Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Timur’un açıklamaları şu şekilde:

Geçen yılın sonlarına doğru uluslararası gündemi meşgul eden Rusya Ukrayna krizi, beklendiği gibi diplomasi yoluyla çözülememiş ve yerini ilan edilmemiş Rusya Ukrayna savaşına bırakmıştır.

Bu savaşın ülkemize ve bulunduğumuz coğrafya etkilerinin ne olabileceğini değerlendirmeden önce tarafların savaş öncesinde birbirlerinden olan beklentilerine kısaca göz atmak istersek;

Öncelikle soğuk savaşın sona ermesine sağlayan Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra birlik içerisinde yer alan devletlerin birer birer bağımsızlığını ilan etmeleri ile kendilerini Rusya’ya karşı koruyabilecek güvenlik anlayışı içerisinde NATO üyeliğine geçme istekleri,

Rusya’yı kızdırmasına rağmen o anki Rusya’nın içerisinde bulunduğu ekonomik zorluklar nedeniyle sesini yükseltememesine sebebiyet vermiş ve

ABD önderliğinde Batı tarafından Soğuk Savaş öncesi Rus yetkililerine NATO’nun doğuya doğru bir santim bile genişlemeyeceği sözü unutularak bu ülkeler birer birer NATO üyeliğine kabul edilmiştir.

2000 li yılların başlarında Boris Yeltsin tarafından seçilerek iktidar koltuğuna oturan Vladimir Putin, şaşaalı Çarlık dönemi hayallerini gerçekleştirmek için soğuk savaş sonrası Sovyetlerden ayrılan ülkeleri yeniden etrafında toplayarak ve onları

Rus kültürü ile Rus’laştırıp kuvvetli bir Rus İmparatorluğu’nu yeniden dünyada söz sahibi yapabilmek amacıyla petrol ve doğalgaz gelirleriyle öncelikle Rus Silahlı kuvvetlerine büyük yatırımlar yapmış ve

Rus devletini, Rusya üzerinde yeniden kuvvetlendirerek belirli bir başarıya ulaşmıştır.

Kuvvetli Rus İmparatorluğu’nun kapitalist sistemde yerini alabilmesi için son zamanlarda Rusya Federasyonu içerisinde kalan özerk Tataristan Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı statüsünü 25 Aralık 2021 tarihinde ortadan kaldırmış,

Kazakistan toprakları üzerinde hak iddia eden Rusya basınında çıkan demeçlerin ardından kimin tarafından bilinmeyen Kazakistan’da olayların çıkması ve Ortak Güvenlik Anlaşmasından hareketle derhal müdahale ederek olayları bastırmış,

Yıllardır devam eden Azerbaycan Ermenistan arasındaki dağlık Karaba sorununu uzunca bir sürüncemeden sonra kısmi olarak Azerbaycan lehine düzenlenmesi konusunda belirleyici rol oynamıştır.

Putin kısa bir süre önce Donbas bölgesinde ayrılıkçılar tarafından kurulan Donetsk ve Luhansk’taki Cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıdığını ilan etmiştir.

Putin, Rusya Ukrayna Savaşı öncesinde Ukrayna’yı destekleyen ABD ve Batılı devletlere NATO’nun 1997 sınırları öncesine çekilmesi gerektiği konusunda uzlaşmaz tutumu ile kariyerinin zirvesinde görünümünü vermektedir.

Diğer taraftan Soğuk savaşın sona ermesinden sonra ABD ve Batılı devletler, orta ve uzun vadede çıkarlarına direk tehdit olabilecek değerlendirmeler yaptıklarında;

Çin’in ekonomik ve askeri alanlarda ABD ve Batı menfaatlerine tehdit olduğunu ve Rusya’nın da kuvvetlendiğini görmeleri ile Rusya’yı komşu olan devletleri birer birer NATO üyeliğine alarak Rusya’yı kuşatma stratejileri uygulamaya başlamıştır.

ABD ve Batının bu tutumu Çin ve Rusya’yı ekonomik ve askeri alanlar başta olmak üzere birbirlerine her zamankinden daha da fazla yaklaştırmıştır.

