Özelleştirme İdaresi’nin şekerdeki yolsuzluklarının, bugüne kadar suçlanan Cargill’in eline su dökemeyecek hale geldiğini kaydeden İnan, yolsuzlukların Erdoğan’a pembe tablo şeklinde anlatındığına dikkat çekti.

İnan’ın köşe yazısı şöyle:

“Şeker fabrikaları özelleştirilirken, başta dönemin Başbakanı Binali Yıldırım olmak üzere ilgili bakanlar kimsenin mağdur edilmeyeceğini, kanunlar çerçevesinde özelleştirilerek fabrikaların daha verimli hale getirileceğini söylemişlerdi.

Ancak gelin görün ki, özelleştirilen şeker fabrikalarında tam bir keyfilik ve kanunsuzluk hâkim! Verilen sözlerin de hepsi unutulmuş durumda! ‘Nasıl olsa satıldı kim ne yaparsa yapsın’ dercesine, Türkiye’nin pancar üretimi firmaların keyfi kararlarına terk edilmiş durumda.

Biz düne kadar bu olanlarla ilgili olarak Cargill’i suçluyorduk. Ancak, Özelleştirme İdaresi’nin keyfi ve kanunsuz uygulamalarını gördükten sonra şeker pancarının aleyhine çalışma konusunda Cargill bile Özelleştirme İdaresinin eline su dökemez!

İnanın insan ne diyeceğini şaşırıyor!

Özelleştirme İdaresinin değerli Başkanı (!) Ahmet Aksu, koltuğunda biraz daha fazla oturmak ve ‘başarısına gölge düşürmemek!’ için kamunun fabrikalarıyla ilgili olarak, istediği şekilde ‘kılıfına uydurarak!’ işleri yürütüyor. Nasıl olsa bu konular artık eskisi gibi medyada yer almıyor!

Malumunuz Bor Şeker Fabrikası, kanunlar ve ihale şartnamesi yok sayılarak yani ‘kılıfına uydurularak’ ihaleye girmeyen bir firmaya satılmıştı!

Burada bir örnek vereyim ki, Ahmet Aksu’nun başkanlığındaki Özelleştirme İdaresi’nin keyfiliğinin hangi boyutlarda olduğu daha iyi anlaşılsın. Aksu, geçtiğimiz Nisan ayında Bor Şeker Fabrikası’nın özelleştirme ihalesinin yapılacağı gün Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ı ‘ihaleyi sağlıksız hale getirecekleri’ gerekçesiyle salona almamıştı. Milletvekili de demir parmaklıkların üzerinden atlayarak salona girmek zorunda kalmıştı. Allah’ın işine bakın ki aynı Aksu, ‘ihaleyi sağlıksız hale getirecekleri’ gerekçesiyle milletvekillerini salona almadığı Bor Şeker Fabrikası’nı, ‘kılıfına uydurarak’ ihale şartnamesine aykırı bir şekilde satışına imza attı!

Bu keyfilik değil de nedir Allah aşkına!

Şeker fabrikalarının satışa konu olmayan değerli malzemeleri de malumunuz Aksu’nun ve Türk Şeker’in keyfi kararı ile alıcı firmalara devredilmişti. Biz bu keyfiliğin sadece Çorum Şeker Fabrikası’nda yapıldığını biliyorduk, ancak öğrendiğimiz kadarıyla bütün fabrikalara bu kıyak geçilmiş! Sadece Çorum Şeker Fabrikası’na Türk Şeker’in ambarlarından gönderilen malzemelerin değerinin 5 milyon lira olduğu söyleniyor. Türk Şeker’in görevden alınan Çorumlu genel müdürü de başı ağrımaması için firmaya gönderilen 5 milyon liralık malzemenin altına imza atmamış! İmzaları alttaki garibanlara attırmışlar!

Yine Ilgın, Alpullu, Burdur ve Yozgat şeker fabrikaları da alıcı firmaların ihale şartnamesindeki şartları yerine getirmedikleri halde satış iptal edilmeyerek, devir süresi uzatılmıştı!

Şimdi sıkı durun, bu kadar kıyak ve kanunsuzluk yetmiyormuş gibi şeker fabrikalarını alan firmalar şimdi de kotaları karşılığında pancar üretimi olmaması durumunda kotadan eksik kalan kısmın parasını aynı köprü ve otoyollarda olduğu gibi devletten talep edeceklermiş!

Yani firmalar, pancar üreticisinin ‘tepesine bindikleri için (!)’ ola ki çiftçi pancar üretmekten vazgeçerse kendilerini garantiye alacaklar. Nasıl olsa Ahmet Aksu gibi devletin çıkarını değil firmaların çıkarını düşünen bir Özelleştirme İdaresi Başkanı var!

Görüyorsunuz, dün şeker fabrikaları zarar ediyor diye kıyameti koparanların, bugün bu ‘kanunsuzluk’ ve ‘keyfilik’ karşısında sesleri bile çıkmıyor!

Demek ki dün kıyameti koparanların derdi millet değilmiş!

İşin acı tarafı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Özelleştirme İdaresi Başkanının keyfiliklerinden, şeker fabrikalarında yaşanan kanunsuzluk ve yolsuzluklardan haberi bile olmuyor. Çünkü Külliye’ye bu konular şimdilik pembe tablolarla aktarılıyor!

‘Kanunsuzluk’ ve ‘yolsuzluklar’ artık gizlenemeyecek bir hal aldığında ise tıpkı İstanbul’da olduğu gibi ‘şekere de ihanet etmişiz’ diyeceğiz ama iş işten geçmiş olacak.”

Editör: TE Bilişim