Kendisi sonraları siyaset sahnesinde yol aldı, 25’inci dönemde MHP’den Niğde milletvekili oldu. Şimdi ise MHP ile yolunu ayırıp Akşener hareketine katılan isimlerden biri oldu.

Görüşlerini FANATİK’te sık sık kendi köşesinden paylaşan Vedat Bayram ile bu kez yeni kurulacak partinin spor politikaları hakkında söyleştik.

Sayın Bayram öncelikle bu yoğun trafikte bize zaman ayırdığınız için teşekkürler. Umarız yeni kurulacak parti ülkemize hayırlı olur. İşin siyasi tarafına dokunmadan biz işimize bakalım. Spordan gelen bir insan olarak Akşener hareketi Türk sporunda ne fark yaratacak? Böyle bir çalışmanız var mı? Yoksa henüz bu konulara el atamadınız mı?

“Teşekkür ederim. Öncelikle şunu belirteyim; Sayın Akşener sadece bir parti kurmanın arifesinde bir siyasi kişilik değil, 2019’da ülkemizi yönetmeye hazırlanan bir lider. Hal böyle olunca iktidara her anlamı ile hazırlanıyoruz. Ekonomi, sağlık politikaları, milli eğitim, anayasal haklar, gelişmiş ve güvenilir adalet, terörden arındırılmış bir ülke, bilime yatırım yapan iş dünyası ve bunun gibi pek çok konu bizim için ne kadar hayati önemde ise spor da o kadar önemli.” Herkes işinin ehli olacak...

İddialı bir giriş yaptınız. Ülkede derhal el atılması gereken ciddi sorunlar varken spora vakit kalacak mı?

“Hiç sorun olmadan hem de.”

Nasıl?

“Sayın Akşener başkanlığındaki hükümetin tek bir felsefesi olacak; liyakat. Her şeyi bu felsefe çözecek. Ülkemizde iyi yetişmiş, çağı yakalamış pek çok insanımız var. Önemli olan bu insanlarımızın sisteme entegre edilmesi. Göreceksiniz ki her alanda işinin ehli olan, kimsenin ‘Bu da nereden çıktı?’ diyemeyeceği insanlar görev yapacaklar. Konumuz spor ise bakanından, genel müdürüne, teşkilat görevlilerine, il müdürlerine, federasyon başkanlarına, eğitmen kadrolarından, en ufak bir spor salonundaki müdüre kadar herkes ama herkes işinin ehli, görevi ne ise bunun eğitimini almış mesleki tecrübesi olan insanlardan teşekkül edecek.”

Futboldaki yabancı sınırlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

 “Yabancı futbolcuya karşı değilim ama kriter getirilmeli.”

Ne gibi?

“Milli olma ve yaş gibi. Ayrıca yabancıyı sınırsız kullanan kulübün karşısında kullanmayıp Türk çocuğunun önünü açan kulüplerin de avantajları olmalı.”

Devşirme sporcu?​

“Biz çocuğumuzu eğitip, yetiştirip imkanlarını yüksek tuttuğumuz sürece devşirmeye gerek kalmaz. Hele bir ülkemizi refaha kavuşturalım, biz sporcu peşinde koşmayacağız. Sporcular gelip bizim imkanlarımızdan yararlanmak isteyecekler. Bu hususta yeni partinin olmazsa olmazı spordaki projesi... Türk çocuklarının her branşta önce yeteneklerini tespit etmek, ardından akademi mezunu eğiticileri ile branşlarının temel tekniklerini öğretmektir. Başka bir perspektiften bakacak olursak, bu 80 milyonluk Türkiye ve 250 milyonluk Türk dünyası için bir sporcu fabrikası anlamına gelir.”

Tesisler?

“Tesis önemli, tesis her şey, tesis hiçbir şey! Çünkü tesis ile insan faktörü beraber olmalı. Birinden biri olmazsa o iş yürümez. O nedenle önce eğitim, bilgi, çalışma, ve bunların gerçekleştirileceği tesisler.”

