Ozan Arif destanından önce şöyle dedi;

Kemoterapinin etkisi altında, yüreğimin yangınıyla 
“30 Ağustos” gecesi yazdığım bir destanı sizlere sunarken, bir kaç cümlelik sunuş yazmak geçti aklımdan…
Ama vaz geçtim.

Vaz geçmemin sebebi bir kaç zaman önce televizyonda 
dönüp duran bir reklam vardı, 
hani o şelalenin önünde durup kendine has edasıyla bir adam diyordu ya;

“ Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok…
Konuşmuyorum anlatmaya hiç gerek yok…” diye devam ediyordu…
Bilmiyorum hatırladınız mı?

Şimdi o hesap benim de konuşmama hiç gerek yok…
Çünkü her şey meydanda!..
Çünkü sizler de görüyorsunuz!..

Hala görmeyenler varsa o zaman aşağıya eklediğim 
“ Bunlar Çapsız” adlı şu destanımı okusunlar…
Kim bilir belki o zaman görürler!
…………..

BUNLAR ÇAPSIZ!..

Ülküdaşım inat etmeyin inat,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin,
İnattan dönmek de büyük bir sanat,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Yaptıkları yanlışların ardı yok,
İçlerinde yiğidi yok merdi yok,
Hiç birinde ülkücülük derdi yok,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Ülkü derdi olan, sürütür mü hiç?
Gidip o sarayda kırıtır mı hiç?
Beşlik simit gibi sırıtır mı hiç?
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

O manzara beni rahatsız etti,
Bir ümit diyordum, o uçup gitti,
Bunların alayı gözümde bitti,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Siyasetin tek bir dürüst çarkı yok,
Nasıl olsun Allah’tan hiç korku yok,
Hiç birinin birbirinden farkı yok,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Biri birlik dedi, birliği tuttu,
Topladı götürdü sarayda sattı,
Ama kendisini meclise attı,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Birisine bakın hanım efendi,
Üstelik kendine “iyi”de dendi,
O da gitti o sarayda denendi!
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Diğerini boş ver, o çoktan soldu,
Eskiden bey idi, havası boldu,
Şimdi bak saraya soytarı oldu,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Ne yapalım peki diyorsan bana,
Şunu derim şunu o zaman sana,
Davandan yana ol davandan yana,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Gel önce davanın adamı ol ki,
Tekrar bir araya geliriz belki…
Kurtlar bir olursa, defolur tilki, 
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Söz diyenin bende sözü duruyor,
Başbuğ ocağının közü duruyor,
Başbuğ’um gittiyse izi duruyor, 
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Başbuğ’un izinde verip elele,
Yürünsün Balgat’a yürünsün hele…
Zelzele olur be inan zelzele… 
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

O Balgatta herkes şuna inansın,
İki hafta on bin yürek toplansın,
Kaçmazlarsa Allah canımı alsın,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Çünkü neden? Tanıyorum bunları,
Çabuk çalar kahpelerin çanları,
Saray bile kurtaramaz onları!
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Ne zaman ki Arif sözü tutarız,
Biz bunların anasını satarız…
Pislikleri yuvamızdan atarız,
Bunlar çapsız, siz bunlardan vaz geçin…

Ozan Arif
30 Ağustos 2018
Samsun

Editör: TE Bilişim