Edirne Cumhuriyet Savcılığının dava dosyasında şu ifadeler kullanıldı" Edime F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunan şüpheli Alaettin ÇAKICI'nın Cumhurbaşkanlığına hitaben yazmış olduğu 02/02/2016 tarihli dilekçesinde: "Size gücü verirken nelis e egonuz tavan yapmamasına engel olmadınız. ...Devlet eşkıya ile pazarlık yapmaz; yaptınız. Türk Silahlı Kuvvetleri’ııin onur ve şereti ile oynadınız....Sizi batılı misyoner ve sivil toplumun küresel patronlarının bir işbirlikçisi ve piyonu iktidara taşıdığı gibi bir müddet küresel vahşi emperyalist devletlerle birlikte hareket ederek ülkemizde eski Osmanlı Coğrafyasında isteklerini yerine getirdiğinizde sizi dünya lideri gibi lanse edip nefsinizi hortlattılar....Kendinizi, bir sultan ve halife görerek İslâmî sulandırmanızın, medeniyetler ittifakı eş başkanı yaptılar... Nefsinden kaynaklı batıylen ters düşmen Putin gibi bir diktatör ile yıllarca dostluk yaptın ülkemizde bir ismi tam konulmamış bir iç savaş yaşıyoruz Nato’yu karşına alıp Şaııgay anlaşmasına bir dilenci gibi faşist diktatör Putin'e yanaştın.... Son havasası ihlalinde verdiğin demeçten utanmadın rm?...İktidar için dini duyguları kullanıp adalet kavramını kendine korku imparatorluğu ile diğer kurumlan zaafa uğratıp hala ülke ve coğrafyamız yanarken başkanlık sistemi oluşacak diye tutturmanız inan Sevr'den daha kötü şartlar ülkemizi bekliyor.Kendi egonuzu yenin, terörü minimum düzeye indirin....Beni her yerde öldürtmek istedin, hep kullandığın piyonların çirkin oyunlarını başına geçirdim....

Sizden şefaat dileyen namusunu kaybetmiştir....Benden ne kadar; Sen mi, senin yasa dışı yönlendirdiklerin mi korkuyor, bal beni öldürmek isteyip vazgeçen şeref ve onurunu kaybetmiştir.

PKK ile emir ve direktiflerinizle görüşen müsteşarınız DHKPC ile bu ceza evinde kumpas kurdular. Hüsrana uğradılar. Size bir sözüm var. Kahramanlık, güç ve egonun patlamasıylan değildir... şeklinde; 03/02/2016 tarihli dilekçesinde de "Sayın Sultan Hazretleri... Sorumsuz Sultan" şeklinde sözler sarfettiği, şüphelinin sarf ettiği bu sözlerinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a yönelik hakaret eylemi kapsamında bulunduğu.TCK. madde 299/3 gereği atılı suçun kovuşturmasının Adalet Bakanının iznine tabi olduğunun anlaşılması karşısında 12/02/2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden izin talebinde bulunulduğu. Bakanlık Makamının 04/04/2016 tarihli "olur'"u ile kovuşturma izninin verildiği.

Böylece şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği tüm evrak kapsamından anlaşıldığından: anlaşılmakla;

Şüphelinin yargılamasının yapılarak eylemine uyan yukarıda gösterilen sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur."

Bu duruma Çakıcının cevabı sert oldu.

Çakıcı" Sayın mahkeme başkanı, bu iddianamedeki sözler bana aittir.

 Mahkemede iddianame ile ilgili tüm soruları cevaplandıracağımı bilmenizi arz ederim.

O gün duruşmada savunmamı yüz yüze vermek istiyorum.

Erkek adam sözünde durur.

15 Temmuz'da söz verip de 5 Eylül'de dolaylı olarak Adalet Bakanlığından yetki isteyen, makamına hiçbir lafım olmayan, sivil kimliği ile benim için bir cüce olan Recep Tayyip Erdoğan, sivil kimliğiyle geçmişte ve bugün bile benim için hiçbir özelliği olmayan bir adamdır.

Ama nedense son 5-6 aydır Türkiye'de savcı ve hakimler Erdoğan'a hizmet etmek için adalet kavramını paramparça ediyorlar.

 Adalet parçalandığı zaman Devlet yıkılır.

 Devletimiz ve milletimiz beka derdindeyken Ruslar ve Amerikalı sahte dostlarımız teröristlerle birlikte 900 metre sınırımızın dibini işgal etmişlerdir.

Önce vatan, sonra parti. Kendisine bunu söylemeyi şeref addederim. Saygılarımla arz ederim." dedi.

Editör: TE Bilişim