Genel olarak bir ERKEK kavramı yerleşmiş toplumda...

“Erkek gibi” diye kadına iltifat ediliyor sözde...

“Kadın gibi” diye de erkeklere hakaret ediliyor....

“Etek giyen erkek” diye bir çeşit aşağılama ifadesi olan cümle kalıbı üretilmiş. “Karı gibi kıvırma” da buna benzer bir kalıp...

Her şeyi cinsiyet ve cinsellik üzerinden çözmeye çalışan bir anlayışa sahibiz vesselam...

Kadın her ne olmuş olursa olsun kadındır, ikinci sınıf insandır hatta bazan daha da aşağı...

Erkek erkeğe kızdığında bile anası, bacısı, karısı üzerinden söver...

O..... Çocuğu der mesela yine kadına saldırı vardır..

“Eksik etektir” kadın....

Kadın hangi mesleğe, hangi kariyere, hangi projeye, hangi başarıya imza atarsa atsın, erkek ona yalnızca cinsel bir obje, “saçı uzun aklı kısa” kişi olarak bakar....

Erkek doğduğu günden beri bir özgüvenle, bir şişirilmiş ego ile kadınlardan üstün olduğuna inandırılarak yetişir...

Erkek canı istediği kadına sahip olabilir, canı istediği kadına saldırabilir, canı istediği kadını lekeleyebilir, canı isterse dövebilir....

Mesela sosyal medyada aynı aykırı fikri erkek yazar, ona yapılan yorumlar farklıdır, kadın yazar linç edilir, en acısı da kadın kadına düşmanlık eder.. Bu kadının kadına düşmanlığı yine bir erkek egemen toplumun dayatmaları , yakıştırmaları ve onların belirlediği yollar üzerindendir...

Ergen oğlunuz birini sever sırtını sıvazlar “aferin benim oğluma” dersiniz. Çoğu zaman kızınız erkek arkadaşı olduğunu size söylemeye cesaret bile edemez....

Oğlunuz Milli, Kızınız o..... olur ilişki yaşarsa...

Erkek çapkındır. Kadın o......, kaşar, motor gibi harika sıfatlara layık görülür...

Kadına bu kadar ağır bir saldırı, bu kadar ağır bir yük, bu kadar cinsiyet üzerinden ötekileştirme ancak geri kalmış toplumlara has niteliklerdir...

Böylesi toplumlarda kadın birey değildir. Kadın erkeğin bir malı, bir eşyası, kullanacağı bir malzemedir... Bu şekilde görülür...

En iyi ihtimal ile erkek kadını ev hizmetleri görevlisi, çocuk yetiştiricisi, neslinin devamını sağlamaya yardım eden bir varlık olarak görür..

Kadın tabi ki annedir. Anne evladını karnında taşır. Doğurur. Süt verir. Bunlar kadının biyolojik görevleridir. Ancak bundan sonrası da var. Bu çocuklar pekala baba tarafından da büyütülebilir...

Kadın sosyal hayatta, iş hayatında hep ikinci sınıftır erkeğin gözünde....Kariyer atlamak için hep şirin olmak zorunda bırakılır. Ve kaderi birlikte görev aldığı erkeklerin ahlak ve vicdanına hapsedilmiştir...

Dünya erkektir. Hayat erkektir. Toplum erkektir. Kadın bu erkek evrende kendine bir yer bulma çabası içindeyse de, çok erkeksi olan bu ortamda bazan kadın olmaktan yorulup, kadın cinsiyetinde bir erkek olarak yaşamına devam etmek zorunda kalır ve kadın mücadelesini yarıda bırakır....

Kadınlığın hakaret sayıldığı, erkekliğin gurur kaynağı olduğu bir toplumda hepimizin EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN bakalım...

Emekçi olmak ve Kadın olmak ne kadar çok sömürülen iki kavram değil mi?

O zaman SÖMÜRÜYE BAŞKALDIRIŞ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN SEVGİLİ KADINLAR....