Yeniçağ'ın yayınladığı röportaj:

İYİ Parti’nin 1 Nisan kongresinden sonra Genel Başkan Meral Akşener’in en yakın çalışma arkadaşlarından biri oldu. Sukas’la siyaseti ve İYİ Parti’nin geleceğini konuştuk.

24 Haziran baskın seçimlerine hazırlanan siyasette sıcak gelişmeler devam ediyor. Birçok partide adaylık yarışı başlarken, bazı partilerde ise farklı bir heyecan var. Uzun mücadeleler sonrasında kurulan İYİ Parti de bunlardan biri…

İYİ Parti, kurulduğu günden bu yana önemli bir mesafe katetti. Meral Akşener liderliğinde 1 Nisan’da olağanüstü kurultaya giden partinin üst yönetiminde de önemli gelişmeler yaşandı.

Başkanlık Divanı’na yeni katılan isimlerden biri olan Berna Sukas, “ev hanımı-hukukçu” kimliğiyle öne çıkıyor. Siyasetin yükselen isimlerinden biri olarak gösterilen Sukas ile İYİ Parti’yi ve Türkiye’nin geleceğini konuştuk…

Yeniçağ: İYİ Parti ve yürüttüğünüz görevle ilgili sorulara geçmeden önce merak edilen bir hususu izninizle seslendirmek istiyorum. Sizinle ilgili tanıtımda Hukukçu-Ev Hanımı şeklinde bir ibare var. Sizin de sosyal medya hesaplarınızda Hukukçu-Anne şeklinde bir ifade görüyoruz. Bu bir merak konusu. Niçin mesleğinizi yapmadınız?

Berna SUKAS: Türkiye’nin, hukuk fakültesini bitirdiğim yıllardaki şartları çalışmama çok uygun değildi. İkinci bir husus ise kızım doğduktan sonra annelik birincil işim, görevim haline geldi. Anneliği layıkıyla yapabilmek adına mesleğimden, diplomamdan fedakârlık yapmam gerekiyordu. Açıkçası bu konuda tereddüt göstermedim. Tercihim mesleğim olmadı.

“KIZIM, TAHSİLİMİ YAPTIĞIM MESLEKTEN DAHA ÖNEMLİYDİ”

Yeniçağ: Annelik size göre çalışmaya engel mi? Kadının çalışma hayatında olmasına soğuk mu bakıyorsunuz?

Berna SUKAS: Hayır. Kesinlikle böyle bir kastım yok. Yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için o zaman daha açık ifade edeyim. Benim kızım özeldi. Dolayısıyla anneliğim de özel olmak zorundaydı. Bundan utandığım, çekindiğim için değil sadece yanlış anlaşılmasına fırsat vermemek için daha üstü kapalı geçmeyi tercih etmiştim ancak bir başka yanlış anlaşılmaya sebep olmamak adına daha açık konuşmam gerektiğini anlıyorum. Kızım down sendromlu olarak doğdu. İşte bu sebeple daha bebekken pek çok kalp ameliyatı geçirdi. Günlerimiz, haftalarımız, aylarımız hastanelerde geçti. Özel eğitimlere dâhil olduk. Dünyanın neresinde onun için bir imkân varsa seferber etmeye çalıştık. Netice itibariyle kızım benim için tahsilini yaptığım hukukçuluktan çok daha önemliydi ve önceliğim doğal olarak o oldu.

Yeniçağ: O zaman siyasete dönebiliriz. Nasıl gidiyor İYİ Parti?

