Bugüne kadar seçim sürecinin 'ana belirleyeni' olan AK Parti'nin eski tarz seçim kampanyalarını bırakarak sosyal medyaya ağırlık açıklaması da yeni bir akımı beraberinde getirdi. Peki, seçimleri kazanmak isteyen adaylar dijital ortamda nasıl bir süreç izlemeli, nelerden kaçınmalı? Sosyal medya ve toplumsal algı üzerine kitaplarıyla tanınan Doç. Dr. Levent Eraslan merak edilenleri yanıtladı.

Türkiye, 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlere hazırlanırken, partiler de seçmenin karşısına çıkaracakları adayların isimlerini aralıklarla kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu seçim döneminde gürültü ve görüntü kirliliği oluşturan propaganda yöntemlerini terk ediyoruz" açıklamasıyla aralanan yeni dönemin kapısı, adayların sosyal medya çalışmalarına vereceği ağırlık ve karşılığındaki kazanımlarıyla seçim çalışmalarının geleceğinin nasıl olacağına da yanıt verecek.

Sosyal İletişim Uzmanı Doç.Dr. Levent Eraslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamasının Emine Erdoğan'ın 'Sıfır Atık' projesiyle de ilişkili olduğunu belirterek, seçim kampanyası dönemindeki muhtemel propaganda yöntemlerini değerlendirdi.

"Afiş ve bayrak yok. Dijital seçim devrimi başlıyor!"

31 Mart'taki yerel seçimlere giden süreçte bayrak ve afiş asılmayacağına, belirli saatlerde sesli propaganda yapılacağına dikkati çeken Eraslan, "Böylece Türk politik yaşamında artık dijital bir dönem başlıyor diyebiliriz. Özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerde sık kullanılan bu uygulama önemli başarılar da sağlamıştır. ABD'li siyasetçiler Obama, Hillary Clinton ve en son Trump dijital politik propagandayı, şaibeli de olsa, etkin kullanan kişilerden" dedi.

"Trump 70 milyon dolar harcadı"

Trump'ın seçim kampanyasını Facebook üzerinden yürüttüğünü anlatan Eraslan, "Metin yazarları, yazılımcılar, web geliştiricileri ile veri analizcilerinden oluşan 100 personelle süreci başlattılar. Kampanya, Facebook reklamlarında 2 milyon dolarlık yatırımla başladı ve Trump’ın dijital ekibi 100 binden fazla farklı içerik oluşturdu. Bu süreç toplam maliyeti 70 milyon Dolar'a mal oldu"ifadesini kullandı.

Sosyal Medya ve Gençlik, Sosyal Medya Toplum ve Araştırma, Sosyal Medyayı Anlamak ve Sosyal Medya ve Algı Yönetimi gibi eserlerin sahibi Sosyal İletişim Uzmanı Doç.Dr. Levent Eraslan.

Dijital Politik Propaganda Araçları

Geçen yılın başında Facebook'un algoritmasını değiştirdiğini hatırlatan Eraslan, şöyle devam etti:

"Bir sosyal medya platformu olarak Facebook, tarafların seçmenler ile bağlantı kurmalarına, paylaşma, yorumlar ve tepkilerle mevcut ağlara dayanmalarına izin veriyor.

Böylelikle, bir seçmene yönelik bir ilan beğeniliyor, paylaşılabiliyor, seçmenlerin görüşleri ve bağlantıları için arkadaşlara ve tanıdıkları gönderim yapılabiliyor."

"Sadece Facebook üzerinden olmaz"

Elbette sadece Facebook yok politik iletişimde. Son dönemde Instagram da oldukça etkin kullanılıyor. Resim ve video paylaşımı, hikayeler ve hashtagler ile politik gündem oluşturulabiliyor.

Türk siyasetçiler, Instagram’a çok mesafeli. Oysa 18-24 yaş arası dijital göçmenler artık bu mecrada.

Türk siyasetinde sık kullanılan sosyal medya aracı Twitter, kısa, etkin ve hızlı mesaj verme olanakları nedeniyle tercih ediliyor.

"Takipçilerin önemi artacak"

Canlı yayın olanakları, DM grupları ile çalışma ekipleri oluşturulabiliyor. Trend topicler ile gündem oluşturma ve siyasal propaganda olanakları da mevcuttur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi kişisel Twitter hesabında 13 milyon 300 bin, Devlet Bahçeli’nin 4 milyon 800 bin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6 milyon 200 bin, Meral Akşener’in ise 2 milyon 600 bin takipçisi var. Yeni dönemde bu takipçilerin önemi artacak.

Dijitalde nasıl bir yol izlenmeli?

Seçim döneminde dijitalin kazanan taraf için ana unsur olabileceğinin altını çizen Eraslan, izlenmesi gereken yolun ne olduğu konusunda şunları anlattı.

Dijital politik propagandaya yatırım temel şart.

Adaylar, profesyonel destek alınmalı. Hem içerik üretiminde hem teknik alt yapı için bu şart. Arayüzü etkileşime olanak vermeyen yetersiz kötü bir web sitesi, uzun ve anlamsız domainler, etkisiz mesajlar siyasetçileri zora sokabilir.

Çok kişi ile değil az ama etkin bir dijital propaganda ekibi gerekmekte. Bu yüzden içerik üretim, dijital malzeme yaratımı konularında uzman kişilerden destek alınmalı. Bu sadece teknik bilgi ile ilgili bir durum değil, adayın söylemlerini bu mecraya aktarmada önemli bir basamak.

Etkin, sade ve fakat sonuç alıcı bir web sitesi olmalı. Bu sitede video paylaşım, sorun yanıtlayalım bölümü, katkı ve projeler bölümü ve anında adaya ulaşım gibi linklerin bulunması gerekir.

WhatsApp gruplarına dikkat

Adaylar, kendi bölgelerinin internet ve sosyal medya analizlerini iyi yapmalı. Bölgesel, kent ve kır ayrımlarını iyi yapmalı.

WhatsApp grupları, etkin bir iletişim ve etkileşim alanıdır. Ancak kontrolü çok zor bir mecradır. Bir üyenin istenmeyen bir mesajı ya da görüntü paylaşışı tüm kampanyayı olumsuz etkileyebilir. Birçok mesajlaşma uygulaması var elbette ama bunların bazılarını terör örgütlerinin yoğun kullandığını unutmayın. Bu yüzden hiç bilmediğiniz uygulama üzerinden gönüllüleri bir araya getirmeyin.

1 milyon 650 bin genç ilk kez oy kullanmıştı

Instagram üzerinden özellikle gençlerle iletişim kurulabilir. Bu arada 24 Haziran seçimlerinde 1 milyon 650 bin genç, ilk defa oy kullandı ve bu mecrayı çok seviyorlar.

Kısa ve etkili videoların etkisi ortada. Bu yüzden 1 dakikalık videolar ile söyleminizi karşı tarafa iletebilirsiniz.

Mizah yapabilen öne geçer

Eraslan ayrıca, sosyal medyanın mizahı sevdiğinin altını çizerek, "Ölçülü bir şekilde hazırlanmış komik bir caps, GİF adı verilen hareketli resimleri ölçülü kullanan adaylar öne geçer" hatırlatmasında bulundu.

Editör: TE Bilişim