Öte yandan Yıldız, Başkan Yavaş’ın İstanbul seçiminin ardından Mansur Yavaş'ın, yargının belediyeye müdahale ettiğine ilişkin önemli açıklamalar yapacağını belirtti.

Müyesser Yıldız’ın “Mansur Yavaş'la ilgili davada sürpriz gelişme” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

DAVA AÇILMASINA KARAR VERİLMEDEN 17 GÜN ÖNCE NE OLDU?

"Bilindiği gibi, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in, “Saygın işadamı” olarak nitelendirdiği Necmettin Kesgin isimli bir şahsın, avukatlık yaptığı dönemde 600 bin liralık bir senetle ilgili mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığı iddiasıyla Yavaş hakkında Kasım 2017'de yaptığı şikayet üzerine tam 15 ay sonra ve de 31 Mart seçimlerine 1 ay kala, “Görevi kötüye kullanma, kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçlarından soruşturma açılıp, iddianame düzenlendi.

Bu süreçte Erdoğan, Mansur Yavaş hakkında da şunları söyledi:

“Ankara ve Türkiye'de pandoranın kutusu açılmıştır. Millet ne olduğunu gördü. Kirli işbirliklerinizi, kanlı pazarlıklarınızı artık saklayamazsınız. Siz gizlemeye çalışsanız da hakikatler ortaya çıkacak. Artık benim milletim, Ankara büyükşehir adayının nasıl bir karşılıksız bir senet veya sahte senet cambazı olduğunu öğrendi mi? Ayrıca vergi kaçakçısı bu. Buralardan ayakta durmaya çalışmış. Şimdi böyle bir adam Ankara'ya belediye başkan adayı oluyor. Bu skandal kapatılamayacak kadar büyüktür.”

“Mansur Yavaş'ın sahte senet yazma gibi kesinleşmiş durumu var. Yavaş ayrıca vergi kaçakçısı Maliye Bakanlığı'nda kayıtları var.”

“Bu belgelerin ortaya çıkması, yargının Sayın Yavaş'la ilgili vermiş olduğu karar kenara konulacak bir şey değil. Bu seçime böyle girebilse dahi seçimden sonra bunlar milletin önüne gelecek, milletin önüne geldiği zaman burada çok ciddi bir bedeli kendisi ödeyeceği gibi, Ankaralı hemşehrilerimize de ödetme durumuna düşürür.”

Mansur Yavaş 31 Mart'ta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bundan 2.5 ay sonra, geçtiğimiz 17 Haziran'da da Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Necmettin Kesgin'in iddiaları üzerine açılan davada “Son soruşturma açılmasına” karar verdi.

Bu karardan 17 gün önce, 31 Mayıs'ta manidar bir gelişme daha oldu. Bunu aktarmadan önce Necmettin Kesgin'le ilgili diğer davaları özetlememiz gerekiyor.

Hakkında, Ankara 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sahte senet düzenlemekten açılmış bir dava vardı. Toplam 6 yıl 6 ay 6 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dosya İstinafta.

malûm suç duyurusu dışında Mansur Yavaş'a borçlu olmadığı iddiasıyla Ankara 6'ıncı Ticaret Mahkemesi'ne “Menfi tespit”, Yavaş da eş zamanlı bir başka Ticaret Mahkemesi'ne “Hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak” davası açtı. İki dava 6'ıncı Ticaret Mahkemesi'nde birleştirildi. Nisan ayında görülen bu davada Kesgin'in avukatı, Mahkeme Başkanı hakkında “Redd-i hakim” talebinde bulundu, ancak talep reddedildi.

Kesgin hakkında 2017 yılında açılan bir üçüncü dava daha var; Çocuk pornosu bulundurmak suçlamasıyla açılan ve 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4'üncü celsesi geçtiğimiz Mart ayında yapıldı. Mansur Yavaş'la ilgili gelişmeler sebebiyle Kesgin'in bu duruşmaya katılıp katılmayacağı merakla bekleniyordu, ama katılmadı.

31 Mayıs'taki manidar olaya gelirsek;

Hakimler Savcılar Kurulu'nun o gün yayınladığı Adli Yargı Kararnamesi ile Kesgin'le ilgili “Çocuk pornosu” davasına bakan 22. Asliye Ceza Hakimi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine verildi.

Yavaş ve Kesgin'in karşılıklı açtığı davaya bakan ve son duruşmada Kesgin'in avukatının “Redd-i hakim” talebinde bulunduğu 6'ıncı Ticaret Mahkemesi Başkanı da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığına atandı.

Özellikle 22. Asliye Ceza Hakiminin atamasının kendi talebi olmaksızın yapıldığı, bu yüzden HSK'ya yeniden inceleme için başvurduğu öğrenildi.

Öte yandan İstanbul seçiminin ardından Mansur Yavaş'ın, yargının belediyeye nasıl müdahale ettiğine ilişkin çok önemli açıklamalar yapacağı öne sürülüyor."

Editör: TE Bilişim