Bu açıklamaya eski devlet bakanı Gürcan Dağdaş "Yavuz Bingöl’ün sözünün üzerine kalem oynatmak benim için züldür, lakin bu “kıymetli” şahsiyetin üzerinden memleketin geldiği noktayı kritik etmek istiyorum!!!" dedi.

Dağdaş'ın kalame aldığı yazı şu şekilde;

Yavuz Bingöl:”Türkiye’deki özgürlük hiç bir yerde yok, başka bir ülkede yere tükürmek yasaktır, bizde ise serbest!”

Lafın neresinden tutarsak tutalım, elimizde kalıyor...

Yavuz Bingöl’ün sözünün üzerine kalem oynatmak benim için züldür, lakin bu “kıymetli” şahsiyetin üzerinden memleketin geldiği noktayı kritik etmek istiyorum!!!

Bir durum tespiti yapmam gerekli...

Dün Yavuz Bingöl ve benzerlerinin üzerinden; Arif Sağ ve Musa Eroğlu kolonlamaya çalışanların sosyal medyada hayıflandıklarını görüyorum! Cılık culuk hastalığına yakalanmış her faninin başına gelecek şey, HAYIFLANMAKTIR!!!

Zarf mazruf meselesi!!!

Solculuk,
Sağcılık,
İslamcılık,
Felan filan...

Sloganlar, lacivert sözcükler, üç beş kitap, bol polemik, içselleşmemiş taraftarlık, görüntü üzerinden ideoloji sunumu, mide dürtüleri!!!

Sonra; biz onu öyle bilmezdik, yazıklar olsun hayıflanmaları...

Hayıflanan arkadaşlara önerim şudur!

Arif Sağ ve Musa Eroğlu üstadlardan; özür dileyin. Dergaha yüz sürün ve tövbe edin...

Gelelim şu tükürük özgürlük mevzusuna;

Yasal açıdan tükürme; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 41. maddesinin 1. fıkrasına göre suçtur!

Adab-ı muaşeret dediğimiz toplum kurallarına göre ise, çok büyük ayıptır!

Tükürükte; 600 değişik mikrop barınır. 1 cm3 tükürükte; 250 milyon adet mikrop çevreye saçılır. Yere tükürme yoluyla verem, kronik bronşit, zatürree, grip gibi bazen ölüme bile yol açabilen bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşır! 

Neyse; tükürük mevzusunu bir derbi meselle kapatıp, şu özgürlük mevzusuna geliyim. 

Rüzgara tüküren, yüzüne tükürür...

Evet, Türkiye medeni ülkelerden, özgürlükler açısından çok ileridedir!

Zübükleşme özgürlüğü sonsuzdur,
Dalkavuklaşma özgürlüğü sonsuzdur,
Yalan, iftira, kumpas, dedikodu, pusu özgürlüğü sonsuzdur,
Çalma, çırpma, çeteleşme, kandırma, kandırılma özgürlüğü sonsuzdur,
Kuralsızlık, yasa tanımamazlık, kayırmacılık özgürlüğü sonsuzdur,
Sübyancılık, tacizcilik özgürlüğü sonsuzdur,
Kutsalları istismar etmek özgürlüğü sonsuzdur,

Sözün hulasası;

Yavuz Bingöl efendi ve benzerleri için; Türkiye Özgürlükler ülkesidir!!!

Gürcan Dağdaş kimdir?

Gürcan Dağdaş, 20 Mayıs 1960 tarihinde Kars'ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı.

Ankara Üniversitesi Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden mezun oldu. Kısa bir süre kamu kurumlarında çalıştı. 

24 Aralık 1995 yılında yapılan Türkiye genel seçimlerinde Refah Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.

Necmettin Erbakan'ın başbakan olduğu 54. Hükümet döneminde devlet bakanı olarak görev yaptı. 

Daha sonra Demokrat Türkiye Partisi'ne üye oldu. 2002 yılında da Kars ilinden bağımsız aday oldu.

Bunun yanında Toplumsal Çözülme, Kağıda Düşenler ile Düşünceye Davet isimli üç eser yayınlandı. 

Tercüman gazetesinde de köşe yazarlığı yapan Dağdaş, 10 Şubat 2005 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi'ne katılmıştır.

Fakat 30 Eylül 2014'de MHP'den ayrılmıştır. 

Öte yandan 22 Temmuz 2007'de yeniden Kars milletvekili seçilmiştir.

Editör: TE Bilişim