Toplantıda Rusya Merkez Mankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın yaptığı konuşmanın, Putin gibi otoriter bir liderin bürokratı olmasına ragmen epey iddialı sözler olduğunu ifade eden Oğur, bu durumu şöyle yorumladı:

“Ama siyasette otoriter olan, muhalefete, medyaya tahammülsüz olan Putin, ekonomide kendi atadığı ehil bürokratlara teslim olmuş durumda.”

Elvira Nabiullina’nın yalnız olmadığını, beraber çalıştığı ekibinin dünyanın en iyi okullarında eğitim görmüş ehliyetli bürokratlar olduğunu; hatta pek çoğununu dünya görüşünün Putin’e aykırı olduğunu ifade eden Oğur, şöyle devam etti:

“Putin ve Rusya’nın, Batı’nın nefret listesinde birinci sırada olduğuna şüphe yok. ABD ve Avrupa’da seçimlere karışmakla suçlanıyor, Kırım’ı ve Ukrayna’yı işgal ettiği, Suriye’deki politikaları için tehlikeli bulunuyor, Rusya ve Rus şirketleri hakkında sayısız yaptırım kararı var, en son İngiltere’deki zehirlenme olayı yüzünden Batılı ülkelerdeki Rus elçiler evlerine yollandı.

Yani eğer bir üst akıl varsa, para piyasalarıyla oynayarak parasını çökertme isteyeceği ilk ekonomi Rus ekonomisi olmalı.”

Karar yazarı, Rus ekonomisi ve Rublenin tarihinin en iyi dönemini yaşadığını da ekledi.

Euromoney dergisinin, 2015 yılında Elvira Nabiullina’yı “en başarılı Merkez Bankası başkanı” seçmesinin arkasında bir başarı hikâyesi olduğunu vurgulayan Oğur, 2013 yılında da The Banker dergisinin Erdem Başçı’yı “yılın en başarılı Merkez Bankası başkanı” seçtiğini hatırlatarak can alıcı bir soru sordu:

“Bir yıl sonra onu bugünkünün 800 puan altında olan faiz oranları yüzünden görevden alan, ıskarta bir göreve gönderen bir ülkenin ekonomideki sorunları için dış güçlere ihtiyacı var mı?

Yine aynı yıl ekonomik başarının mimarı olan Ali Babacan’ı anlamsız bir sebeple siyaseten tasfiye eden, dünyanın adını bildiği Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı’yı ıskarta bir göreve gönderen de herhalde üst akıl değildi.

Türkiye’nin Putin’den öğrenecekleri var.”

Editör: TE Bilişim