Her geçen gün daha bir bölünüp parçalanıyoruz.

Her seferin de de bir suçlu buluyor işin içinden bir şekilde sıyrılıyoruz.

Hiç kafa yoran da olmuyor.

Her seferin de inançlarımız üzerinden vuruluyoruz.

Bizim kuşak da böyle bir durum hiç olmamıştı.

Son 15 yıldır ayyuka çıktı bu durum.

Hatırlarsınız “ILIMLI İSLAM” pek moda olmuştu hala bu durumu korumakta.

Bu süreç toplumdan o kadar çok değerleri alıp götürdü ki saymakla bitmez.

Camiler ve mescitler ALLAH’ın evleri olarak bilinir öyledir de.

ALLAH’ın evlerin de inancımız olan İSLAM temelli ibadet ve vaazlar yapılır olması gereken de budur.

Dinimiz in emrettiği şekilde din adamları halka İslam ı ve güzel ahlak ı anlatır bizler böyle öğrendik ve gördük.

Oysa son zamanlar da bu durum tersine dönmüş durumdadır.

Cami cemaat ı son zamanlarda yaş ortalaması bir hayli yükselmiş durumda.

Gençler neredeyse camilere gitmemekte İslam’a karşı hiç olmadıkları kadar uzak ve de soğuk duruyor.

Tabi ki bu bir olgu bilinçli bir uygulama unutmamak lazım ki toplumu bütünleştiren inançlarıdır.

Cami ve kışlaya siyaset sokarsanız sonuç kaçınılmaz olarak ortada.

Camilerde güzel sözler ve İslam anlatılmalıdır.

Camiler de beddua yapılmaz, Camiler de bela okunmaz bunu inancımızda yeri yoktur.

Toplumu kışkırtmak toplum bölmektir bunun kimseye bir fayda sağlamayacağı aşikârdır.

Bu ülkenin kurucu Cumhurbaşkanına beddua ve hakaret etmek kimsenin haddi değildir.

Bir imam düşünün Cumhurbaşkanının karşısın da kurucu Cumhurbaşkanına lanetler sıralayıp beddua ediyor, anlaşılır gibi değil, olamaz.

Bu toplumu nasıl bir arada tutacaksınız, içerden ve dışardan gelen ya da gelecek tehditleri nasıl göğüsleyeceksiniz, nasıl birlik ve beraberlik sağlayacaksınız?

Dinimizde ılımlı diye bir kavram yoktur Dini sulandırmak için uydurulmuş bir kavramdır.

İmam efendiler yeni nesil dinden ve ahlaktan bir haber yetişiyor haberiniz var mıdır?

Sizler Allahın evlerin de siyasi hamaset yapacağınıza, gençlere dinin hoşgörüsünü, güzel ahlakını helâlı ve haramı anlatsanıza.

Aileyi anlatın, büyüğe ve küçüğe nasıl davranılması gerektiğini anlatın.

Haramı helalı anlatın.

Komşuluk haklarını anlatın.

Gusül nasıl alınırı anlatın, sizlerin yapması gereken bunlardır.

Kurucu Cumhurbaşkanımıza küfretmek değil göreviniz, bunun için maaş almıyorsunuz.

Unutmayınız ki yarın düzen değişir, ertesi gün de o günün Cumhurbaşkanına küfredersiniz.

Bunlar asla doğru değildir en üst perdeden kınıyorum.

Hiçbir devlet büyüğümüze hele hele MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e beddua ve küfür edemezsiniz.

Ne haddiniz ne de hakkınızdır.

Eleştirebilirsiniz asla hakaret edemezsiniz.

Herkes haddini bilecek!