Sayın Bayram bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son bir sözünüz var mı?

“Liyakat... Türk halkı Sayın Akşener’i layık olduğu başkanlık makamına oturtsun, ülkemizde işini layıki ile yapacak o görevleri hak eden kadrolar göreve gelsin ve insanımız, layık olduğu gibi en ileri ülkelerin insanları gibi yaşasın. Son sözüm budur.”

Liyakat diyorsunuz da burası biraz, “Hamili kart yakınımdır ülkesi”. Hareketinize katılanların beklentileri yüksek olabilir sayın Bayram. Fazla iyi niyetli kalmayın sonra...

“Akşener hareketi, “Önce Ülkem” diyenlerin hareketidir. Bizler kendi bekaları için değil ülkemizin gelecek nesillerine gerçekten dünya devi bir ülke bırakmak için yola çıkıyoruz. Diğer alanlara çok girmek istemiyorum ama benim ülkemin çocuğunu Finli’nin, Amerikalı’nın, Japon’un çocuğundan daha kötü bir eğitime mahkum etmek kimsenin haddi değil. Bu ülkenin emeklisini, memurunu, çiftçisini, köylüsünü işçisini fakirlik sınırında yaşatmak kimsenin haddi değil. Dediğim gibi bu konulara girmek istemiyorum ancak bilinsin ki en iyi kadrolar ile tüm sorunları bilerek hazırlanıyoruz.”

Bir an önce spora dönmek istiyorsunuz farkındayım ama şu 1-2 soruyu sormadan geçmeyelim. Partinin kurulamayacağı ya da önüne geçileceği iddia ediliyor. Siz ne dersiniz?​

“Sayın Akşener yola çıkmıştır ve yalnız değildir. Zannediliyor ki partilerinden istifa eden bir kaç bin kişilik bir gurubuz. Hayır biz milyonlarız. Gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz. Akşener hareketi, kandırılan, ezilen, yalanlara karnı tok, ülkesini gerçekten muhasır medeniyete ulaşmış ülkeler arasında görmek isteyenlerin hareketidir. Sayın Akşener’in önüne çıkmak bu milyonların önüne çıkmak olur ki o milyonlar bunu kabul etmez.”

MHP’nin devamı mısınız? Bu harekete katılanların MHP’den istifa edenler olduğunu görüyoruz.

“Biz yeni bir siyasi oluşumuz. Bu ülkenin tüm paydaşlarını çatısı altında barındıracak, 780 bin kilometre karedeki tüm yurttaşlarına kapısı açık, ülkesini sevenlerin bu ülke için el ele verip çok çalışacağı bir siyasi hareket. Bölge ayrımı yok, insan ayrımı yok. Herkes bizden. Yolumuzun kesişmeyeceği tek kesim ne şekilde olursa olsun bu ülkeyi terör batağına sürükleyenler olacak.”

Peki spor özeline dönelim. Ne olacak bu Türk sporunun hali?

“Karamsarlığa gerek yok. Biz öncelikli hedefimizi 2024 Olimpiyatları olarak belirledik. Sayın Akşener başkanlığındaki hükümet döneminde büyük başarı bekleyeceğimiz ilk büyük organizasyon bu kuracağımız spor sistemi ile kısa, orta ve uzun vadeli hedefler planlıyoruz. İlk etapta sporcularımızı ve eğiticilerimizi eğitmek için yurt dışında dünyaca ünlü eğitmenlerden yardım alabiliriz. Sonraları bilgileri ve tecrübeleri gelişmiş yenilikleri yakından takip eden eğiticilerimizle ağırlıklı olarak yola devam edeceğiz. Ve Türk gencinin önünü açacağız. Uzun vadeli hedeften kastımız,
2032 Olimpiyatları itibari ile Türkiye’yi olimpiyatlarda madalya sıralamasında ilk 7 ülke arasına sokmak.”

Editör: TE Bilişim