Kürtçü İslamcı düşüncenin temsilcisi HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Siyasal İslam’ın Türkiye’ye getirdiklerini netleştiren bir konuşma yaptı.

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Diyanet İşleri Başkanı ile Ankara Barosu arasında yaşanan “LGBT” tartışmasını Meclis'e taşıdı. Kaya'nın, sözleri sosyal medyada gündem oldu.

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şikayeti üzerine Ankara Barosu’na yönelik başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi. Diyanet'in yaptığı açıklamaya ilişkin konuşan Kaya çok sert ifadelerle Diyanet'i eleştirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı gibi Baroların da bir konu hakkında kendi düşüncesini söyleme hakkına sahip olduğunu söyleyen Kaya, AKP'nin konuyla ilgili tavrına tepki göstererek "Biz muhâfazakârız, biz aile kutsiyetine sahip çıkıyoruz diye kendinizi kutsalların sahibi gibi ilan edemezsiniz. AKP Genel Başkanının da söylediği sözleri gidin internetten okuyun" diye konuştu.

Kaya, sözlerinin devamında Diyanet'in kendisini temsil etmediğini ve güven vermediğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Diyanet İşleri bir Müslüman olarak beni temsil eden bir kurum değildir. Meşru değildir. Çocuklarımızın bile öğrettiği din derslerini aldırabilecek kadar güvene sahip değildir. Diyanet bizim adımıza ahkam kesemez. Diyanet kendi düşüncesini söylüyorsa barolarda düşüncelerini söyleme hakkına sahiptir.

Mezhepçi, Emevici düşünceyi İslam adına bu topluma dayatma hakkına sahip değilsiniz.

“Biz muhafazakarız biz aile kutsiyetine sahip çıkıyoruz” diye  kendinizi kutsalların sahibi gibi iddia edemezsiniz.

AKP Genel başkanının LGBT’de hakkında söylediği sözlerini gelip internetten okuyun.

 Kaldı ki Diyanet İşleri ben bir Müslüman olarak beni temsil eden bir kurum asla değildir. Meşru değildir.  Çocuklarımızın bile öğrettiği din derslerini aldırabilecek kadar bile bir güvene sahip değildir.

Diyanet bizim adımızı ahkam kesemez. Diyanet kendi düşüncesini söylüyorsa Barolarda kendi düşüncesini söyleme hakkına sahiptir. Mezhepçi, Emevici düşünceyi bu toplumun İslam adına dayatma hakkına sahip değilsiniz.

Diyanet, Diyanetliğini yapacaksa din adına konuşacaksa hırsızlık için konuşmalı, çocuk tecavüzleri için konuşmalı,  Kur'an kurslarında tecavüze uğrayan erkek çocukların hakkını savunmalı,  yolsuzluklar için konuşmalı,  boş yere haksız yere katledilen insanlar için konuşmalı.  Kur'an'da insani değerlerin en temel hakkı olan, düşünce hakkı için özgürlük için konuşmalı,  insan olmanın dinin bütün temel hakları katledilirken kalkıp sadece bütün kötülükleri tek bir noktada yoğunlaştırması diyaneti meşru kılmaz.”