Berna SUKAS: Bence İYİ Parti’yi Meral AKŞENER’den bağımsız olarak düşünemeyiz. O yüzden öncelikle Genel Başkanımızın hakkını teslim etmek gerekir. Hem Kocaeli hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş, iki dönem DYP, üç dönem MHP milletvekilliği yapmış, uzun süre Meclis Başkanvekilliği görevini yürütmüş, Türkiye’nin ilk kadın İçişleri Bakanı ünvanına sahip, 2015 yılında AKP tarafından kurulan seçim hükümetinden Başbakan Yardımcılığı teklifi alıp reddetmiş, anne, babaanne, hacı, abla, akademisyen, hayvan sever… Kısacası özel bir insan, özel bir siyasetçi. Türk milleti, kendisini büyük ölçüde 28 Şubat döneminde muktedirlere direnirken yakından tanıdı. Meclisi tatlı sert idare ederken sevdi. Kimi zaman ana şefkati, abla sevgisi, kimi zaman kadife eldiven içindeki demir yumruğuyla siyaset sahnesindeydi.

“TÜRKİYE’Yİ KARIŞ KARIŞ GEZİYORUZ”

İYİ Parti’ye gelince; bütün karartma çabalarına, baskılara, engellemelere, iftiralara, tehditlere, imkansızlıklara, kumpaslara rağmen hızla büyüyoruz. Henüz kurulalı 6 ay olmadan 80 ilde ve ilçelerinde teşkilatlandık. Hemen hemen bütün anketlerde Cumhurbaşkanlığı yarışında ikinci turda yarışacağı görülen isimlerden biri Meral Akşener. Teşkilatlarımız sürekli sahada, yoğun bir gayret içerisinde. Kurulduğumuzdan bu güne karış karış ülkeyi geziyoruz. Mardin’den Edirne’ye, Artvin’den Muğla’ya, Batman’dan Kırşehir’e Genel Başkanımız her hafta 2-3 il dolaşıyor. Kısacası ifade etmeye çalıştığım gibi çok büyük zorluklar çıkarıldı karşımıza ama iddia ediyorum Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Nihayetinde inşallah liderimizi Cumhurbaşkanlığına taşıyacağız. Zaten iktidar cephesinde görülen telaş ve İYİ Parti’yi engelleme çabası da bunun habercisi niteliğinde.

“TÜRK İNSANINI YARDIMA MUHTAÇ HALE GETİRDİLER”

Yeniçağ: İYİ Parti’nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorsunuz. Bu konuda İYİ Parti olarak nasıl bir hazırlığınız var?

Berna SUKAS: Türkiye’de 13 milyon kişi sosyal yardıma muhtaç hale getirildi. Sosyo-ekonomik hak ve özgürlükler gün geçtikçe kısıtlanıyor. Uzun zamandır devam eden olağanüstü hal ile birlikte sendikal haklar başta olmak üzere pek çok konuda çalışanlar hakkını arayamaz hale geldi. Sosyal adalet örselendi. Sermaye hızla el değiştirirken, yeni oluşan zengin sınıfla, sosyal yardıma muhtaç hale gelenlerin arasındaki uçurum arttı. Geçen yıl 409 kadını şiddete kurban verdik. Çocuk istismarı, çevre tahribatı gibi konular gündemimizden düşmüyor. Her yıl plansız, programsız değişen eğitim sistemi ile gençlerimiz bunalım yaşıyor. Gelecek kaygısı had safhaya çıktı. Sürekli gerilim ve huzursuzluk içinde yaşayan toplum gittikçe kutuplaşıyor.

İKTİDARA GELDİKLERİNDE LOJMAN SATTIRANLAR BUGÜN BİN ODALI SARAY YAPTIRIYOR

İktidara geldiğinde milletvekili lojmanlarını sattırarak işe başlayan iktidar, bugün bin odalı saray yaptıracak hale dönüşmüş durumda. İşte bu ortamda Meral Akşener’in bütün topluma yaptığı bayram sofrasına oturur gibi bir arada, huzurla, eşit şartlarda, sofraya eşit mesafede olma çağrısını sosyal politikalarımızın temeli olarak görüyoruz. Konuyla ilgili çok ciddi bir ekip çalışması yapıyoruz. Birbirinden önemli somut projelerimiz var. Bunların bir kısmı seçim beyannamemizde yer alacak. Emeklilikten teşviklere, meslek lisesi ve üniversite stajlarından, engellilerle ilgili düzenlemelere, taşeron işçilerinin durumundan, et ve süt olarak yapılacak sosyal yardımlarla aynı zamanda hayvancılığın desteklenmesine, sağlıktaki katkı paylarından günlük işçilerle işverenleri buluşturan e-devlet sistemlerine, kadınların her bir sorununu tek tek analiz edip doğumdan çalışma hayatına kadar her konuyla ilgili çözüm yolları sunulmasından Suriyelilerle ilgili yapılacaklara, çevreyle ilgili eğitimlerin pratiğe yansıtılıp çocukların ve gençlerin çevre konusunda faaliyet içerisinde olmasının sağlanmasından sosyal konut projelerine kadar kısacası her alanda yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Somut, gerçekleştirilebilir, denetlenebilir, revize edilip iyileştirilebilir projelerimiz var.

