Altaylı’nın bu benzetmeyi yapmasının sebebi, Türkiye’de tarımın bitmiş olması. Dolayısıyla denize kıyısı olmayan Moğolistan’da denizcilik bakanlığı ne ise Türkiye’de tarım bakanlığı da aynı.

Altaylı, 79 liralık eti kendi sorunu olarak görmeyen Tarım Bakanının, bu ülkenin Tarım Bakanı olamayacağını da kaydetti.

Altaylı’nın Fakıbaba hakkındaki yazısı şöyle:

“Bu tam da sizin sorununuz sayın bakan!

TARIM Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, beğendiğim bir siyasetçidir. Şanlıurfa Belediye Başkanlığı döneminde AK Partili milletvekillerine boyun eğmediği için partisinden dışlanmış, parti başkasını aday gösterince bağımsız olarak seçime katılmış ve kazanmıştı.

O günlerde bende kazandığı sempati hâlâ sürer.

Sonra AK Parti’ye geri döndü.

Ardından milletvekili ve bakan oldu.

Türkiye’de tarım diye bir şey olmadığı, Özal dönemindeki hatalı politikalarla bitirildiği ve o günden bu yana da kimse gerekeni yapmadığı için bakanlığıyla ilgili kesin bir şey söyleyemeyeceğim.

Moğolistan Denizcilik Bakanı’nı eleştirmek nasıl ki mümkün değilse tarımı bitmiş bir ülkenin Tarım Bakanı hakkında yorum yapacak kabiliyette değilim.

Ancak Sevgili Fakıbaba’nın, “Ben eti 29 liraya alıyorum. 70 liraya et alıyorsanız benim sorunum değil” demesine takılmış durumdayım.

Ben uzunca bir zamandır 29 liraya et falan görmedim.

Ne idüğü belirsiz ithal etleri yemek zaten istemiyorum ve eti 70 liraya değil ama geçen hafta 58 TL’ye aldım.

Konum da bu değil.

Sayın Fakıbaba bilsin ki, eğer bu ülkede et 70 liraysa bu onun sorunudur.

Çünkü etin 70 lira olduğu bir ülkede hayvancılık bu yüksek fiyatlara rağmen gelişmiyorsa...

Et üreticisi bu fiyatlara rağmen zarar ediyorsa...

Besicilik, yüksek et fiyatlarına rağmen kârlı bir işkolu olmaktan uzaklaşmışsa...

Bu Tarım Bakanı’nın sorunudur.

Bunu kendi sorunu olarak görmeyen Tarım Bakanı, bu ülkenin Tarım Bakanı değildir.”

Editör: TE Bilişim