1917’de İngilizler’in  na-şerif Hüseyin’in desteği ile Kudüs’ü işgal ettiğini hatırlatan Doğan, Kudüs’te Yahudi yerleşiminin yine  Osmanlıya isyan eden Hüseyin’in tasvibi ile olduğunu kaydetti.   

İhanet yarışını devralan Suudların,  bugün Mekke ve Medine’de vahşi batının sembollerinin putlaştırdığını ifade eden Karar yazarı, platonik “Kudüs edebiyatı” ile varılacak yer olmadığını vurguladı.

Mehmed Doğan, yapılması gerekeni şöyle açıkladı:

“ABD Suudi Arabistan ve Mısır ile Kudüs’ün satışı üzerinde anlaşmıştır. Kudüs İsrail’e bırakılmakla kalmayacak, Filistin halkı bu topraklardan tamamen silinecektir. Mazlum Filistin halkı yardımlar kesilerek, sınırlar kapatılarak, aç bırakılarak, silah kullanılarak göçe zorlanacak ve Siyonizm Filistin’de kökleştirilecektir. Oyunun son perdesi oynanıyor, bunu Qing of Suudi biliyor, Sisi Fettah biliyor.

Bu yüzden tepkilerimizi doğru yönlendirmeliyiz.

İlk ve sonuç alıcı tepki işbirlikçi hainlere gösterilmelidir. İslâm dünyası uyduruk İsrail protestoları ile vakit geçirmek yerine doğrudan Kudüs’ü, Filistin’i hasis emelleri için satan Suudlara, Mısır diktatörüne yönelik tavır geliştirmelidir.

Müslümanlar umre ziyaretlerini iptal etmeli, haccı ertelemeyi tartışmalıdır.

Hac ertelenebilir mi?

Siyasetsiz din olmaz! Her türlü mezellete katlanarak ibadet yapılamaz, yapılsa da yapana hayır getirmez.

Kudüs’teki zulme rıza gösterdinse, bu zulmün ortağını görmezden geldinse haccın hac olur mu?

Yunus söylüyor:

Bin kez hacca vardunısa bin kez gazâ kıldunısa

Bir kez gönül sıdunısa (yıkdınise) gerekse yüz yıl yol dokı”

Editör: TE Bilişim