Ukrayna Rusya arasındaki kriz savaşa dönüştükten sonra beklendiği gibi Rus tankları kısa bir süre içerisinde Kiev’in etrafına sarmıştır. Buna mukabil ABD ve Batılı Devletler daha önceden belirttikleri gibi Ukrayna’ya silah, teçhizat, tıbbi yardım başta olmak üzere her türlü yardım yapılırken, Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımları hızla devreye konmuş birkaç saat içerisinde Rus rublesi %30 - 40 değer kaybetmiştir.

Rusya’ya karşı Batı bloğunun karşı hamlesi Finans sektörü, ekonomik ve ulaşım sektörü başta olmak üzere artarak her alanda devam edeceği beklenmektedir.

Rusya Ukrayna Savaşında bundan sonra meydana gelebilecek gelişmeler ışığında ülkemiz ve bölgemizde neler olabileceğini irdeleyecek olursak;

1. Rusya Ukrayna’yı işgal ederek kendisinin desteklediği kukla bir hükümet kurduktan Sonra ABD merkezli Batı tarafından yapılabilecek mali ve ekonomik yaptırımlarla uluslararası kamuoyunun yapacağı baskıları sekteye uğratmak ve Afganistan’da yaptığı hataları burada tekrarlamamak için gerekli tedbirleri aldıktan sonra işgali kısa sürede sonlandırabilir.

2. Isınma, barınma ve üretim alanlarında ortalama % 35 oranında Rus doğalgazına bağlı olan Avrupa birliği ülkelerinin İhtiyacı olan doğal gazı öncelikle ABD kendi ülkesinden olmak üzere Katar’dan temin etmek için bu ülke ile görüşmeler sürdürmekte olup, bu konuda Körfez ülkelerine ilaveten Suudi Arabistan ve Kuzey Afrika’da enerji ihraç eden ülkelerine baskı yaparak üretimi arttırmalarını isteyebilir.

3. Batı dünyası ile ekonomik, mali, iktisadi ilişkileri olmak üzere her alanda ambargo tehditi ve yaptırımlara maruz kalan Rusya, Çin ile daha önceden yapmış olduğu ekonomik ve askeri ortaklıkları geliştirerek, başta Çin’in enerji ihtiyacının karşılanması olmak üzere en üst seviyede stratejik ortaklık yolunda bağlarını kuvvetlendirebilir.

Sonuç

1. Rusya’nın Ukraynaya olan müdahalesi ne kadar kısa süreli olursa olsun Ukrayna coğrafyası bir daha savaş öncesi konumunda olmayacağı,

2. Özellikle Rus nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde ayrılıkçıların bundan sonra Rusya’dan alacağı her türlü destekle iç karışıklık çıkararak Donbas bölgesinin Azak denizi kıyılarını da içine alarak Kırım ile Kuzeyden temas sağlayıp, Batıya doğru Rus nüfusunun yoğun olduğu bölgeleri içine alacak şekilde Ukrayna’nın %35 -40 toprak parçasını koparıp zaman içinde ayrı bir devlet olarak varlığını sürdürmek isteyeceği,

3. ABD önderliğinde NATO ittifakının silahlı mücadeleden çok yaptırımlarla Rusya’yı dize getirme çabaların neticesinde uygulanacak yaptırımlardan en çok etkilenen ülkelerden birisinin de, her yıl ortalama 5 milyon Rus turistin ağırlandığı Türkiye’nin yıllık hububat ve enerji ithalatının %35-40 ile yaklaşık 35 milyar $ iş hacmine ulaşan Rusya-Türkiye ilişkilerinin, yaptırımlar yüzünden Türkiye‘nin cari açığının kapatılmasında önemli kalemlerden biri olan turizim gelirleri ve Rusya’ya yapılan ihracattan yoksun kalacak olan Türkiye olacağı,

4. En kötü senaryolardan bir diğeri de, NATO görünümü altında Atlantik ittifakının Rusya ile savaşa tutuşması olacaktır ki;

Bu savaş, NATO ittifakı anlaşmalarından kaynaklanan bir savaş olmayacağından Türkiye, Ukrayna’nın Kırım dahil toprak bütünlüğünün korunması konusunda sürdürdüğü politikasından taviz vermeden, kendi bulunduğu coğrafyasını ateş çemberinden koruyabilmek için ikinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi tarafsız kalmalı ve her iki blogunun da güvenini kazanarak tarafsızlık içerisinde diplomasi faaliyetlerine önem ve hız vermesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Editör: TE Bilişim