Şehit olan evladıyla birbirlerine verdikleri sözü tutmak için İstanbul’dan kalkıp, oğlunun Ankara’da bulunan kabrinin karşısındaki eve taşınan anne Sevgi Daşdemir, "İstanbul’dan kalktım. Selçuk için geldim. Çünkü, Selçuk’la bizim bir sözümüz vardı, hiç ayrılmayacaktık. Ayrılmadık, bu dünya’da komşuyuz, inşallah rabbim ebediyette de nasip etsin" diye konuştu.

Evinin, oğlunun kabrinin karşısında olmasının kendisine terapi gibi olduğunu söyleyen Daşdemir, "Burası bana terapi gibi oluyor. Çünkü camdan bakıyorum, sürekli gözümün önünde, sabah geliyorum, akşam geliyorum. Bunaldığım zaman geliyorum. Çiçeklerle uğraşıyorum, yıkıyorum, temizliyorum. Şurası bir bebek bakımı gibi, bir bebeği nasıl yıkarsın, temizlersin, yemeğini yedirirsin, çiçekleriyle bu şekilde kendimi avutuyorum" ifadelerini kullandı.

İstanbul’da, şehit Selçuk Paker’in doğduğu mahallede de bir hanesinin olduğunu aktaran anne Daşdemir, İstanbul’da ki evine gittiğinde 4 - 5 günden fazla kalamadığını oğlunun onu beklediğini anlattı.

"SÖZÜMÜ TUTUYORUM"

Günde üç defa kabri ziyaret ettiğini ve kabre gidemezse evin camından izlediğini vurgulayan Daşdemir, "Canım sıkıldıkça geliyorum. Hemen karşı bina, sürekli buradayım. Gelemesem de oradan bakıyorum. Selçuk şehit olduğundan beri, hiç doğru düzgün uykum yok. Yarım saat, 40 dakika, 1 saat kalkıyorum bakıyorum. Sözümü tutuyorum. Rabbim ebediyette nasip etsin onu bize" şeklinde konuştu.

"O’NUN ŞEHİT OLUŞU, ONA MÜKAFAT, BANA İMTİHAN"

Oğlunun şehit oluşunu "Ona mükafat, bana imtihan" olarak anlatan Daşdemir, "İnşallah Rabbim’e layık bir şekilde ömrümüzü tamamlarız. Rabbim şehadetini kabul etsin. Biz Selçuk’a gelene kadar çok şehit verdik. Vermeye de devam ediyoruz, vereceğiz de eğer bu vatan ayakta duracaksa, elimizden geleni yapacağız. Sen gönderme evladını, ben göndermeyim, o göndermesin herkesin evladı kıymetli, ama ondan sonrada diyoruz ki vatanımız toprağımız. Göndermezsek ne olacağız ? Bir Suriye gibi olacağız, başka bir ülke gibi olacağız. İslami ülkelere baktığınızda bir tek Türkiye Cumhuriyeti bu şekilde ayakta, İslam’ın son ordusu, Rabbim güç, kuvvet versin inşallah askerimize, polisimize hep o şekilde dua ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Oğluyla her sabah birbirlerini namaza kaldırdıklarını söyleyen Daşdemir, "Geçtiğimiz berat kandilinde sahurumu yaptım, abdestimi aldım. Geldim camın önüne, ’hadi kuzum kalk namazımızı kılalım’ dedim. Ezan okunmaya başladı. ’Şehitliği bir çekeyim’ dedim. Çekmeye başladım. Tam Selçuk’un kabrine gelince, kabir taşına yansıdı. Bütün buradaki resimlerin hepsi yok oldu. Bir tek, Türk bayrakları ve Selçuk’un silüeti yansıdı. Elim ayağım titredi, koşsan kapılar kapalı. O an çekmeye devam ettim. ’Ablası ve kardeşi de görsün’ dedim. Ezan bitene kadar oradan gülerek bana baktı. Ezan bitti kabir taşı normale döndü. Çok şükür, Rabbim gösterdi. Mükafatlandırdı bizi" sözlerine yer verdi.

Şehit Uzman Çavuş Selçuk Paker, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gerçekleştirilen operasyonlar sırasında, 30 Ocak 2016 tarihinde bölücü terör örgütüne üye teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Ancak şehit Selçuk Paker yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu.

Kaynak: iha