Emekli Diplomat Vahit Özdemir “Milli Savunma Üniversitesi adının mümkünse, Mareşal Fevzi Çakmak Milli Savunma Üniversitesi olarak değiştirilmesini Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir ve tensiplerine saygılarımla sunuyorum.” diye yazdı.

Osmanlı İmparatorluğu, TBMM Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli komutanlarından Mareşal Fevzi Çakmak vefatının 71'inci yıldönümünde Eyüp Sultan Mezarlığındaki kabri başında 10 Nisan 2021 Cumartesi günü resmi törenle anılacak.

İşte Emekli Diplomat Vahit Özdemir’in o yazısı;

Balkan, Birinci Dünya, Çanakkale, Kafkas, Suriye ve Kurtuluş Savaşlarının mümtaz komutanı ve ülkemizin Atatürk'ten sonra 2'inci Mareşali olan Fevzi Çakmak Paşa 10 Nisan 1950 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

Osmanlı Devletinde Genelkurmay Başkanlığı (24.12.1918-14.05.1919) ve Milli Savunma Bakanlığı (Şubat-Nisan 1920) görevlerinde bulundu.

TBMM Hükümetinde Milli Savunma Bakanlığı, İcra Vekilleri Heyeti Reisliği (Başbakan) ve Genelkurmay Başkanlığı yaptı.

1922 yılında Mareşal oldu.

Devletimize 23 yıl Genelkurmay Başkanı olarak hizmet etti.

Devrin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 12 Ocak 1944 tarihinde re'sen emekliye sevk edildi.

Oysa Atatürk'ün vefatından sonra kendisine teklif edilen Cumhurbaşkanlığı makamını reddetti.

İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı.

Türkiye eğer 2’inci Dünya Savaşına girmediyse bunu merhum Mareşal Fevzi Çakmak'ın askeri dehasına borçluyuz.

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İNÖNÜ'NÜN ENVER PAŞA TARAFINDAN KURŞUNA DİZİLMESİNİ ÖNLEDİ

Miralay yani Albay İsmet Bey 1917 yılında Filistin Cephesinde görevli bir komutandır.

Miralay İsmet Bey stratejik öneme haiz bir tepeye ele geçiremez ve pek çok askerimiz şehit düşer.

Başkomutan Vekili Enver Paşa beraberinde Fevzi Paşa olduğu halde Filistin Cephesini teftişe gelir.

Miralay İsmet Bey'in bu askeri başarısızlığına hiddetlenir ve savaş usullerine göre Miralay İsmet Bey'i kurşuna dizdirmeye karar verir.

Dini bütün muhterem bir insan olan Fevzi Çakmak Paşa Enver Paşa'ya Miralay İsmet Bey'in hayatını bağışlaması için ricacı olur.

Her iki Paşa aynı otomobille seyahat ederlerken İngiliz uçağından bomba atılır, ancak bomba arabaya isabet etmez ve her iki Paşa yara almaksızın mutlak bir ölümden dönerler.

Bunun üzerine Fevzi Paşa Enver Paşa'ya dönerek "Paşam düşman uçağından atılan bombanın infilak etmemesi Cenab-ı Allah'ın bir lütfüdür. Lütfen Miralay İsmet Bey'i kurşuna dizmekten vazgeçiniz" der ve Albay İsmet Bey Fevzi Paşa sayesinde kurşuna dizilmekten kurtulur.

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK HASTA YATAĞINDA CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ'YÜ NEDEN KABUL ETMEDİ?

Mareşal Fevzi Çakmak İstanbul Teşvikiye Sağlık Yurdunda prostat kanseri tedavisi görmektedir.

Cumhurbaşkanı İnönü vefatından kısa bir süre önce Mareşal Çakmak'ı hasta yatağında ziyaret etmek için özel hastaneye gelir.

Çakmak'ın eşi Fitnat Hanım'a Mareşal'i ziyaret etmek istediğini söyler.

Fitnat Hanım eşi Mareşal Çakmak'ın odasına gider ve İnönü'nün kendisini ziyaret etmek istediğini söyler.

Beş dakika sonra İnönü'nün yanına dönen Fitnat Hanım "Paşa müsait değiller. Sizi kabul edemeyecek"

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı İnönü özel hastaneden ayrılır.

Olayı takip eden Gazeteci Recep Bilginer Fitnat Hanım'a Mareşal'in neden Cumhurbaşkanı İnönü'yü hasta yatağında neden kabul etmediğini sorar.

Mareşal Çakmak'ın eşi Fitnat Hanım Gazeteci Recep Bilginer'e cevaben şunları söyler:

"Atatürk'ün tahsis ettiği tapulu evimizi elimizden almaya kalkan, kara kışta bize kömür tahsisini engelleyen, eşimi re'sen emekliye sevk eden İnönü'yü Mareşal neden kabul etsin?"

Mareşal İnönü'ye küs olarak öbür dünyaya göç eder.

Öte yandan; Fevzi Çakmak, İsmet İnönü'ye, İsmet İnönü, Bülent Ecevit'e küs olarak öbür dünyaya göç etmişlerdir.

Mareşal Fevzi Çakmak 1946 genel milletvekili seçimlerinde Demokrat Parti (DP) listesinden Bağımsız İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi ve İnönü'ye karşı Cumhurbaşkanı adayı oldu ancak seçimi kaybetti.

DP Genel Başkanı Celal Bayar "devr-i sabık yaratmayacağız" beyanı üzerine DP'den bağını kopardı ve 20 Temmuz 1948'de Osman Bölükbaşı ve arkadaşlarıyla birlikte Millet Partisini (MP) kurdu.

MP bugünkü Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin hukuki babasıdır.

Mareşal Fevzi Çakmak 10 Nisan 1950 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Cenazesi 12 Nisan 1950 tarihinde Eyüp Sultan Mezarlığında Küçük Hüseyin Efendi dergâhı türbesine defnedildi ve ailesinin isteğiyle Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmedi. Mareşal Çakmak Fitnat Çakmak (1892-1969) ile evliydi ve Nigar ve Muazzez adında 2 kız çocuk babasıydı.

Mareşal Fevzi Çakmak'ın cenazesinde radyodan oyun havaları çaldıran CHP iktidarının, törene katılarak Arapça tekbir getiren yüzlerce kişiyi tutuklattığı, ezanın da bu cenaze töreninde topluca Arapça aslıya seslendirildiğini bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

Mareşal Çakmak'ın cenaze töreni önemli bir protestoya sahne oldu, 18 yıldır Türkçe okunan ezan ve tekbir de Arapça olarak toplu halde bu cenazede seslendirildi.

Yüz binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde toplu halde getirilen tekbir sesleri caddelerde yankılandı. Törene Cumhurbaşkanı İnönü ve CHP'li hükümeti temsilen kimse katılmazken, tekbir getiren gençler gözaltına alındılar ve daha sonra tutuklandılar.

Ülkemize yapmış olduğu üstün hizmetlere karşılık siyaseti ve ayak oyunlarını bilmeyen abide insan Mareşal Fevzi Çakmak'a devrin Milli Şefi İnönü çok zulmetmiştir.

Milli Savunma Üniversitesi adının mümkünse, Mareşal Fevzi Çakmak Milli Savunma Üniversitesi olarak değiştirilmesini Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir ve tensiplerine saygılarımla sunuyorum.

Babası Medine’de, bir kardeşi Balkan Harbi diğer kardeşi ise Çanakkale’de şehit düşen Türk İstiklal Harbi’nin komutanlarından, son mareşali rahmetle yad edelim."

Emekli Diplomat Vahit Özdemir

Editör: TE Bilişim