Yılmaz Özdil, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’ndan çekildiği an suç duyurusunda bulunacağını belirtti.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil ameliyatı nedeniyle verdiği aranın ardından Bizim TV Youtube kanalında Lale Özan Arslan'ın konuğu oldu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Özdil, İçişleri bakanı Süleyman Soylu ile ilgili de açıklamada bulundu.

Özdil, Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı'ndan çekildiği an kendisine dava açacağını belirterek, "Süleyman Soylu bakanlıktan insin, milletvekilliğinden düşsün, ben yurttaş olarak Süleyman Soylu'yu dava edeceğim. Çünkü bana PKK'lı dedi. Bana bu iftirayı kimse atamaz. Bırak yazı yazmayı, mahkemeye vereceğim" dedi.

“ERDOĞAN KASITLI OLARAK DOĞRU OLMAYAN BİLGİLER YAYIYOR”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'da Covid-19 aşısının paralı olduğunu söylemesine Özdil, “Bunun adı cehalet bilimi. Doğru olmadığını kendisi de biliyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Bu işi bilinçli olarak yapıyor. Kasıtlı olarak doğru olmayan bilgileri yayıyor. Kendi kitlesini bile bile doğru olmayan bilgileri savunmaya mecbur bırakıyor. Kafa karışıklığı özellikle yaratılıyor. Toplumun gerçek bilgiye ulaşması ne kadar engellenirse, bu tür iktidarlar o kadar güç sahibi olur. Bu çerçeveden baktığımızda aslında Türk medyasının neden yandaşlaştırıldığını ve muhalif medyaya neden rutubet gibi uydur kaydır adamların sızdırıldığının da cevabıdır.”

“YANDAŞ MEDYA ‘SEDAT PEKER BAKAN OLDU' DESE İNANACAKLAR”

Medyaya yönelik eleştirilerini sıralayan Özdil, “Öyle bir hale getirildi ki Türk toplumu medya anlamında, Satürn dünyaya çarpsa Türkiye'nin yarısının haberi olmaz. Sedat Peker'in yüz milyonlarca kez izleniyor ama anketlerde bakılıyor ki toplumun çok önemli bir bölümü hayatı boyunca böyle bir şey duymamış. Bunu doğru dürüst haber yapabilecek medya yok. İddia ediyorum, Tayyip Erdoğan talimat versin, yandaş medya yayına başlasın ‘Milli Eğitim Bakanı Sedat Peker' diye. 1 hafta sonra anket yapın, Türkiye'nin çok önemli bir bölümü Sedat Peker'i Milli Eğitim Bakanı zanneder"

MUHALEFETE SESLENDİ: SEÇİMİ KAYBEDİYORSUNUZ BEDELİNİ BİZ ÖDÜYORUZ

Özdil, şöyle devam etti:

*Muhalefetten milletvekilleri ‘bizi eleştiriyorsunuz' diyor ama ben de onlara diyorum ki ‘Siz seçimi kaybettiğinizde ben işten atılıyorum, ben hapiste yargılanıyorum' Siz seçim kaybettiğiniz için Necati Doğru gibi hepimizin onur duyduğu bir gazeteciye hapis cezası veriliyor ama siz orada oturmaya devam ediyorsunuz.

*Siz bu seçimleri kazanamadığımız için Emin Çölaşan gibi, Yücel Arı, Metin Yılmaz, Burak Akbay gibi insanlar hayatlarıyla ilgili bedel ödüyorlar. Ama siz hiçbir şey olmamış gibi çıkıp toplumun huzuruna, yolunuza devam ediyorsunuz. Bizim asıl sizi eleştirmemiz lazım.

*Türkiye'de sadece muhalefet partileri ve muhalefet partilerine goygoyculuk yapa gazeteciler bedel ödemiyor. Bunun dışında Türkiye'de herkes bedel ödüyor. Bu yanlış bir bakış açısıdır. Muhalefet, iletişime bu kafayla bakmaya devam ettiği sürece, AKP bunlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya devam eder."

Editör: TE Bilişim