Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, filtresiz termik santrallere mevzuata uyum için 2.5 yıl daha süre veren torba yasanın 50. maddesini veto etti.

Erdoğan'ın değişikliği veto etmesi üzerine, kanun teklifini hazırlayan ve altında imzası bulunan AKP milletvekilleri, söz konusu teklifin veto etmesini minnettarlıkla karşıladığını belirttiler.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Cumhurbaşkanımız Sn. @RTErdogan önce sağlık, önce insan diyerek Afşin-Elbistan Termik Santralleri'nin bacalarına filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi veto etti. Cumhurbaşkanımıza tüm Kahramanmaraşlılar adına şükranlarımızı sunuyorum." şeklinde tweet atarken, AKP Kahramanmaraş vekili Ahmet Özdemir ise Twitter'dan paylaştığı mesajında "Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan, Milletvekillerimizin çabalarını ve vatandaşlarımızın beklentilerini göz ardı etmedi. Termik Santrallerin bacalarına filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi veto etti. Tüm Kahramanmaraşlılar olarak Cumhurbaşkanımız'a teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.

AKP'nin çark eden diğer bir milletvekili ise Mehmet Cihat Sezal oldu. Sezal, Erdoğan'ın kanun teklifini veto etmesi üzerine "Termik santrallerin çalışma süresinin uzatılması konusundaki maddeyi #veto eden Cumhurbaşkanımız ,Genel Başkanımız sn @RTErdogan ‘a Hemşehrilerimiz adına teşekkür ederiz #kahramanmaraş" şeklinde tweet attı.

Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama

Öte yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan'ın, kanunu, bir kez daha görüşülmesi için Anayasa'nın 89 ve 104'üncü maddeleri uyarınca bugün TBMM'ye geri gönderdiği ifade edildi.

Açıklamada özetle şöyle denildi:

"İnsan sağlığı ve çevrenin korunması da devletin başta gelen anayasal ödevi ve herkesin insani görevidir. Nitekim Anayasa'nın 56'ncı maddesinde, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu hususu da hüküm altına alınmıştır. Devletin çevreyi koruma ödevi gerekli mevzuatın yürürlüğe konması ve mevzuata uygunluğun denetlenmesi suretiyle yerine getirilir. Vatandaşlar ise bu mevzuatın gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmekle sorumludur. Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması zarureti, insan sağlığı ve çevrenin korunması amacının önüne geçmemelidir. Günümüz şartlarında çevre kirliliğine yol açmadan, özellikle hava, su ve toprak kalitesini bozmadan da enerji üretiminin gerçekleştirilmesi mümkündür. Hal böyle iken evvelce elektrik üretim şirketlerine tanınan ve esasen yeni mevzuata uyum sağlama ihtiyacından kaynaklanan yaklaşık 7 yıllık geçiş süresi uyum için yeterli olmasına rağmen incelenen kanunla bu sürenin nihayetinde 2,5 yıl kadar daha uzatılması devletin insan sağlığı ve çevreyi koruma ödevi ile bağdaşmayacaktır. Devletin bu meseleye hem yatırımcıyı hem vatandaşını koruyacak bir anlayışla yaklaşması, düzenlemeleri buna göre gerçekleştirmesi gerekmektedir."

Editör: TE Bilişim