Can korkusu yaşadığını da itiraf eden Metiner, FETÖ’yle mücadelenin yeterince yapılmadığını, fetömetrenin ordu dışındaki kurumlarda da uygulanması gerektiğini ifade etti.

Metiner’in yazısı şöyle:

“Her gün bir haber.

Şu kadar FETÖ’cü gözaltına alındı diye.

Dün de bir haber okudum.

“Muvazzaf 110 subay/asker gözaltına alındı.”

Soruşturmayı büyük bir kararlılıkla sürdüren Ankara Cumhuriyet Başsavcımızı ve diğer savcılarımızı yürekten kutluyorum.

Orduda FETÖ’cüler henüz bitmedi demek.

Cihat Yaycı Paşa’nın FETÖMETRE’sine laf edenler bu yeni tutuklamalardan ders çıkarsınlar.

Demek ki kripto unsurlar hâlâ fazla ve hâlâ işbaşında.

Vahim olan da bu.

Elinde silah olan unsurların hâlâ işbaşında olmaları durumun vahametini ortaya koyuyor.

Kime güveneceğiz peki?

Can güvenliğiniz için var olan birimlerde canınıza kastetmeye ve kanınızı dökmeye ant içmiş eli silahlı resmî üniformalılar var!

Vay halimize!

Hele bizim gibi korunan biriyseniz veya o örgütün baş düşmanı biriyseniz yandığınızın resmidir!

O yüzden çoğu kez gittiğim yerleri bildirip bildirmeme konusunda tereddütler yaşıyorum.

Hâlâ üniformalı teröristlerin tehdidi söz konusu çünkü.

Bu tehdit, öteki terör örgütlerine istihbarat ve sair lojistik desteği de içeriyor elbette.

Bu kripto unsurlar nasıl mı açığa çıkıyor?

Yakalanan mahrem imamlar sayesinde.

İtirafçılar sayesinde.

FETÖMETRE önemli bir rol üslendi bu süreçte.

O yüzden Cihat Paşa FETÖ’cü hainlerin boy hedefi.

Her türlü itibar suikastına maruz kıldıkları biri.

Benim merak ettiğim husus şu:

Orduda hâlâ FETÖ’cüler var da başka kurumlarda yok mu?

Kripto unsurların tespiti için niye FETÖMETRE diğer kurumlarda da uygulanmaz?

Veya uygulanıyor da biz mi bilmiyoruz?

Uygulansaydı diğer kurumlardan da haberimiz olurdu her halde.

Epey bir zamandır diğer kurumlardan ses seda yok çünkü.

Bu oraların temizlendiği anlamına geliyorsa ne güzel!

Ama hayır başka durumlar söz konusu ise hiç de hayra alamet değil!

Lafı uzatmayacağım.

FETÖ’cüler kripto unsurlarıyla hâlâ faaliyet halindeler.

Yeni dönemde kılık değiştirerek veya başkaca kılıklara girerek varlıklarını sürdüreceklerse buna dair tedbirlerimiz alınmış mı?

İçimize tekrar girmeyi düşünmeyeceklerini sanıyorsak peşinen kaybettik demektir.

Bir bütün olarak siyasal partiler ama en başta da AK Partimiz FETÖ’nün kripto unsurlarıyla mücadele konusunda çok daha dikkatli olmalıdırlar.

Bu mücadele rehavete bırakılacak bir konu değildir.

Tehlike hâlâ kapımızda.

İçimizde.

Her yanımızda.

ABD tehdidi devam ettiği sürece bu tehlike de devam edecek demektir.

En önemlisi şu:

Bilindik FETÖ’cüler bitirilse bile FETÖ’cü zihniyet bitirilmediği veya FETÖ’cü yöntemlerle güç devşirip paralel devlet olmayı amaçlayanlar var olduğu sürece onları da kullanacak devletler/güç odakları her daim var olacaklardır.

Bu da tehlike sarmalının her on yılda bir artarak devam edeceği anlamına gelir.

Tıpkı geçmişteki darbeci gelenek gibi…

O yüzden önerim FETÖ’cü zihniyetle mücadeleyi en başa koymaktır.

Aksi takdirde biri gider öbürü gelir.”

Editör: TE Bilişim