İnşallah 24 Haziran günü Cenab-ı Allah’ın takdiri, milletimizin teveccühü ile Meral Akşener Cumhurbaşkanı seçildiğinde etap etap hepsini hayata geçireceğiz. Milletimize yeni yükler getirmeden, sadece adaleti tesis ederek, sosyal yardımların hakça paylaşılmasını sağlayarak, yolsuzlukların önüne geçerek bunların hepsini gerçekleştirebileceğimizi ön görüyoruz.

Yeniçağ: Son olarak eklemek istediğiniz bir husus, bir mesajınız var mı?

Berna SUKAS: İYİ Parti yeni bir parti ama hepsi kendi alanında uzman, tecrübeli, gayretli, liyakatli, çalışkan kadrolardan kurulu. Liderimizle, kadrolarımızla, program ve projelerimizle Türkiye’yi layık olduğu şekilde yönetmeye hazırız. Ancak belki bunların hepsinden daha önemlisi, memleketimize özlenen huzuru getirebilecek parti İYİ Parti’dir. İnsanların birbirini ötekileştirmediği, rövanşlardan biri biterken diğerinin başlamadığı, artık iç barışını sağlamış, kavga kültürünün değil sevgi dilinin hâkim olduğu, ortadan ikiye ayrılmış değil birbiriyle kucaklaşmış bir Türkiye hayal ediyoruz. Bunun için artık Türkiye’ye bir anne eli değmeli. Azarlayan değil abla şefkatiyle sarıp sarmalayan bir lider hasreti inşallah 24 Haziran’da son bulacak. Tek arzumuz Türkiye İYİ olsun.

BERNA SUKAS KİMDİR?

1971 yılında Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde doğdum. Aslında siyasetle ilişkim küçük yaşlarda başladı. Babam doğup büyüdüğüm ilçede 18 yıl belediye başkanlığı yaptı. Dolayısıyla çocukluğumdan itibaren aktif siyasetin içindeydim. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanarak, 30 yıldır yaşadığım İstanbul’a geldim. Açıkçası biz ne kadar o dönemde verdiğimiz mücadeleyi siyasi olmaktan öte, bir ideoloji ve inanç mücadelesi olarak görsek de gençlik yıllarım da bu manada aktif geçti. Malum sebeplerle çeşitli badireler atlatarak Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Kısa bir süre sonra evlendim ve akabinde ilk çocuğumuz olan kızım dünyaya geldi. Ondan sonraki süreçte mesleğimi icra etme imkânı bulamadım. Eşim iki dönem İstanbul milletvekili adayı, bir dönem de Üsküdar Belediye Başkan adayı oldu. Yani hep siyaset içerisinde olmayı sürdürdük. Ben de daha ziyade çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve sosyal faaliyetlerle memleketime hizmet etme gayreti içerisinde oldum. Bu faaliyetlerimin bir kısmı Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in bilgisi dahilindeydi. Son yıllarda tekrar iş hayatına döndüm. Genel Başkanımızın davetiyle kurucu üye olarak İYİ Parti saflarında aktif, görünür mücadeleye başladım. Sizin de ifade ettiğiniz üzere 1 Nisan’da gerçekleşen muhteşem kongremizden sonra ise Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildim.

Editör: TE Bilişim