Başlıklar şu şekilde;
Küresel salgın ve iki kutuplu dünyanın doğumu
Tek kutuplu dünya sisteminden iki kutuplu dünya sistemine geçiş
ABD’nin küreselleşmeden çekilmesi ve deglobalization
Avrupa Atlantik dünyasindan asya-pasifik dünyasına geçiş
Neoliberalizmin çöküşü ve milliyetçiliğin yükselişi
Avrupa Birliği’nin belirsiz geleceği
Yükselen otoriterleşme dalgası
Ulus devletlerin yükselişi
Keynesyenizmin ve sosyal devletin yükselişi
Teknolojik sıçramanın günlük yaşama yoğun etkisi
Değişen mülteci siyaseti ve hukuku
Çevre bilinci ve tasarrufun artması
Yeni kutup Çin: sari ejderhanın yükselişi
İki kutuplu sistemde ABD Çin jeopolitik rekabeti ve nasıl bir küreselleşme (mi?)
2016’daki referandumda Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması istikametinde karar çıkması ve Trump’ın ABD başkanlığına seçilmesi; küreselleşmenin iki ana ideolojik eksenini hayata geçiren Thatcher ile Reagan’ın ve sonrasının politikalarına İngiliz ve Amerikan halklarının verdiği tepki olarak okunabilir.
Bir anlamda neoliberalizmküreselleşme ikilisi ortaya çıktığı ülkelerde ideolojik-politik anlamda çökmüştür. Bu iki gelişmeyi neoliberalizme dayanan uluslararası sistemin “popülistler tarafından tacizi” olarak okuyanlar da vardır.
Bütün bu süreçler, iki kutuplu dünya düzeninin çökmesinden sonra oluşan tek kutuplu dünya düzeninden, tekrar iki kutuplu bir dünya sistemine dönüşle paralel olarak gelişmekteydi. SSCB’nin çökmesi ve parçalanmasından sonra tek kutup haline gelen ABD’ye karşı, küreselleşmeye tek parti yönetimindeki devlet kapitalizmi ile cevap veren Çin, büyük bir hızla ikinci bir kutup olarak küresel sistemde yükselmekteydi. Korona salgını ile birlikte Çin’in küresel sistem içindeki ikinci kutup olduğu hususu tescil olmuştur.