Nazlı Deniz Kuruoğlu genç bir balerindi. Türkiye’yi temsil ederek girdiği 1982 Avrupa Güzellik Kraliçesi yarışmasından kraliçe tacıyla döndü. Kuruoğlu, reklam, sinema, dizi film gibi projelerden uzak durdu. Mütevazı yaşamayı, sanatla, doğayla ilgilenmeyi tercih etti.

O günleri, ”Ülkemi temsil etmek için yarışmaya girdim, en güzel şekilde temsil ettiğimi de düşünüyorum. Ondan sonraki hayat, benimdi artık. ‘Topluma mal oldun’ demeleri beni çok üzüyordu. Özgürlüğüm kısıtlanmıştı. Avrupa güzelliğinin fırsatlarını hiç kullanmadım. Dansıma, sanatıma döndüm” diyerek yaptığı tercihten pişman olmadığını söyledi.

Başarılı bir balerindi…

DAYANIŞMA DERNEĞİ

Kuruoğlu, 20 yıl önce Kuşadası-Caferli köyüne yerleşti. Büyükşehir yasası çıkıp, köy mahalleye dönüşünceye kadar, neredeyse kimse onun Avrupa Güzellik Kraliçesi olduğunu bilmiyordu. 30 yılı aşkın aradan sonra ilk defa bu ünvanını kullandı.

Caferli’nin tarihsel, kültürel, doğal ve çevre yapısını korumak, ekolojik köy turizmini geliştirmek, sakinlerini kalkındırmak için ”Ben kraliçeyim” diyerek, kapanan kapıları açmaya çalıştı. 2014’te gönüllülük esasına dayanarak Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’ni kurdu.

Köylülerle el ele verdi.

Nazlı Deniz Kuruoğlu, ev duvarlarını, çöp bidonlarını boyama, sokakları temizlemeyle işe başladı. Kadınların aile ekonomisine katkı sağlaması için bir fırın ve ocak yaptırdı. Muhtar ve bir kaç kişi burayı yıktı.

Kuruoğlu, ”Bunun üzerine 100 yıllık kerpiç bir ev satın aldım. Burayı üç odalı butik otel yaptım. Yıkılan fırınla ocağı da köylü kadınların yararına hizmete açtım. İki kadın işletme açtı” diye konuştu.

1982'de kraliçe oldu.

KADIN VE DOĞA İÇİN MÜCADELEYE DEVAM

Nazlı Deniz Kuruoğlu dernek başkanlığında, çevre il ve ilçelerin Sivil Toplum Kuruluşları’nı davet edip Caferli’yi tanıttı. Sanatçılar ve sanatseverler Caferli dayanışma günü etkinliklerine katıldı. Uluslararası ressamlar mezarlık etrafındaki duvara resim yaptı. Ancak köy muhtarının şikayetleri üzerine resimler silindi.

Doğa ihlallerine, kadına, çocuğa şiddete karşı etkinliklerde de ön saflarda mücadele eden Kuruoğlu, ”Kadına şiddete karşı mücadele ve dayanışma günü panelleri düzenleyerek, elimizdeki tüm olanakları kullanarak kadınların bilinçlenmesine katkıda bulunduk. Kadın ve çevre mücadelesini her zaman sürdüreceğim” diye konuştu.

Caferli'yi cennete çevirdi.

KADINLARA ORTAK İŞ İMKANI SAĞLAMAK MUTLULUK VERİYOR

2018’de kurulan Kuşadası Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nde (KUŞAKK) kurucu ortak olan Kuruoğlu, ”Arkadaşlarımla, Kuşadası’nda tarihi yapılarda bulunan çatı kuşları simgesini taşıyan şallar, çantalar ve file çalışmalarına başladık.

Bu kooperatifte ev kadınlarına ortak iş imkanları sağladık. Bu işlerimizi çeşitli şehirlerde stantlar kurarak tanıtıyor, büyük ilgi görüyoruz. Çalışmalarımız genişleyerek devam ediyor” diyerek kadınlarla verdikleri mücadelenin kendisini mutlu ettiğini ifade etti.

Dernek başkanlığında Caferli'yi tanıttı…

NEFES ALDIĞIMIZ BİR DÜNYA

Pandemi sürecinde, güzelleştirdiği, cennete çevirdiği Caferli’de, normalleşme sürecini bekleyen Kuruoğlu, ”Korona günlerini Caferli’de çiftliğimde ailemle geçiriyorum. Bu süreci doğayla iç içe yaşayıp, ‘iyi ki böyle bir hayat seçmişim’ diyerek cennetin keyfini çıkarıyorum.

Doğayı korumak için protestolar düzenledi.

Tüm dünya ve ülkemizdeki çevre, iklim değişikliğinin etkilerini bu günlerde anlamış olmamız gerektiğini düşünüyorum. Gelecek nesillere nefes alınabilecek bir dünya bırakmak için çaba sarf etmekten başka çare yok” dedi ve doğaya nasıl davrandığımızı bir kez daha düşünmemiz gerektiğine dikkat çekti.

Editör: TE Bilişim