19 Yıllık Ak Parti iktidarı son yıllarda muazzam bir sıkışmışlık ve bunalım yaşıyor. Hatırlarsanız Ankara, İstanbul, Bursa gibi Büyükşehir Belediye Başkanlarını ‘Mental Yorgunluk’ gerekçesi ile görevden almıştı. Aslında mental yorgunluk partinin tamamında var. Bazı illerde İl Başkanı bulmakta bile zorluk çektiklerini duyuyoruz.

Ak Parti iktidarının yorgunluğunu anlıyoruz. Gerçekten de başka bir parti iktidarda olsa idi acaba bu kadar badireye karşı göğüs gerebilir miydi? Tüm bu tükenmişliğine rağmen hala ayakta durmaya ve küçük ortağı sayesinde ayakta kalmaya çalışıyor. Ak Parti iktidarlarının yaptığı en önemli iş gündem saptırmak. İster muhalefet partilerinden gelsin isterse kendi içinden gelsin bir konu yakaladıkları anda o konuyu sakız gibi sündürerek, Türkiye’nin esas konuşulması gereken ekonomik ve işsizlik konularının üzerini örtmekte çok mahir olduklarını söyleyebilirim.

Boğaziçi Üniversitesine atanan Rektör Melih Bulu konusunu muhalefet partileri gündeme getirdiler. Ancak olay iktidar için bulunmaz bir nimet olarak görüldü ve gündem saptırmak için çok iyi bir şekilde yönetiliyor. Olay daha ne kadar sündürülecek belli değil. İktidara karşı bir hareket başlatan herkes terörist olarak yaftalanmakta. Bir dönem sebze ve meyve komisyoncuları terörist ilan edildiler. Boğaziçi Üniversitesine teamüllere uygun bir şekilde atanmayan rektörü istemeyen akademisyenler ve öğrenciler de Cumhurbaşkanı tarafından terörist ilan edildiler.

Cumhur İttifakı yeni bir gündem saptırma konusu buldu kendisine. Yıllardır temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp milletin gündemine getirilen Anayasa değişikliği konusu tekrar gündeme getiriliyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve küçük ortak Bahçeli ile uzun bir görüşme yaptıkları gündeme düştü. Konu yeni Anayasa değişikliği. Artık bu Anayasa konusu gündemi saptırmak için daha ne kadar konuşulacak ve tartışılacak hep birlikte göreceğiz. Demem o ki; Ak Parti iktidarı gündem saptırmayı çok iyi yönetiyor. Bu da iktidarın ayrı bir mahareti olarak teslim etmemiz lazım. Tüm bu gündem saptırmalar, neden yapılıyor? Hayat pahalılığı, yapılan zamlar konuşulmasın. TÜİK’in üzerinde oynadığı enflasyon rakamları tartışılmasın isteniyor. İşsizlik konuşulmasın isteniyor.

Pandemi salgını bahanesiyle tüm bu konuların üstü örtülmek isteniyor.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE