halen Krt Kültür TV’de Spikerlik ve Haber Editörlüğü yapan ve hafta sonu ana haberi sunan Ebru Birçak bu alanda çok yönlü olarak çalışmalar yapmayı sürdürmektedir.

Haberciliği en büyük hayali olarak tarif eden dansı ve sporu çok seven Birçak koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır.

Ebru Birçak çok sevdiği ve bu yüzden eğitim olarak da tercih ettiği habercilik ve medyaya dair yeteneği , birikimi , başarılı sunumu gibi özelliklerinin yanında ışıltısı , pozitif enerjisi ve güzelliği ile de dikkat çekmektedir.

Ebru Birçak tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Editör: TE Bilişim